DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

'Silahlanma çağrıları tüm ötekilere dönük bir tehdit!'

 
28 Ekim
09:04 2016

İZMİR (DİHA) - AKP'nin taraftarlarına dönük silahlanma çağrısı ile ülkedeki tüm ötekileri üzerindeki tehdidin artığını belirten İzmir’deki Alevi örgütleri, buna karşı ise tüm toplumsal muhalefetin birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası AKP’li bazı isimlerden taraftarlarına yönelik ardı ardına gelen silahlanma çağrıları giderek tehlikeli bir boyuta doğru gitmeye başladı. Darbe girişiminin yaşandığı gece, Ankara başta olmak üzere bazı merkezlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Başbakan Binalı Yıldırım ile olan yakınlıkları olan Osmanlı Ocakları üyesi kimi sivillerin silahlandırıldığı yönündeki iddiaları güçlendiren fotoğrafların ortaya çıkmasından sonra ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Şeref Malkoç, ‘darbeye karşı meşru müdafaa hakkı’ gerekçesiyle silahlanmayı gündeme getirmişti.

Malkoç’un işaret fişeğini yaktığı konu hakkında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise “Muazzam bir silahlanma oldu. Pompalı tüfeği alan evine atıyor. Sen yarın bir darbe yapmaya kalksan, senin elinde piyade tüfeği, keleş varken, bu kalkıp pompalı tüfeğiyle gelmeyecek mi?” dedi.

‘Sarayın Ordusu’ destekledi

Sözkonusu isimlerin taraftarlarına yönelik dillendirdiği silahlanma çağrılarının ardından ise sosyal medyada #Ak silahlanma ve #Ak milisler başlıklarıyla etiketler açıldı. “Sarayın Ordusu” olarak tanımlanan Osmanlı Ocakları üyeleri tarafından buradan yapılan silahlanma çağrılarına yurttaşların can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olanlar görmezden geldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise silahlanma çağrılarını başka bir boyuta taşıdı. Manisa’da bir gazeteciyle yaşadığı tartışma sonrasında silah çeken AKP ilçe yöneticisi Ramazan Şerif Baş’ı unutan Soylu, parti yöneticilerine silah vereceklerini söyledi. Soylu, “Her parti yetkilisine silah ruhsatı vereceğiz. Güvenlik görevlisi, koruma da vereceğiz. Hatta korumayı koruculardan da verebiliriz. Uzun menzilli silahlarla korunmalarını sağlayacağız” dedi.

İç savaşın ayak sesleri olarak nitelendirilirken bu açıklama ve çağrılara İzmir’de bulunan Alevi örgütlerinin temsilcileri tepki gösterdi.

'Bütün ötekiler tehdit altındadır'

İzmir Demokratik Alevi Derneği (İ-DAD) Başkanı Hüseyin Ozan, yaşanacak bir çatışma durumunda ilk hedefin "kolay lokma" olarak görülen Aleviler olacağını ifade etti.

Bu çağrıya karşı hukuki anlamda yapılması gerekenlerin olduğunu vurgulayan Ozan, şunları söyledi: "Biz aleviler olarak soruyoruz. Kim kime karşı silahlanıyor? Bu silahlanma çağrıları bir boğazlaşmaya, bir katliama davettir. Savcılar nerede? Neden müdahale etmiyor? Nasıl bir güvenlik sorunu var ki sivil halka silahlanma çağrısı yapılıyor. Bu bütün ötekilere karşı bir tehdit çağrısıdır. Başta Aleviler olmak üzere bütün ötekiler ciddi bir tehdit altındadır. Bu çağrıyı yapanlar hakkında gereken yapılmalıdır."

'Aleviler özsavunmalarını almalı'

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İzmir Şube Başkanı Mustafa Aslan ise, AKP'nin kendi tabanına yönelik yaptığı silahlanma çağrısına karşı Alevilerin ve ülkedeki diğer bütün toplumsal muhalefetle birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Alevi toplumunun öz savunmasını mutlaka alması gerektiğinin altını çizen Aslan, bu anlamda her Alevi bireyin ve Alevi kurumunun tedbir alması gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin her geçen gün faşizan bir dikta yönetimine doğru gittiğini söyleyen Aslan, yapılması gerekenleri şu sözlerle özetledi: “Aleviler, Kürtler ve tüm ötekilerin birlikte mücadeleden başka çaresi yok. Aleviler inançları gereği zaten kandan, cinayetten, zulümden yana değiller. Diğer toplumsal kesimlerle bir araya gelip bir cephe oluşturmasından başka çare yok. Artık sabah evinizden çıktığınızda akşam evinize dönüp dönemeyeceğinizi bilemiyoruz. Böyle bir yönetim şeklinde birlikte mücadeleden başka çare yoktur."

(cb/cnö/öç)






Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR