DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Filmdiler gerçek oldular!

 
25 Ekim
09:15 2016

İSTANBUL (DİHA) - Gözaltına alınan kadınların emzirme hakkından mahrum bırakılması ve cezaevinde büyümek zorunda kalan çocukların durumuna dikkat çeken İHD Cezaevi Komisyonu üyesi ve "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmi oyuncularından Nur Sürer, filmlerin gerçekleşmeye başladığını söyledi.

OHAL ile birlikte gözaltı süresinin artması ile birlikte yaşanan hak ihlallerine her gün yenisi ekleniyor. İhlaller öyle bir noktaya vardı ki, gözaltına alınan kadınlar emzirme hakkından bile mahrum bırakılıyor. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra 57 günlük bebeğini günde 3 kez "izin" ile emzirmek zorunda kalan Eğitim Sen Üyesi Gülizar Doğan ya da 2,5 yaşındaki oğlu Poyraz Ali'yle birlikte cezaevinde kalan bir diğer tutsak Zeynep Bakır bunlardan yalnızca birkaçı. OHAL ile birlikte artan bu örnekler, cezaevinde büyümek zorunda kalan çocukların da tekrar gündeme gelmesine neden oldu.

1989 yılında cezaevinde annesi ile kalan beş yaşındaki Barış'ın İnci Abla'sı ile arasında geçen diyalogların anlatıldığı "Uçurtmayı Vurmasınlar" filminde oynayan İnsan Hakları Derneği(İHD) Cezaevi Komisyonu Üyesi ve Oyuncu Nur Sürer, cezaevinde büyümek zorunda kalan çocukların psikolojisine ilişkin konuştu.

'Çocuklar dünyanın orası olduğunu zannediyorlar'

Cezaevlerine giderek gözlem yapan Sürer, en son gittiği Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde kalan küçük çocuklar için kreşten bozma bir alan oluşturulduğunu söyleyerek, "Kreş kurmuşlar ama üst bahçe tepeye kadar tel örgülerle kaplı. Çocuklar dünyanın orası olduğunu zannediyorlar. Oraya gidiyorsun ama üzüntü içinde dışarı çıkıyorsun" dedi. Oluşturulan alanda çocuklarla psikologların ilgilendiğini ve ara sıra dışarı çıkarıldıklarını söyleyen cezaevi idaresine inanmadığını belirten Sürer, orada büyümek zorunda kalan çocukların cezaevini evleri olarak gördüğünü ifade etti.

'Bu çocuklara günah değil mi?'

Annesi ile kalan ve gündeme gelen Poyraz bebek ile de görüşmek istediğini fakat hasta olduğu için irtibata geçemediğini söyleyen Sürer, "Bakırköy'de 40'a yakın çocuk var. Bu çocuklara günah değil mi? Kadınların çocuklarını teslim edebileceği kimse yok. Filmde olduğu gibi. Gözaltına alınan kadının çocuğunu emzirmesi için kapıda beklemesi… O kadıncağız tutuklansa ne olacak, o çocuk da gidecek onunla. Anne sütüne muhtaç bir çocuk" diye tepki gösterdi.

'Uygulanan yöntemlerle çocuklar cezalandırılıyoruz'

Uygulanan bu yöntemlerle çocukların cezalandırıldığını ifade eden Sürer, "Mahkumlara verilen cezanın yarısını da çocuğa yüklemiş oluyorsunuz. Biz bunları önceden bilirmişiz gibi bunların filmlerini yapmışız" dedi.

(nd/za/kk)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR