DİHA - Dicle Haber Ajansı

MÊRDÎN (DİHA) - Cizîr'de 14 Aralık'ta başlayan ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağında evleri yerle bir edilen onlarca aile, Midyad’da hayata tutunuyor. Nesime Gezer, "Cizre'ye dönmeyi çok istiyorum" diye konuştu.

Cizîr'de (Cizre) 79 gün süren sokağa çıkma yasağında evleri yakılıp, yıkılan onlarca aile, göç ettikleri Mêrdîn’in (Mardin) Midyad İlçesinde yaşama tutunmaya çalışıyor. Eşinden 3 yıl önce ayrılan Nesime Gezer, göçten sonra günlük işlerden kazandığı parayla iki çocuğuna bakıyor. Ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan 11 yaşındaki S.D. ise, Midyad’da gelen turistlere rehberlik ederek aile ekonomisine katkı sunuyor.

'20 gün bodrumunda kaldık'

Cizîr yasağında tank ve top seslerinin bir an bile kesilmediği ilk zamanlarda evlerinden çıkmayarak evin bodrum katında 20 gün geçirdiklerini dile getiren Nesime Gezer (39), mahallelerin devlet eliyle yerle bir edildiğini hatırlattı. Evlerinin Cudi Mahallesinde olduğunu belirten Gezer, "Cizre'de ki evimizde 2 çocuğum ve yatalak hasta olan babam ile kalıyorduk. Cizre'de topların altında 20 gün evimizin bodrumunda kaldık. Devlet tank ve toplarla saldırdığında biz de mecbur olarak çıkmak zorunda kaldık. Eşim de zaten 3 yıl önce bizi terk etmişti. Buradaki Süryani komşularımız bize çok yardımcı oldu. Çalışacak kimsem de yok. Midyat'ta ise kiralık evde kalıyoruz. Günlük işlerde çalışarak geçinmeye çalışıyoruz. Kirayı bazen ödeyemiyoruz" diye konuştu.

'Tek isteğimiz kalıcı barış'

Evleri olmadıkları için göç ettiklerini belirten Gezer, kendi topraklarında yaşamanın özlemini çektiğini ifade ederek, her şeye rağmen barış talebini yineledi: "Bu şekilde bizi yıldıracaklarını sanıyorsa yanılıyorlar. Onlarca gencimiz şehit oldu, binlerce evimiz yıkıldı, yakıldı ama biz Kürtlüğümüzden ve mücadelemizden asla geri adım atmayız. Tek isteğimiz kalıcı bir barışın oluşması, gençlerin ölmemesidir. Gerilla, polis, asker hepsi bizim çocuklarımızdır. Biz analar sadece barıştan yanayız."

'Kadın, çocuk demediler’

Mersin'e göç eden Ayşe Dilmeç (58) ise, destek olmak için kardeşi Nesime Gezer'in yanına geldiğini ifade ederek, yaşadıkları zulmü şöyle anlattı: "Cizre'de yaklaşık 3 hafta bombardıman altında kaldım. Devlet yüksek yerlere tankları konuşlandırarak tüm mahalleyi rastgele topa tuttu. Etrafımızı sarmışlardı. Birçok koldan saldırıyorlardı. Kadın, çocuk demeden gece gündüz Cizre'yi bombaladılar. Adeta başka bir ülkeyi bombalarcasına."

'Biz Kürtler dirençli bir halkız'

Geçmişten günümüze devletin tüm zulüm ve saldırılarına rağmen barış demekten geri durmadıklarını da sözlerine ekleyen Dilmeç, şöyle devam etti: "Biz Kürt anaları yıllardan beri barış, barış, barış dedik ve halada demeye devam ediyoruz. Devlet güçleri de bunu çok iyi bilsinler ki biz Kürtler bu şekilde bitmeyiz. Biz Kürtler dirençli bir halkız. Asla boyun eğmeyiz."

'Evimizi çok güzeldim'

Midyad’da turist rehberliği yapan 11 yaşındaki S.D. de, 2 aydır çalışmak zorunda olduğunu ve ailesine katkı sunmaya çalıştığını söylüyor. Az oyun oynayıp çalışmaya vakit ayırdığını söyleyen S.D., “Sabah çıkıp akşam güneş batmadan eve geliyorum. Ben ve kardeşim tek çalışıyorum. Ağabeyim de tekstilde çalışıyor. Günde bazen 10, 15, 20 TL. kazanıyorum.

Burada okula gidemiyorum. Memleketimi çok özledim. Cizre'de ki evimiz çok güzeldi ama artık yok. Bir an önce memleketime dönmek istiyorum" diye duygularını ifade etti.

(ekip/sd)