ÖDGK'li kadınlar: Kadınların katliamlara cevabı YPS-Jin'dir
DİYARBAKIR (DİHA) - ÖDGK üyesi Fatoş Kabar, psikolojik bir algı ile sindirilmeye çalışılan kadınların özsavunma direnişi ile devletin psikolojisi ile oynadığını belirtti. ÖDGK üyesi Özge Dilan Şahin de, kadınların büyük bir cesaretle direndikleri için en çok hedef alındıklarını ifade ederek, "Kadınların cenazeleri ortada bırakılıyor. Ama buna karşın direnen kadınlar var ve en büyük cevap da YPS-Jin'dir" dedi.
AKP hükümetinin talimatıyla özel savaş güçleri tarafından Kürdistan'da devreye konulan topyekûn imha konseptine karşı özyönetim alanlarında direnişe öncülük eden kadınlar hedef alınırken, en son Silopi'de 4 Ocak'ta KJA Yönetim Kurulu ve DBP PM üyesi Sêvê Demir, KJA üyesi Fatma Uyar, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ile Sur'da 17 yaşındaki Rozerin Çukur devlet güçleri tarafından katledildi. Devlet ve erkek şiddetine karşı en büyük cevap, kadının örgütlü mücadelesi olurken, Özgür Demokratik Genç Kadın (ÖDGK) üyeleri, katliamlara özsavunma ile cevap vereceklerini belirterek, örgütlenme çağrısında bulundu.
ÖDGK üyesi Fatoş Kabar, devletin kadını yaşamın her alanında mağdur ettiğini belirterek, "Devlet Kürdistan'da kadının direnişini delmeye çalışıyor. Kadınların ön saflarda özsavunmayla direnmesine tahammül etmiyor. Devlet bu yüzden öncelikle kadını katlediyor" dedi. Bu sistematik oyunların kadınları mücadeleden vazgeçiremeyeceğini kaydeden Kabar, "Kadın gücü ve direnişi ön saflarda olmaya devam edecek. Kadın ruhu daha çok direniş demektir" diye belirtti.
'Kadınlar özsavunma ile devletin psikoloji ile oynuyor'
Psikolojik bir algı ile kadınların sindirilmeye çalışıldığını ifade eden Kabar, Kürdistan'da sadece erkeklerin değil kadınlarında direniş saflarında olduğunu ve kadınların özsavunma direnişi ile devletin psikolojisi ile oynadığını kaydetti. Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi ve ÖDGK üyesi Özge Dilan Şahin de, devletin bilinçli olarak kadınları hedef aldığını belirterek, şunları aktardı: "Kadınlar büyük bir cesaretle direndikleri için en çok da kadınlar katlediliyor. Ama buna rağmen kadınlar, cephelerde savaşmaya devam ediyor." Kürdistan'da devam eden ablukalara karşın en büyük kadın örgütlülüğü ve direnişinin YPS ile sağlandığını belirten Şahin, "Kadınların cenazeleri ortada bırakılıyor. Ama buna karşın direnen kadınlar var. En büyük cevap da YPS-Jin'dir" şeklinde konuştu.
'Devlet Kürt kadınının rol ve misyonundan korkuyor'
Toplumda büyük bir kaos yaratılmak istenildiğini ve özellikle öncelikle kadın ve çocukların hedef alındığını kaydeden Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencisi Tansu Taş, devletin sadece bugün değil, tarihte de Kürt kadının rol ve misyonundan korktuğunu ifade etti. Kürt kadının güçlü iradesiyle devlet anlayışının karşısında duruğunu belirten Taş, "Biz tarihte devletin kirli oyunlarını çürüttük. Beritanlar katledildi, binlerce Beritan mücadeleye katıldı. Zilanlar çoğaldı ve Kürt halkına geri döndü. Ama devlet bugün de Kürt kadının inancından korktuğu için katliamlara başvuruyor" dedi.
'YPS'li kadınlar Kürdistan'ı azad edecek'
Taş, kadınların Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in devrettiği ruhu taşıdığını ifade ederek, "Devlet katledilen üç siyasetçi Kürt kadının ardından da binlerce mücadeleci kadının geri döndüğünün farkında değil" diye belirtti. Kürdistan'da direnişin devam ettiği il ve ilçelerde YPS direnişinin baş gösterdiğini vurgulayan Taş, "Kadın kırımına karşı kadınlar, YPS'de savunma birliklerini oluşturdu. Kadınlar özsavunmayla Kürdistan'ı azad edecekler" şeklinde konuştu.
Taş, katledilen tüm devrimci kadınların mücadelelerine sahip çıkacaklarını belirterek, ortak mücadele çağrısında bulundu.
(ayk-şo/dm/pu)
