DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

İngiliz parlamenter: Türkiye'de tam bir gerileme var

 
29 Ekim
09:08 2016

AMED (DİHA) - Amed ve Mêrdîn'de 3 gün süren temaslarının kendilerine çok şey kattığını dile getiren AP üyesi, İngiltere Yeşiller Partisi Milletvekili Julie Ward, Türkiye'nin modern çağda tam bir gerilemeyi yaşadığını yerinde tespit ettiklerini vurguladı.

Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Hareketi (EGAM) ve Avrupa Parlamentosu'ndan oluşan heyette yer alan İngiliz parlamenter Julie Ward, Amed (Diyarbakır) ve Mêrdîn'de (Mardin) 3 gün süren temaslarına ilişkin ajansımıza değerlendirmede bulundu. Atatürk Havaalanı'nda polislerce bir süre alıkonulan ve özel eşyalarına el konulan Ward, ilk izleniminin, modern çağ kabul edilen 21'inci yüzyılda Türkiye'nin geriye dönüş yaşadığını vurguladı. Ward, ''Özgürlüklerin, kamusal alanın daraltılması, medyanın kısıtlanması açısından tam bir gerileme var. Bilgi çağı olan bu dönemde medyanın kısıtlanması, gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleme amacıdır. İnsanların bilgi alma özgürlükleri var. Bağımsız haber kaynaklarından alabilmeli. Sadece devlete bağlı kaynaklardan almamalı bilgiyi'' değerlendirmesi yaptı.

'Burada tanıdığım insanlarda kendimi buldum'

Amed ve çevresinde gördüklerinin çok yoğun ve acı verici olduğunu dile getiren Ward, "Burada tanıdığım insanlarda kendimi buldum. Onlarla kendimi özdeşleştirdim. Onlar yaşadıklarını anlatırken buradaki baskıyı, hak ihlallerini sınırlamaları daha iyi gördüm. Bu beni derinden etkiledi. Gördüğüm insanlar samimi, iyi ve toplumun yararını düşünen, eşit bir toplum yaratmak için kendilerini feda eden insanlar'' diye anlattı.

'Bunların hiçbiri insani olamaz'

En çok etkilendiği temaslardan birinin Nisêbîn (Nusaybin) ziyareti olduğunu dile getiren İngiliz parlamenter, ''Çocuklarını kaybetmiş anneleri, bodrumlarda çocukları yanmış babaları gördüm, dinledim. Nusaybin'de gördüğüm insanların çok onurlu duruşları vardı. Yaşadıkları yıkım ve ölümlere rağmen barışçıllardı. Devlet kendi insanlarına bunu yapmamalı. Cenazeleri bulamamaları ailelerin acılarını katbekat artırıyor. Bulunan cenazelerin parçalanmış olması dayanılır gibi değil. Bunların hiçbiri insani olamaz'' ifadesinde bulundu.

'Onları durduramazsınız'

Kongreya Jinên Azad (KJA) ziyaretlerinin aydınlatıcı olduğunu aktaran Ward, "KJA ziyareti benim için çok aydınlatıcı oldu. Çok zeki, güçlü, duyarlı kadınlar gördüm. Bu kadınlar kendi hakları için ayağa kalkıyorlar, seslerini yükseltiyorlar, ama bunu sadece kendi hakları için yapmıyorlar. Feminist olmak sadece kendi hakları için mücadele etmek değil, dünyayı daha güzel bir yer yapmak içindir. Aynı zamanda KJA'lı kadınlar, eğitim, akademi, STK'lar, siyaset ve medya gibi farklı alanlarda faaller. Kadın meselesini çok önemsiyorum, kadınlar kendilerine bir şeyi misyon olarak aldıklarında onları durduramazsınız. Amaçlarına ulaşmak için, yapılabilecek her şeyi yaparlar'' dedi.

'Çocukların öğrenme istekleri çok fazla'

Amed'te Êzidîlerin barındığı kampa yaptıkları ziyaretteki izlenimlerini de paylaşan Ward, ''Êzidî kampını ziyaret ettik. 2 yıldır kampta yaşam mücadelesi veriyorlar. Kürt halkı ve belediyeleri destek veriyorlar. Bu konuda çok cömertler, ama uluslararası toplumun da sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Çocuklar eğitim alamıyorlar. En temel insan haklarından biri olan öğrenme hakkına erişemediklerini gördük. Çocukların öğrenme istekleri çok fazla'' diye aktardı.

'Kadın gazetecilerin cesaretlerine hayranım'

Türkiye'deki basın özgürlüğü konusundaki görüşlerini de dile getiren Ward, şunları söyledi: ''Bir çok gazeteci şuan tutuklu. Bunlardan biri de JINHA muhabiri Zehra Doğan. Bizler de AP üyeleri olarak Zehra Doğan başta olmak üzere gazetecilerin durumuna ilişkin bir mektup hazırladık ve bu mektubu Avrupa Komisyonu Yüksek Temsilciliği'ne ilettik. Kadın gazetecilerin cesaretlerine hayranım. Cezaevinde olsalar bile oradaki kadınların hayatlarını belgelemeye devam ediyorlar. Özellikle kadınlara yönelik saldırıların korkunç bir düzeye vardığını düşünüyorum bu ülkede.''

Bundan sonrası için ne yapacakları konusunda da konuşan Ward, ''Dinlediğim bu hikayeleri kendimle birlikte geldiğim yere götürüp başka insanlarla çalışma görevim olduğunu düşünüyorum. Bu görevi yerine getiremezsem dünyadaki insanlar burada olanları öğrenemeyecek'' dedi.

(ayg-özp/fç/ns)





Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR