'Erkek işi' algısını işlemeleriyle yıkıyor
ANTALYA (DİHA) - Antalya'da yaşayan ve bakır işlemeciliği yapan Hivda Güler Talay, 'erkek işi' olarak bilinen bakıra elleriyle verdiği şekillerle bu algıyı yıkıyor.
Asırlık meslekler arasında olan bakırcılığın "erkek işi" olduğu algısını Hivda Güler Talay, Antalya'nın Bakırcılar Çarşısı'nda açtığı dükkânında kırıyor. Kadın, erkek işi diye bir şeyin olmadığını belirten Talay, her işin istek ve mücadele ile başarıldığını söyledi. Bakıra olan ilgisinin çocukluktan bu yana olduğunu kaydeden Talay, ilk önce bu işi evde yaptığını daha sonra dükkân açıp orada sürdürdüğünü dile getirdi. Talay, ilk başladığı zaman çarşıda sadece erkeklerin bulunduğunu ve erkek ustalardan işi öğrenmeye çalıştığını kaydetti.
'İşin erkeği-kadını olmaz'
Bu işi severek ve aşkla yaptığının altını çizen Talay, işin erkeği, kadını, eskisi, yenisi gibi bir şeyin olmadığını her şeyin istek ve merakla alakalı olduğunu vurguladı. Birçok yerden sipariş aldığını ve yurt dışından müşterilerinin olduğunu ifade eden Talay, "Ben bakırı yeni nesle uydurmaya çalışıyorum. Onların hoşuna gidebilecek tarzda yapmaya çalışıyorum. Meslek olarak bakmıyorum bu işe. Sevdiğim ve keyif aldığım bir iş olarak bakıyorum daha kolay oluyor. Kendime ait dükkânımı açmadan önce birçok bakır ile yapılan işlemelere ulaşmaya çalışıyordum ama ulaşamıyordum. Şimdi her şey elimin altında istediğim gibi işleyebiliyorum. Yaptığınız işi yeni jenerasyona uydurmaya çalışırsanız yaptığınız iş hiç bir zaman eskimez hep yeni kalır" şeklinde konuştu.
"Teoriyi pratiğinizle birleştirdiğiniz vakit yaptığınız şey mükemmel olur" diyen Talay, şöyle devam etti: "Kadınlar bir işe el attığı vakit ise insanlarda daha fazla merak uyandırmaktadır. Mesela çoğu zaman bakırı işlerken benim başıma bir sürü kişi toplanır emeğim onların ilgisini çeker. İnsanlar yavaş yavaş alışıyor kadınların da her işi yapabileceğine. Bir ürünü ortaya çıkarınca o ürün erkek ya da kadın diye çıkmıyor zaten. Çalışmak, istemekle olan bir durumdur. İnsan istedikten sonra her şeyi yapabilir."
'İşçilik varsa pazarlık olmaz'
Bakırı işlediği vakit kendini çok mutlu hissettiğini anlatan Talay, bakırı en iyi işlemenin yolu bakırı hissetmek ve onun dilinden anlamak olduğunu söyledi. "Bakırın dilinden anlıyorsanız onun ruhuna dokunuyorsanız elinizden iyi bir iş çıkıyor demektir" diyen Talay, turistlerin emeğe yerlilerden daha fazla önem verdiğini aktardı. Talay, el yapımı işlemelerin onlar için değer taşıdığını bu yüzden para lafını etmediklerini ve işçiliği olan üründe asla pazarlık etmediklerini kaydetti.
(hö/st/pu)
