DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Baluken: Erdoğan'ın korku imparatorluğunu dağıtacağız

 
29 Ekim
10:02 2016

MELTEM OKTAY/DEVRAN TOPTAŞ

AMED (DİHA) - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, geçtiğimiz hafta DTK, KJA, DBP ve HDP olarak kamuoyuna deklare ettikleri siyasi hamlenin, AKP iktidarının bugün üzerinde durduğu korku imparatorluğunu dağıtıp, siyasi sonuyla neticelenecek bir süreci getireceğini söyledi.

Hükümetin izlediği politikalar sonucu başta Kürdistan olmak üzere tüm ülkede hak ve özgürlüklerin artık her alanda dibe vurmaya başladığı sürece müdahale etmek amacıyla geçtiğimiz hafta Amed'de (Diyarbakır) toplanan DTK, KJA, DBP ve HDP eşbaşkanları, yöneticileri, milletvekilleri ve üyeleri, yeni bir hamle başlattı. Başlatılan hamle, anti-demokratik saldırılara karşı her alanda daha güçlü örgütlenmeyi amaçlıyor. Hamle kapsamında çalışmalara başlanır başlanmaz ise, devletten yeni bir saldırı geldi. Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı gözaltına alınırken, belediye binası ablukaya alınıp, belediye çalışamaz hale getirildi.

Fiili bir kayyım durumuna tekabül eden bu yönelim sonucu başlatılan hamle kapsamında planlanan çalışmalar henüz tam anlamıyla yürütülemese de HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, başlatılan hamlenin amacını ve önlerindeki çalışmaları anlattı.

Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının demokratik siyaset alanını tamamen tasfiye etmeye yönelik planı ile karşı karşıya olduklarını ifade ederek sözlerine başlayan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, bu tasfiye saldırısını Kürt halkının iradesini kırmaya yönelik topyekun savaş konseptinden ayrı ele almadıklarını ifade etti.

'AKP politikalarını tamamen boşa çıkaracak hamleye ihtiyaç vardı'

"Özellikle 2014 yılında hazırlandığı ortaya çıkan ve hükümetin yalanlamadığı 'Çöktürme Planı'nın devrede olduğunu belirtmiştik. Süreç içerisinde bu planını kırmaya yönelik Kürt halkının tarihi bir direnişi ortaya çıktı. Bir bütün olarak Kürdistan'ın dört bir yanında 'Çöktürme Planı' ile sonuç almaya çalışanların politikaları çöktü. Gerçek yüzleri teşhir oldu. Böylesi bir süreçte Kürt halkının ortaya koyduğu iradeyi görünür kılmak için, bitap düşmüş ve bu nedenle daha da saldırganlaşmış AKP-Erdoğan politikalarını tamamen boşa çıkarmaya yönelik bir hamleye ihtiyaç vardı" diyen Baluken, bu çerçevede halka giderek Erdoğan'ın katliam politikaları ile birlikte demokratik siyasete yönelik tasfiyeyi anlattıklarını kaydetti.

'Toplantı tarihiydi'

Baluken, paylaştıkları metinde de yer verildiği gibi demokratik siyaset kurumları olarak yaşanan geçmiş süreç içerisinde yapısal ve örgütsel bir takım yetersizlikler içerisinde bulunduklarını da ifade etti. Bu nedenle bir araya gelip, bu yetersizlikleri giderecek, yapısal ve örgütsel yetersizlikleri giderecek bu siyasi hamleyi sonuca götürecek şekilde bir çalışmayı esas almanın kendileri açısından önemli olduğunu dile getiren Baluken, bu açıdan Amed'deki gerçekleştirdikleri toplantıyı "tarihi" olarak tanımladı.

'İradeyi kıracağını söyleyenler iradeyi kıramamıştır'

Bir bütün olarak yerel yönetimlerden kamusal alana, basın-yayından toplumun tüm hücrelerine kadar devreye girmiş olan saldırı konseptini boşa çıkarmak için örgütsel hamleye ihtiyaç olduğunu kaydeden Baluken, "Bu kampanya ile birlikte Erdoğan'ın daha fazla saldırganlaştığını il eş başkanları ve belediye başkanları şahsında Kürt halkının iradesine daha büyük bir darbe geliştirdiğini gördük. Bu aslında planladığımız bu siyasi hamlenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. İradeyi kıracağını söyleyenler iradeyi kıramamıştır. PKK'yi bitireceğini söyleyenler, PKK'yi bitirememiştir. Demokratik siyaseti tamamen susturacaklarını söyleyenler bundan sonuç almamıştır. Bizim bunu halklarımıza anlatmamız için var olan bütün kanalları keserek sadece kendi özel algı operasyonları ile bu savaşı sürdürüyorlar" diye konuştu.

Ev ev kapı kapı dolaşılıyor

Baluken, televizyon ve gazetelere tahammül edilmediği bu dönemde gerçeklerin halka ulaşmaması için var olan bütün kanalların devreye konulduğuna da dikkat çekti. Baluken, "Bir kaç gündür bölgede internetlerin bile devreden çıkaracak şekilde bir özel savaş konsepti uyguluyorlarsa o zaman bizim doğrudan halkla temas etmemiz, doğrudan halkı bilgilendirecek büyük bir örgütsel çıkış yapmamız gerektiği sonucuna vardık. 2 gündür Amed'de ev ev kapı kapı dolaşılıyor. Halkımıza süreçle ilgili düşünceler aktarılıyor. Genel merkezimizin, demokratik siyasi kurumlarımızın önümüzdeki sürece dair perspektifleri paylaşılıyor. Bu yönlüde muazzam bir sinerji ortaya çıkmış durumda. Şimdi bu ortaya çıkan enerjiyi, sinerjiyi bir örgütsel vücuda kavuşturmak ve demokratik kitlesel reflekse dönüştürmek lazım" dedi.

'Kürt illerinde yeni bir fetih anlayışını hakim kılmak istiyor'

Amed Büyükşehir Belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınması ve gerekçelerine dairde değerlendirmede bulunan Baluken, bunun halkın iradesine yapılan açık bir saldırı olduğunun altını çizdi. Baluken, bu konuda şunları söyledi:

"Erdoğan bir bütün olarak Kürt halkının iradesini kırmak istiyor. Kürt halkının var olan bütün kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyor. Kürt illerinde sömürgeci ve yeni bir fetih anlayışını hakim kılmak istiyor. Özellikle Sûr, Cizîr, Sîlopiya sürecinde hatırlayın Erdoğan 'biz bu illerin tamamını yeniden fethedeceğiz' diyordu. Bir sömürgeci anlayışı dışa vuruyor. Şu anda belediyelerimize yönelik yapılan bu operasyonlarda herhangi bir hukuki gerekçe aramaya gerek yok. Ortada hukuksal mevzuata dair, yasal düzenlemelere dair zerre kadar önemseyebileceğimiz bir husus yok."

'Daha fazla saldırıyla sonuç almaya çalışıyor'

Tüm bu soykırım politikalarından iktidarın bir sonuç almasının mümkün olmadığını vurgulayan Baluken, "Kürt halkı, yüzyıldır bu sömürgeci anlayışa karşı büyük bedeller ödeyerek kendi iradesini bugünlere taşıdı. Bugün bütün planları Rojava'da tek tek çöküyor. IŞİD ve El Nusra üzerinden yürüttüğü vekalet savaşından sonuç almadığı için kendisi sahaya girdi. Sahada her türlü saldırıyı geliştirmesine rağmen orada Kürt halkının kazanımlarını geriye götüremiyor, ortadan kaldıramıyor. Kürdistan topraklarını işgal etmeye hazırlanan sömürgeci anlayışı çöktüğü için, daha fazla saldırıyla sonuç almaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

'Gözaltına alınması gerekenler İstanbul, Ankara, Bursa, Antep belediye başkanları'

Baluken, Gültan Kışanak'ın 'PKK/KCK üyeliği, Fırat Anlı'nın ise 'Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemleri' ile suçlanması üzerinde de durdu. Bu konuda işaret ettiği Erdoğan'ı, "Ortadoğu coğrafyasının en büyük terör destekçisi" olarak tanımlayan Baluken, devamında şunları kaydetti:

"El Nusra'dan herhangi bir talebi olanlar bugün El Nusra emirleriyle değil, Erdoğan ile muhatap oluyorlar. Dünya liderleri Ahrar El Şam, İŞİD, ÖSO gibi çetelerle ilişkilenmek için Türkiye'nin pozisyonunu devreye koyuyorlar. Böylesi bir pozisyonu olan bir kişinin çıkıp halkın iradesini temsil eden siyasetçileri bu şekilde suçlamasının hiçbir inandırıcılığı yoktur. Sadece kendi durumunu teşhir etme dışında hiçbir işe yaramadığını da ifade etmek istiyorum. Eğer teröre destek anlamında operasyon yapılacaksa belediye başkanları alınacaksa herhalde İstanbul, Ankara, Bursa, Antep başta olmak üzere bu terör yapılanmalarıyla ilişkide olan belediyelerden bu işe başlaması gerekiyordu."

'Siyasi hamle ile Erdoğan'ın korku imparatorluğu dağılacak'

Bu sözlerle yüklendiği AKP'nin büyük bir zorlanma yaşadığına söyleyen Baluken, iktidarın bugün yarattığı korku iklimi sayesinde ayakta durduğunu ifade etti.

Ancak her geçen gün daha da büyüyen çelişkilerin olduğunu dile getiren Baluken, kendi üzerlerine düşen sorumluluklarının yanı sıra bu noktada halka çağrıda bulunup, "Halkımız bu anlamda mücadelesine ve bu mücadelenin yaratmış olduğu etki gücüne güvensin. Özellikle son dönemde planlanan bu siyasi hamle ile birlikte biz kesinlikle Erdoğan'ın bu korku imparatorluğunun dağılacağını düşünüyoruz. Erdoğan'ın korku imparatorluğu dağıldığı durumda, AKP'nin siyasi sonuyla neticelenecek bir süreci hep beraber göreceğiz" diye konuştu.

(öç)




Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR