DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

'İnsan sazına da sözüne de bağlı olmalı'

 
21 Ekim
10:11 2016

İZMİR (DİHA)- Eline aldığı sazıyla Kürdistan dağlarında yaşamını yitiren HPG'li Şefik Yatkın (Argeş Norşîn), "İnsan sazına da sözüne de bağlı olmalı, onurlu bir ölüm yüz yıl yaşamaktan iyidir, ölümsüzleşirsin" sözüyle anılıyor.

Sazına olan tutkusu ve Kürdistan dağlarında verdiği özgürlük mücadelesiyle Kürt halkının belleğinde derin bir yer edinen HPG'li Şefik Yaktın'ın (Argeş Norşîn) hayatını kaybedişinin üzerinden 12 yıl geçti. 2004 yılında Cudî Dağı'nda yaşanan çatışmada yaşamını yitiren Yaktın, "İnsan hem sazına, hem sözüne bağlı olmalı" sözleriyle özetlediği sanatına ve mücadelesine olan bağlılığı Kürt halkına miras kaldı.

Şefik Yaktın 1975 yılında Bitlis'in Norşîn(Güroymak) ilçesinde dünyaya gelir, 1991 yılında 14 yaşındayken tüm ailesinin tutuklanması üzerine geçim derdi başlar ve Türkiye metropollerine çalışmaya gelir. 15 yaşındayken İzmir'in Bayraklı ilçesine bağlı Yamanlar semtinde yaşayan Teyzesi Nisbet Üzrek'in yanında yaşamaya başlayan Yaktın, burada inşaatlarda işçilik yaparak ailesine destek olmaya çalışır.

Çocukluğundan beri müziğe ilgisi olan Yaktın, Teyzesinin zor şartlar altında aldığı bağlama ile müziğe başlar. Gündüz inşaatlarda çalışarak ailesine destek olan Yaktın, geceleri saz çalarak, şarkılarının sözlerini yazar.

Sanatını mücadelesiyle bütünleştirdi

1993 yılında İzmir'de Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) kurucuları arasında yer alan Yaktın, 1 yıl boyunca hem çalışır hem de kültür alanında çalışma yürütür. Yaktın, 1994 yılında Koma Agirê Zerdeşt'in kuruluşunda yer alır. Sanatıyla bütünleştirdiği mücadelesiyle göz önünde bulunan ve devletin hedefi haline gelen Yaktın, yaşadığı baskılardan dolayı İzmir'den Moskova'ya geçer ve bir süre sanatını burada icra eder.

Devrimci sanata büyük katkılar sundu

2000 yılında "İnsan hem sazına, hem sözüne bağlı olmalı" diyerek hep hayalini kurduğu Kürdistan dağlarının yolunu tutan Yaktın, burada mücadelesini sürdürür. Katılımından sonra Argeş Norşîni ismini alan Yaktın, "Büyük ailem" olarak tanımladığı PKK saflarında sanatını gerilla mücadelesiyle harmanlayarak sürdürür. Yaktın, eşsiz sesi ve Kürt halkına miras bıraktığı sanatıyla, mükemmelliğin sese bürünmüş hali olarak anılır.

'Sazı onun aklında bir sevdaydı'

Yardımsever ve sevecen bir insan olarak tanımladığı yeğeni Şefik'i anlatan teyze Nisbet Üzrek, Şefik'in çocukluğundan beri hiç olmadık bir zamanda insanları güldürebilme özelliği olduğunu yaşı ilerledikçe de bunu koruduğunu anlattı. Yaktın'ın müziğe olan bağlılığını "Sazı onun aklında bir sevdaydı" sözleriyle dile getiren Üzrek, "Akşamları işten gelince mahallede saz çalar, şarkılarını söylerdi. Bütün mahalleli sokağa çıkar onu dinlerdi. Ben hayatımda onun kadar sazına bağlı bir insan görmedim" dedi.

'Onurlu bir ölüm yüzyıl yaşamaktan iyidir'

Yaktın gerillaya olmak istediğini söylediğinde "sen sanatçısın" diyerek buna karşı çıktığını dile getiren Üzrek, "O zaman bana 'İnsan sazına da sözüne de bağlı olmalı, onurlu bir ölüm yüz yıl yaşamaktan iyidir, ölümsüzleşirsin' demişti. O sözlerini hiç unutmam" diye anlattı.

Üzrek, yeğeninin kutsal olduğuna inandığı şeyler üzerine mücadele ettiğini söyledi.

(sg/dm)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR