DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

'Türkiye'de medya sahipleri bilinmiyor'

 
27 Ekim
15:39 2016

İSTANBUL (DİHA) - İstanbul'da "Medyanın Sahipleri" toplantısında Türk medyasının şeffaflığı masaya yatırılarak, "Medyanın direksiyonun arkasında kimin olduğunu bilmiyorsa insanlar bilgiye nasıl güvenecek?" diye soruldu.

İPS İletişim Vakfı, Bianet ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), ortak çalışmaları olan "Medya Sahipliği Projesi"nin sonucunu İstanbul Taksim'de bulunan Nippon Otel'de düzenledikleri "Medyanın Sahipleri" toplantısında açıkladı. Moderatörlüğünü RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu'nun yaptığı toplantıda, açılış konuşmalarını gazeteci Tuğrul Eryılmaz ile RSF'nin Almanya kanadı Reporter ohne Grenzen Direktörü Christian Mihr ve Siyasi İşler Bölüm Başkanı Ireneusz Fidos yaptı.

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye de bilgilendirme kanallarının bu kadar kapalı olduğu koşullarda çalışmanın kolay olmadığını belirterek, raporda elde edilen verilerin Türkiye'deki açık kanallardan elde edildiğini ancak şeffaf olunsaydı daha ağır verilerin elde edilebileceğini söyledi.

'Medya bağımsız olmalı'

Gazeteci Tuğrul Eryılmaz, 1974 yıllında başladığı gazetecilik döneminden bu yana medyanın inanılmaz bir yere geldiğini dile getirerek, "Bize somut veriler lazım. Basın özgür olmazsa halk özgür olmaz doğru ama bize daha somut şeyler gerekiyor" diye belirtti.

RSF'nin Almanya kanadı Reporter ohne Grenzen Direktörü Christian Mihr de yaptığı konuşmasında Türkiye'de medyanın çok kritik bir noktadan geçtiğini anımsattı. Gazetecilerin zor koşullarda çalışma yürüttüğüne değinen Mihr, "Sizler özgürlük savaşçılarısınız. Bu mücadeleyi bırakmıyorsunuz" dedi. Türkiye'de şuan çok ciddi sorunlar yaşadığını ifade eden Mihr, şunları aktardı: "Medyanın ötesinde öte de ciddi sorunlar yaşanıyor burada. Gazetecilerin tutuklanması söz konusu ama darbe girişiminden sonra bu baskı ve tutuklamalar daha da arttı. Türkiye'de medya şeffaf olmalı. Şeffaflığının olmaması medya sahipliğinde karşımıza çıkıyor. İnsanlar doğruluğunu nasıl bilecekler. Medyanın direksiyonun arkasında kimin olduğunu bilmiyorsa insanlar bilgiye nasıl güvenecek?" Mihr, RSF olarak medyanın bağımsızlığının önemli olduğunu vurguladı.

'Türkiye'de ifade özgürlüğünü güçlendirmek istiyoruz'

AB Delegasyonu Siyasi İşler Bölüm Başkanı Ireneusz Fidos ise, "İzleme Projesi"nin sadece medyanın sahipliğini izlemekle kalmadığını ifade ederek, Türkiye'de ifade özgürlüğünü güçlendirmek istediklerini kaydetti. Türkiye'de darbe girişiminden sonra devletin birçok medya organını kapattığını hatırlatan Fidos, Türkiye'de medyanın çok ciddi güçlüklerle karşı karşıya kaldığını söyledi. Gazetecilerin işten çıkarılmaya zorlandığını ya da işten çıkartıldığını dile getiren Fidos, Türkiye'de yaşanan bu olayları yakından takip ettiklerini aktardı.

'Proje ile şeffaflığa bir adım atmış oluyoruz'

Proje direktörü Olaf Steenfadt ise, "Şeffaflık istiyoruz diyorsak bu proje ile bir adım atmış oluyoruz. Bizlerin de şeffaf olması gerekir" şeklinde konuştu. Proje sorumlusu Dilay Yalçın da, Media Ownership Monitor Turkey siteleri hakkında bilgi verdi. Araştırmacılar Burcu Karakaş, Elif İnce ise çalışmaya ilişkin bilgiler vererek, 55 kuruluşa mail attıklarını ancak kendilerine cevap verilmediğini ve muhatap bulamadıklarını söyledi.

'Kaparak, sansürleyerek sıkıştırmaya çalışıyorlar'

Son olarak konuşan Doç Dr. Ceren Sözeri, basın ilan kurumunun devlete bağlı bir kurum olduğunu söyledi. Basın İlan Kurumu'nun, muhalif gazeteleri daha da sıkıştırmak için hakkında "terör propagandası" yaptığı için soruşturma açılan bir çalışanı işten çıkarmadığı sürece ilanı keseceği söylemlerini hatırlatan Sözeri, şunları aktardı: "Ayrıca hakkında dava açılan gazeteci yokken bunun amacı ekonomik olarak gazeteyi ortadan kaldırmak. Basın İlan Kurumu'ndan ilan almak için ayrıca gazetenin Türkçe olması kararı verdi. Bu yönetmelik daha çok Kürtçe çıkan gazeteciler içindi."

Medyada şeffaflığın olmadığını vurgulayan Sözeri, medya sahiplerinin bilinmediğini ve şeffafmış gibi gösterildiğini belirtti. Birçok gazetenin birçok zaman aynı manşetler ile çıktığını kaydeden Sözeri, böyle bir koşulda medya bağımsızlığından bahsedilemeyeceğini ifade etti. Kapatılan gazete ve televizyonlara da değinen Sözeri, "Kapatarak, sansürleyerek sıkıştırmaya çalışıyor" dedi.

Konuşmaların ardından toplantı, forum bölümüyle sona erdi.

(sde-my/za/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR