DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kadın

Savaşın hayatlarını kesiştirdiği Suriyeli kadınlar

 
20 Ekim
09:04 2016

BERİVAN ALTAN

MERSİN (DİHA)
- Suriye'deki savaşın yükünü omuzlayarak göç yollarına düşen 3 mülteci kadının baskı ve zulüm ile dolu hikayelerinin tek ortak noktası savaş. Savaşın bir an önce bitmesini isteyen kadınlar, topraklarına geri dönmenin umudu ile yaşama tutunuyorlar.

Suriye'de savaşın başlamasıyla birlikte yıllardır yaşadıkları topraklarından evlerinden kaçmak zorunda kalan 3 kadın ve 3 ayrı hikaye. O kadınlardan biri ola Fatema Jiredudieh, savaş başladığında henüz 17 yaşındaydı. Yaşadıklarını anlatırken, derinlere dalan Fatema, savaş sonrası Türkiye'ye geldiğinde Türkçe bilmediği için çok zorluklar yaşadığını, bir yıl kursa gittikten sonra Türkçe öğrendiğini anlatıyor.

Savaş başladığında lise son sınıfta okuyan Fatema, üniversite sınavına patlayan bombaların sesi altında hazırlandı, çok yüksek puanla da üniversiteyi kazandığını, ancak 3 yıl boyunca savaştan kaynaklı üniversiteye gidemedi.

"Savaşın bitmesini bekliyordum ancak 3 yıl boyunca kaldığımız mahalle gece gündüz bombalanıyordu" diyen Fatema’nın kız kardeşlerinden biri de, bu bombardımanlardan birinde ağır şekilde yaralandı. Doktor olmaması nedeniyle ise kız kardeşini hemşire ile birlikte bir veteriner tedavi etmiş.

'Sadece Türkçe konuşun'

Fatema’nın anlatımlarına göre, kendilerini kimyasal silahlardan korunmak için başvurdukları yöntem ise koton kumaşlardan maske ve benzer araç gereçler yapmak olmuş. Fateme, korku dolu o günlerinden sonra geldikleri Türkiye’de karşılaştıkları durumu ve yaşadıklarını ise şu sözlerle dile getirdi:

"Yaklaşık 2 buçuk yıldır Türkiye'deyim. İlk geldiğimde dil bilmiyordum. İngilizce biliyordum ancak burada onu kimse bilmiyordu bize 'Hayır, konuşmayın burada sadece Türkçe konuşun' denildi. Fırat Üniversitesi'ni kazandım, ama Türkçe bilmediğim için bir yıl kaydımı dondurarak Türkçe öğrendim. Bizler oradan geldiğimiz için akrabalarımız tarafından ‘savaştan kaçtı’ olarak nitelendirilmiyoruz ama burada insanlar bize 'orada insanlar savaşıyor siz niye savaştan kaçtınız' diyerek, tepki gösteriyor.”

Yaşadıklarını bu sözlerle anlatan Fatema’nın tek isteği, ülkesi Suriye'deki savaşın artık son bulup geri dönmek.

'Yollarda kadınlara tecavüz ediliyordu'

Suriye savaşının başladığı dönemde üniversite okuduğunu belirten Bayırbucak Türkmenleri'nden Ruba Şedad ise, savaşın başlamasıyla birlikte hayatlarının her gün ölüm korkusuyla geçtiğini anlattı.

Geceler boyunca uyuyamadıklarını anlatan Ruba, "Her akşam başımızı yastığa koyduğumuzda acaba sabah uyandığımızda elimiz mi ya da kolumuz mu olmayacak korkusuyla uyuyorduk" dedi. Şehre gitmeye dahi korktuklarını, yollarda kadınlara tecavüz edildiğini aktaran Ruba, bu yüzden üniversiteyi bırakmak zorunda kaldığını ifade etti. Türkiye'ye geldiğinde ise ilk dönemlerde çok zorlandıklarını kaydeden Ruba, ailesi ile birlikte yeni yeni bir düzenlerini oturtmaya çalıştıklarını kaydetti.

'Acil müdahale edilmeli'

Türkiye'ye gelen 5 yıldır Türkiye'de olan Dosina Ramedan da, Suriye'nin Şam kentinden.

Savaşın başlamasıyla düştükleri göç yollarında yaşadıklarını ve karşılaştıkları zorlukları anlatan Ramedan, Türkiye'de çok zorluk yaşadığını, kendisinin yaşadığı zorlukları başkalarının yaşmaması için de Suriye Sosyal Topluluklar Merkezi’nde çalışarak, burada mülteci kadınlarının dosyalarını tuttuğunu söyledi.

Çalıştığı kurumda 230 bin kayıtlı Suriyelinin Mersin'de olduğunu belirten Dosina, Suriye'de ailelerin çocuklarını okula gönderemediğini ve kadınların evlerinden çıkamadığını belirtti. Evlerinden çıkan kadınların ise tecavüz ve kaçırmayla karşı karşıya kaldığına değinen Dosina, Mersin'de görüştüğü pek çok kadının savaştan kaçarken neler yaşadığını, çocuklarının nasıl gözleri önünde öldürüldüğünü kendisine anlattığını şu sözlerle paylaştı: "Kadınlar çocuklarının ölmeden önce çıkardığı sesten söylediği sözden her şeyi en ince ayrıntısına kadar yaşıyor. Sadece hayatta kalabilmek için göç etmek zorunda kalan kadınlar göç ettikleri yerlerde de cinsel saldırılara da maruz kalıyorlar."

Türkiye'ye gelen Suriyeli mültecilerin çocuk evliliği, cinsel saldırılar ve dilencilikle yüz yüze kaldığını dile getiren Dosina, bunun çok önemli bir konu olduğunu ve acil olarak müdahale edilmesi gerektiğini söyledi.

(st/öç)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR