Silahlanmanın provası Kürdistan'da yapıldı
ANKARA (DİHA) - AKP'liler silahlanma çağrıları yaparken, 15 Temmuz gecesi Ankara'da karakollara çağrılarak kendilerine uzun namlulu silahlar verilen sivil kişiler yeniden gündeme geldi. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, silahlandırılan kişileri ve silahların nerede olduğunu sordu.
AKP'liler tarafından birkaç gündür dillendirilen ve sosyal medyada "Ak silahlanma" ve "Ak milisler" etiketleriyle yapılan silahlanma çağrılarına dair tartışmalar devam ederken, bir kez daha gözler 15 Temmuz gecesi Ankara'da çekilen fotoğraflara çevrildi. Silahlanma tartışmaları yaşanmadan önce DİHA'nın 29 Eylül'de servis ettiği fotoğraflarda darbe girişimi gecesi emniyet envanterine kayıtlı silahların kimi şahıslara dağıtıldığı ortaya çıkmıştı.
Bakan Soylu ve Başbakan Yıldırım ile samimi pozlar
Ankara'nın çeşitli yerlerinde çekilen fotoğraflarda da "Saray'ın paramiliter gücü" olarak anılan Osmanlı Ocakları'na mensup birçok kişi ellerinde uzun namlulu silahlarla poz verirken, bu kişilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Başbakan Binalı Yıldırım fotoğraf çektirecek kadar AKP'ye yakın oldukları ortaya çıkmıştı.
Organize suç örgütünün lideri de silahlandırıldı
Silahlanma tartışmalarının yoğun olarak gündeme geldiği bu günlerde bir kez daha hafızları tazeleyen bu fotoğraflara dair yetkili kurumlardan tek bir açıklama yapılmadı. Oysa uzun namlulu silahlarla pozlar veren bu şahısların 15 Temmuz gecesi kimi karakollara çağrılarak, kendilerine silah verildiği de gündeme gelmişti. Darbe bildirisinin okunduğu TRT Ankara Genel Müdürlüğü önünde dahi çektirilen bu fotoğraflarda yer alan isimler birisi, Osmanlı Ocakları'nın Gençlik Kolları Başkanlığı'nı yapan ve Ankara'da mafya ilişkileriyle tanınan "dayı" lakaplı Levent Çiçek idi. Daha önce uyuşturucu tacirliği, gasp ve hırsızlık gibi kirli bir geçmişi olan Çiçek, "Organize suç örgütünün elebaşı olmak" suçundan 2012 yılında bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Çiçek'in, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'in mafya ilişkileriyle tanınan oğlu Osman Gökçek ile yakın ilişkileri olduğu da daha önce gündeme gelen bir konu olmuştu.
AKP'nin yetkililerinden yapılan çağrılar 15 Temmuz gecesi yapılan bu silahlandırma girişiminin bir benzerinin yeniden hayata geçirileceği yönünde kamuoyunda ciddi bir kaygı uyanırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi silahlandırılan bu kişilerin kim olduğunu sordu.
Kürdistan'da iç gerilim, batıda Kürt-Türk çatışması hedefleniyor
Bilgen, AKP'li yetkililerin yaptığı açıklamalardan yola çıkarak, AKP'nin bu konuda iki çaba içerisinde olduğunu belirtti. Birinci çabanın Kürdistan kentlerinde farklı çevreleri silahlandırarak Kürtleri bir iç çatışmaya sokma, iç bir gerilimin içerisine çekme olduğunu söyleyen Bilgen, ikinci çabanın da Türkiye'nin batısında Kürtlere karşı milliyetçi ve farklı çizgileri silahlandırarak, bir Kürt-Türk çatışmasına zemin hazırlama olduğunu kaydetti.
'AKP silahlanmayı dün yaptı, bunun sorulması lazım'
Bilgen, şöyle devam etti: "Her ikisinin özneleri farklı ama bunun artık yüksek sesle dinlendirilmiş olması bence şöyle bir şey değil; AKP bunu yapmak istiyor nabız yokluyor değil. AKP yaptı yapmaya devam ediyor. Şimdi bunu ilan ediyor. İleriye dair arayış tartışma değil, bunu şimdiye kadar yapmış olmanın hesabının sorulması lazım" dedi.
15 Temmuz'daki silahlı sivil gruplar kimler
15 Temmuz akşamı ortaya çıkan silahlı sivil grupları ve bunlara karakollarda verildiği belirtilen silahları hatırlatan Bilgen, bunun açıklanmasını isteyerek, "Bu eski devlet konseptinin 15 Temmuz bahane edilerek eski seferberlik tektik kurulu gibi bir dış düşman ya da iç isyana karşı konumlandırılmış yapıların yeniden dizayn edilmesidir. Ama bu sefer dış düşman değil ama içeride düşmanlaştırılanlara karşı bir refleks olarak alt yapı kurmadır" diye konuştu.
Silahlanma provası Kürdistan'da yapıldı
Darbe girişimi gecesine ait bu görüntüler bir yana özellikle son bir yıldır Kürdistan'da özellikle son bir yılda AKP'nin halka karşı başlattığı savaşta ortaya çıkan "Esedullah Timi" gibi karanlık güçlerin yaptıkları ve doğrudan Saray'a bağlı olmaları, silahlanmanın ilk olarak Kürdistan'da başlatıldığı yorumlarını da beraberinde getirdi. Amed, Şirnex, Mêrdîn, Colemêrg gibi kentlerde sokağa çıkma yasağı adı altında geliştirilen kuşatma sürecinde söz konusu "Esedullah Timi", ilk olarak ırkçı yazılamalarla gündeme gelmişti. Yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiği saldırılarda da yer alan bu yapılanmanın doğrudan Ankara'dan emir aldığı yönündeki ifadeler de AKP'nin silahlanma provasını Kürdistan'da yaptığı ve darbe girişimi bahanesiyle de bunu Türkiye'ye de yaydığı şeklinde yorumlanıyor.
(hd/kk/rp)
