DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Muhabirimiz Kaya: Sözün en etkili güç olduğuna inanıyoruz

 
28 Ekim
15:45 2016

İSTANBUL (DİHA) - Silivri Cezaevi önünde haber takibi yaparken gözaltına alınan muhabirimiz Yağmur Kaya, "Demokraside sözün en etkili güç olduğuna inanıyoruz. Bu bizim inancımızdır, geleneğimizdir" diyerek, gerçekleri yazmaya devam edeceklerini söyledi.


Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, dün Silivri Cezaevi önünde işkence ve hak ihlallerine ilişkin yapmak istedikleri basın açıklamasının engellenmesi ve inisiyatif üyeleri ile basın mensuplarının gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

'Sözün en etkili güç olduğuna inanıyoruz'

Basın toplantısında ilk konuşan ve Silivri Cezaevinde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan DİHA muhabiri Yağmur Kaya yaşadıklarını paylaştı. Gözaltına alınmak istendiği esnada fiziksel müdahaleye maruz kaldığını aktaran Kaya, üzerindeki fotoğraf makinesine de el konulmak istendiğini söyledi. Kaya, "Özgür basın olarak insanların sözlerini söyleyebilmeleri için her zaman aracı olmuşuzdur. Biz demokraside sözün en etkili güç olduğuna inanıyoruz. Bu bizim inancımızdır, geleneğimizdir. Zana Kaya, İnan Kızılkaya'yı cezaevine attılar. Bizi susturabildiler mi? Hayır. Özgür basını daha da ilerletmek ve onların kalemini daha da ileriye taşımak için yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'Ne Saraya ne de iktidara biat edeceğiz'

Kaya'nın ardından söz alan ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Havva Cuştan da, gözaltıların sahada gerçeğin üzerini örtmek amacıyla yapıldığına dikkat çekti. Özgür basın üzerinde baskıların devam ettiğini dile getiren Cuştan, "Özelikle OHAL sonrası özgür basın emekçileri çok ciddi baskılara maruz kalıyor . Benim ve Yağmur'un gözaltına alınması kişisel bir olay değildir, aynı zamanda halkın haber alma hakkını engellemeye dönük bir girişimdir. Biz oraya işkencenin insanlık suçu olduğunu söylemeye gitmiştik. Bunlara rağmen ne Saray ne de iktidara biat edeceğiz" şeklinde konuştu.

'İşkencenin deşifre edilmesi gerekiyor'

Cuştan'ın ardından konuşan ve aynı olayda gözaltına alınan tutsak yakını Ali Doğan da, tutsaklara işkence içinde işkence uygulandığını söyledi. "Çocuklarımızın yanında olmazsak 81 ildeki cezaevinde anti demokratik uygulamaların ve katliamlar artacaktır" diyen Doğan, işkencenin deşifre edilmesi için çalışılması gerektiğini söyledi.

Basın açıklamasını okuyan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi üyesi Abdülmelik Yalçın, "Ülkemiz hapishaneler tarihi aynı zamanda işkenceler, baskılar ve katliamlar tarihidir" diyerek sözlerine başladı. Yalçın, OHAL ile birlikte cezaevlerinde baskıların arttığına dikkat çekerek, Silivri Cezaevindeki çeşitli işkenceleri şöyle anlattı: "28 Nisan 2016 günü Silivri Cezaevinde bulunan devrimci tutsak Müslüm Vurucu hapishaneye getirildiğinde çıplak arama işkencesine maruz kalmış, yapılan dayatma karşısında direndiği için de işkence yapılmıştır. Devamında ise 2 ay görüş yasağı ile iletişim yasağı almıştır. 13 Ekim'de de Silivri'de bir kadın tutsağın göğüslerinin ucu sıkıldı, kafası duvarlara vuruldu ve vücuduna iğne batırıldı. Silivri 9 Nolu F Tipinde kısa bir süre önce ameliyat olan Aysu Baykal adlı tutsak darp edilmiş, kasıkları tekmelenmiş yapılan saldırı sonucu kanama geçirmiştir."

Yalçın, Silivri Cezaevinde sosyal etkinliklerin 2 buçuk saate indirildiğini, havalandırmaya, banyoya kamera takıldığını ve hakkında toplatma kararı olmayan kitap dergi ve gazetelerin toplatıldığını sözlerine ekledi.

Toplantı konuşmaların ardından sona erdi.

(mk/za/ag)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR