DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Yazar Kürkçügil: Erdoğan kaosu hedefliyor

 
29 Ekim
12:41 2016

İSTANBUL (DİHA) - AKP'nin Kürt illerinde yürüttüğü politikaların "sürdürülebilir" olmadığını dile getiren yazar Masis Kürkçügil, "Erdoğan kaosu hedefliyor. Çünkü, AKP aslında büyüsünü pazarlamıştı, bugün bu iş artık bitmiş durumdadır" dedi.

Amed (Diyarbakır) Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına tepkiler gelmeye devam ediyor. Yazar Masis Kürkçügil de eşbaşkanların gözaltına alınmasına tepki gösterenlerden. Kürkçügil, ayrıca Başkanlık rejimi, Kürt ve muhaliflere dönük baskıları da değerlendirdi.

'AKP duvara toslar'

AKP'nin Kürt illerinde yürüttüğü politikaların "sürdürülebilir" olmadığını dile getiren Kürkçügil, "AKP, sonunda duvara toslar. Nereye duvara toslar, garibana olur, yukarıdakilere olmaz. Bu facia karşısında kesinlikle seçilenlerin haklarını savunmakla işe başlamak gerekir. En basit demokratik haklar bile saldırı altında" dedi.

'Erdoğan kaosu hedefliyor '

Amed Büyükşehir Belediye eşbaşkanları Kışanak ve Anlı'nın göz altına alınması ve daha sonra oluşabilecek kayyım atanmasının Kürt halkının en basit yurttaşlık haklarının iyice inkarı anlamına geldiğini söyleyen Kürkçügil, "Bundan sonra da olacakları kestirmek pek mümkün değil. Erdoğan kaosu hedefliyor. Çünkü, AKP aslında büyüsünü pazarlamıştı, bugün bu iş artık bitmiş durumdadır. Bu kaosla varlığını pekiştirecek ve özellikle MHP kanadındaki milliyetçi oyları da kendi terkisine toplamaya çalışacak. Burada çok uzun vadeli bir şey olacağı kanısında değilim. Türkiye'nin dış politikasında veyahut iç politikasındaki 2-3 sene içerisindeki değişimleri alt alta sıraladığımız zaman zaten söylenen bir şeyi birkaç ay sonra çok rahat reddedebildiğini gördük. Burada akıl mantık aramak yerine bir çaresizlik görmek gerekir, ama bu çaresizliğin bedelini halk ödüyor. Burada bir akıl aramak yerine akıl tutulmasından bahsetmek mümkündür" diye konuştu.


'Erdoğan her türlü çareye başvuracak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem iç hem dış politikada çaresiz olduğunu söyleyen Kürkçügil, "Putin'e demediğini bırakmadı, 'uçağı ben düşürdüm' dedi. Ondan sonra 'Putin en yakın arkadaşım, dostum' dedi. 'Balyozun avukatıyım' dedi şimdi 'FETÖ'nün savcısı haline geldi. Dolayısıyla burada bir tutarlılık aramak yerine tamamiyle kendi iktidarını konsolide etmesi söz konusu. Her türlü çareye başvuracak" şeklinde konuştu.

'Herkesle papaz oldular'

Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü siyasete dikkat çeken Kürkçügil, şunları söyledi: "Amerika Türk ordusunun Rakka'ya girmesini istemiyor. Ama koşullar ne getirecek Rakka'ya Suriye ordusu mu girecek, onu da bizim kestirmemiz mümkün değil şu anda. Ama Türk ordusunun Rakka'ya girmesi söz konusu bile değildir. Böyle bir şeyi laf olarak söylersiniz. Nereye gidiyorsunuz? Halep'e girecekti, hani Şam'a girecekti. Binali Yıldırım Başbakan olduğunda 'dostlarımızı attıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız' dedi. Bundan sonra herkesle papaz olmaya başladılar. Burada bir güç gösterisi söz konusu. Kendi konumunu konsolide etmek zorunda ve bu arada Fetullah Gülen cemaatiyle AKP arasındaki eski yakın ilişkiyi, kader ortaklığını bir anlamda da örtbas etmeye çalışmaktadır."

'Sonunda bir yerlerde dikişler patlak verir'

Erdoğan'ın devleti başkanlık rejimiyle yeniden tasarlamaya çalıştığını ifade eden Kürkçügil, son olarak şunları söyledi: "Askerler, savcılar, öğretmenler, işten atılıyor. Garip bir laçkalık söz konusu. Bir başkanlık rejimi istiyor ve bu rejimle Meclisi devre dışı bırakmak, Saray'dan tek kalemde işleri idare etmeyi düşünüyor. Aslında bunu bugüne kadar yaptığı halde işler bu hale geldi. Bu da bir çözüm olmayacak ama zaman kazanmaya çalışıyor. Çözüm olmayacak; çünkü toplumsal, ekonomik, siyasal olaylar kişilerin iradesinin dışında sonuç yaratır. İstediğiniz kadar baskı rejimi kurun, sonunda bir yerlerde dikişler patlak verir. Basit sade insanlar da tarih yaparlar ama onların ne zaman ters tepecekleri belli olmaz. Her ne olursa olsun, şairin dediği gibi 'sol göğsünüzün altındaki cevheri karartmamak gerekir."

(yak/za/ag)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR