Gözaltında işkenceye maruz kaldı
MERSİN (DİHA) - Mersin TEM Şube Müdürlüğü'nde 12 Ekim'den bu yana gözaltında tutulan ve işkenceye maruz kaldığı belirtilen Ercan Fırat’ın ailesi, çocuklarının hayatından endişeli. Çocuklarına dair endişeleri gün geçtikle büyüyen aile, avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
Mersin'de 12 Ekim günü yapılan ev baskınlarında 7 kişi ile birlikte polislerce gözaltına alınan Ercan Fırat isimli yurttaş, o günden bu yana götürüldüğü TEM Şube Müdürlüğü'nde tutuluyor. Evlerinin etrafının zırhlı araçlarla saran polislerin baskını sonrası eşinin gözaltına alındığını ve o sırada polislerin şiddetine maruz kaldığını belirten 7 aylık hamile eşi Merve Nur Fırat, o anları "Eşim kaçmaya çalışmadı ama onu evden çıkarana kadar o duvardan bu duvara kafasını vuruyorlardı. Eşim kendini koruyamıyordu, silah dipçikleriyle vurdular. Gözümün önünde eşimi perişan ettiler" sözleriyle anlattı.
Eşinin darp edilmesine tanık olması nedeniyle kendisinin de baskın sonrası hastaneye kaldırıldığını ve bebeğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını paylaşan Fırat, polislerin eşinin yanı sıra kendisini de gözaltına almakla tehdit ettiklerini ifade etti.
Fırat, maruz kaldıkları bu duruma dönük tepkisini ise “Adaletten bahsediyorlar ama ben bebeğimi kaybetseydim bunun hesabını kim verecekti" diyerek gösterdi.
‘Hayatından endişeliyim’
Doğumun yaklaşması nedeniyle eşiyle birlikte bebekleri için hazırlık yaptıklarını paylaşan Fırat, avukatlarının aktarımlarına göre, 12 gündür gözaltına tutulan eşine dönük işkence emniyette de sürmüş. Ne kendisi nede diğer yakınlarının ise hiçbir şekilde o günden beri eşiyle görüştürülmediklerini söyleyen Fırat, "Bilgi alamıyoruz. Ayağında ayakkabısı olmadan götürdüler. Eşime yapılanlara ben adalet demem, adaletten bahsetmesinler bana. Eşime ne ekmek ne su veriliyor. Her gün işkence yapıp, hastaneye götürüyorlar. Hayatından endişeliyim" dedi.
Gözaltında tutulan Ercan Ercan'ın babası Abdulgaffar Fırat da, oğlunun ne için gözaltına alındığını dahi bilmediklerini belirtti. Baba Fırat, tüm yetkililere "Oğluma yapılan işkenceler son bulsun" diye çağrıda bulundu.
'Kendi kanunlarını tanımıyorlar'
Aile avukatı Mehmet Altuntaş ise, savcılıkça alınan ‘kısıtlılık kararı’ doğrultusunda ayın 19'una kadar müvekkili ile görüşemediğini ifade etti. Bu uygulamanın keyfi olduğunu söyleyen Altuntaş, "Normalde şüpheli için ilk 5 gün avukat kısıtlılık kararı alınır. İlk hak ihlali aslında orada başladı" diye konuştu.Ayın 19'unda emniyete gittiğinde ise, emniyet yetkililerinin kendisine avukat ile görüşme kısıtlılığının halen devam ettiği bilgisini verdiğini paylaşan Altuntaş, bunun üzerine 20 Ekim'de savcılıkla görüştüğünü ve savcılığın emniyete sorduktan sonra kendisine izin verdiğini kaydetti.
Mersin Savcılığı'nın kısıtlılık kararını avukatın başvuru tarihinden itibaren başlatarak son derece hukuksuz bir karara daha imza atığını vurgulayan Altuntaş, bunun çıkarılan KHK'lere bile aykırı olduğunu söyledi.
'Suç duyurusunda bulunduk'
Av. Altuntaş, günler sonra görüşebildiği müvekkilinin ise TEM Şube Müdürlüğü'nde 5 kez işkence gördüğünü kendisine anlattığını aktardı. Altuntaş, "Müvekkilim emniyetin farklı odalarında polisler tarafından işkence edildiğini, avukat görüşme odasında darp edildiğini anlattı. Bir keresinde tüm elbiselerinin çıkarılarak, dövüldüğünü ve kendisini dövenleri teşhis edebileceğini aktardı" dedi.
Müvekkili ile yaptığı görüşmenin ardından işkence yapanların tespit edilmesi ve soruşturma başlatılması için ailenin talebiyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu belirten Altuntaş, hiçbir şekilde bu işkence olayının peişini bırakmayacaklarını söyledi.
(ba/dm/öç)