DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

DAİŞ bombacıları konuşmasın diye ortadan mı kaldırıldı?

 
20 Ekim
09:11 2016

HAYRİ DEMİR

ANKARA (DİHA)
- HDP Milletvekili Mahmut Toğrul, DAİŞ'in Türkiye'deki saldırıların planlayıcısı olan üç kilit ismin "kendi patlattıkları" açıklamalarıyla ölmesi ya da öldürülmesi tartışmalarına yeni iddialarda bulundu. Toğrul, bu isimler ortadan kaldırılmış olabileceğini söyledi.

IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği katliamların failleri ve örgütün Türkiye yapılanmasının kilit isimlerinin 3 üçünün de "kendi patlattıkları" açıklamalarıyla ölmesi ya da öldürülmesi sonrası gündeme gelen "katliamların failleri susturuldu" tartışmalarına HDP Dîlok (Antep) Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı.

Toğrul, örgütün kilit isimleri olan ve saldırıların en güçlü failleri olan Yunus Durmaz, Halil İbrahim Durgun ve Mehmet Kadir Cabael'in DAİŞ ile olan işbirliğinin ortaya çıkmaması için infaz edilerek, ortadan kaldırılmış olabileceğine dikkat çekti.

Toğrul, DAİŞ'in kentteki yapılanmasına dair de "daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabiliriz" diyerek tehlikenin büyüklüğüne işaret etti.
"Antep'te tehlike daha da büyümeye başlıyor" diyen Tuğrul, "Korkarım ki önümüzdeki süreçte bu artarak da devam edecek" dedi.

'Hücreler istihbaratın denetiminde'

Antep'teki hücrelerin büyük bir kısmının istihbaratın denetiminde olduğunun altını çizen Tuğrul, bunu da Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürüyen bir DAİŞ dava dosyasındaki ayrıntılara bağladı. Tuğrul, dosyada Yunus Durmaz'ın adım adım izlendiği, gelen DAİŞ üyelerinin nerelerde konakladığı yönünde ciddi bilgilerin olduğu, Suriye'ye geçişlerin nasıl ve kimin aracılığıyla yapılacağı yönünde ciddi bilgilerin olduğunu vurgulayarak, buna rağmen herhangi bir önlemin alınmadığını hatırlattı.

'Bu isimler ortadan kaldırıldı'

Bazı hücreler yavaş yavaş devletin kontrolü dışına çıktığına da söyleyen Toğrul, iddiasını ve kuşkularını şöyle sürdürdü: "Türkiye geçmişte kontrolündeyken işte Suruç, Amed ve Ankara katliamlarına isimleri karışanların bu bağlantıları ve iş birlikleri ortaya çıkmasın diye açıkçası ortadan kaldırıldıklarına dair bir kanı uyandırıyor. Bu isimler belli olmasına rağmen hiçbiri bu güne kadar sağ yakalanmadı. Ya öldürüldü ya da aranıyor durumda. Antep'te hafta sonu yaşanan olayda da ciddi bir infaz olayının olduğunu düşünüyoruz. Vali açıklamasında inanılmaz potlar kırdı ve bir infaz yaşandığı ihtimalini de açık bir şekilde ele verdi. Türkiye daha önce istihbaratı olmasına rağmen hiçbir saldırıyı engelleyemedi. Buna rağmen bunların gerçekleşmiş olması ister istemez acaba Türkiye bunların konuşmasında devletin bir takım sıkıntı yaşayacağı kaygısı taşıdığı için mi bunlar infaz ediliyor ya da sağ olarak yakalanamıyor. Böylesi bir kuşku var."

Toğrul, bunların hiçbirinin sağ yakalanması "faillerin susturulmuş olduğu" yönündeki kuşkuları güçlendirdiğini kaydetti.

Durmaz'ın DNA testi eşleşmedi

Üç isimden biri olan Yunus Durmaz'ın ölümü sonrasında ortaya çıkan ve tüm bu kuşkuları daha da güçlendiren bir bilgiyi paylaşan Toğrul, Yunus Durmaz'ın "kendini patlatarak öldüğü" açıklaması sonrası teşhis için Hacı Ali Durmaz ile DNA'sıyla uyuşmadığını aktardı.

Toğrul, DAİŞ ile ilgili yürütülen soruşturmalarla ilgili olarak da ciddi kaygılarının olduğunu anımsatarak, bu konuda şeffaf davranılmadığı ve savcılığın en ufak bir bilgiyi dahi paylaşmaktan imtina ettiğini vurguladı.

'Musul'dan önce Antep'teki DAİŞ ile mücadele edilmeli'

Türkiye'nin DAİŞ'e karşı Musul'da mücadele etmeden önce Antep'teki DAİŞ varlığı ile mücadele etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Toğrul, "Burada önlem almayıp Cerablus'ta, Musul'da DAİŞ'e karşı mücadele ediyorum demek samimi de değil. Cerablus işgali bir şekilde DAİŞ'le uzlaşılarak yapılan bir işgaldir. ÖSO'yu oluşturan güçlerin de DAİŞ'ten pek bir farkı yok. Cerablus işgal edilirken, tek bir kurşun bile sıkılmadı" dedi.

‘Tüm mahallelerde DAİŞ örgütlenmesi var'

DAİŞ'in Dîlok’ta varlığına ilişkin de önemli bilgilendirmelerde bulunan Toğrul, şunları söyledi:

"Antep'in tüm mahallerinde örgütlülükleri var. Sadece bir mahallede değil, kenttin tamamında örgütlülükleri var. Şu mahalle ya da bu mahalle tehlike altında demekten çok her mahallesi kentin tamımı tehlike altında."

Toğrul, üç isminde katliamların aydınlatılması noktasında kilit önemi sahip olduğunu da hatırlatarak, bu üç isminde "ortadan kaldırılmalarıyla" katliamların üstünün örtülmesi endişe taşıdıklarını sözlerine ekledi.

(sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR