DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

DAİŞ katliamlarının ardındaki 3 bilinmeyenli denklem

 
19 Ekim
09:18 2016

HAYRİ DEMİR

ANKARA (DİHA)
- Türkiye'deki katliamların sorumlusu ve azmettiricisi olarak aranan, Türkiye yapılanmasının kilit isimleri olan 3 DAİŞ üyesinin de Dîlok'ta (Antep) polis operasyonlarında ölmesi, birçok soru işaretini beraberinde getirdi.

Türkiye'de DAİŞ tarafından gerçekleştirilen katliamların failleri ve katliamlara ilişkin dosyalarda bir arpa boyu yol alınmadığı gibi, faillerin ortaya çıkmasının önünün alındığına ilişkin ciddi şüpheler var. DAİŞ'in özellikle Dîlok (Antep) yapılanmasına dair detaylar ve katliamların ardından yaşananlar devletin bu katliamların üzerini örtmek girişimi içerisinde olduğu şeklinde yorumlanıyor.

3 kilit ismin de başına aynı iş geldi!

DAİŞ'in gerçekleştirdiği üç büyük katliam olan Pirsûs (Suruç), Amed (Diyarbakır) ve Ankara katliamlarının failleri olarak aranan ve DAİŞ'in Türkiye yapılanmasındaki kilit isimler olarak öne çıkan 3 kişinin de polis operasyonunda "kendi patlattıkları" açıklamalarıyla ölmesi ya da öldürülmesi bu yorumları güçlendiriyor.

Halil İbrahim Durgun, Yunus Durmaz ve en son hafta sonu bir hücre evine dönük baskın sonrası canlı bomba olduğu ve kendini patlattığı iddia edilen Mehmet Kadir Cabael, katliamlar açısından dikkat çeken isimler. Her üç isim de yaşanan büyük katliamlarla gündeme gelen ve aranan DAİŞ'liler. Ancak ne tesadüf ki aylarca aranmalarına rağmen bu isimler canlı olarak yakalanamadı. Bu yüzden de gerçekleştirilen katliamların hiçbiri tam anlamıyla aydınlatılamadı.

Katliamların failleri susturuldu mu?

Üç ismin de polis operasyonunda ölmesi, okları bir kez daha katliamlarda güvenlik zafiyeti olan devlete çevirirken, "katliamların failleri susturuldu mu?" da sorusunu beraberinde getirdi.

Kendini patlatan Durgun'un kimliği teşhis ile belirlendi

Halil İbrahim Durgun, 10 Ekim 2015'te 100 kişinin hayatını kaybettiği Ankara katliamını gerçekleştiren canlı bombaları kentte getiren isimdi. Durgun, canlı bombaları Ankara'ya getirdiği sırada yol güzergâhı boyunca birçok kontrol noktasından yani polis gözetiminden geçmesine rağmen Ankara'ya kadar hiçbir engelle karşılaşmadan gelmiş ve bombacıları bırakır bırakmaz da kentten ayrılmıştı. Katliamın kilit ismi olan Durgun, canlı yakalanması durumunda katliama dair birçok sır perdesi de aydınlanacaktı. Ancak 14 Kasım'da Antep'te bir hücre evine dönük polis operasyonunda üzerindeki bombaları patlatıp parçalandığı açıklandı. Canlı bomba olarak kendisini patlatan bir kişinin ancak DNA testiyle kimlik teşhisi mümkün olmasına rağmen, bu yönteme başvurulmadı. Bunun yerine Durgun'un eşi Esin Durgun morga çağrılarak, Halil İbrahim Durgun teşhis edildi. Oysaki otopsi raporuna göre Durgun'un yüzü parçalanmıştı. Teşhisten birkaç gün sonra da Durgun'un cenazesi sessiz sedasız defnedildi.

IŞİD'in bombalı saldırılarının planlayıcısı ve organizatörü olan, aynı zamanda DAİŞ'in Türkiye emirliği görevini yürüten ve 4 milyon lira ödül konularak aranan Yunus Durmaz'ın başına gelenler de Durgun'un hikâyesiyle aynı.

2009 yılında El Kaide üyesi olduğu şüphesiyle gözaltına alınan, sonrasında serbest bırakılan Durmaz, Suruç, Diyarbakır, Ankara katliamı ile HDP'nin Mersin ve Adana il binalarına yönelik saldırıları organize eden isim olarak soruşturma dosyalarına da girdi. Ancak arananlar listesinde olmasına rağmen onca katliamın sorumlusu olduğu iddia edilen Durmaz'ın, 10 Mayıs 2016 tarihinde Antep'te bir hücre evine yapılan baskın sırasında üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirdiği ve patlamada parçalanarak öldüğü iddia edildi. Günlerce cenazesi ortada kalan Durmaz, 6 Haziran günü sessizce kimsesizler mezarlığına gömüldü.

Son olarak hafta sonu bir başka hücre evine dönük gerçekleşen operasyonda bu kez kendisini patlatan ismin Durmaz'ın yerine geçtiği iddia edilen Mehmet Kadir Cabael olması, bu kronolojideki soru işaretlerini de çoğalttı. Durmaz'dan sonra "DAİŞ'in Türkiye'deki beyni" olduğu iddia edilen Cabael, Antep'te 59 kişinin yaşamını yitirdiği düğüne dönük saldırının da planlayıcısı olarak aranıyordu. İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan turuncu listede 600 bin TL ödülle aranan Cabael'in de tıpkı Durgun ve Durmaz gibi bir polis operasyonunda üzerindeki bombayı patlattığı ve öldüğü ileri sürüldü. Halen defnedilmeyi bekleyen Cabael'in bu operasyon sonrasında infaz edildiği yönünde kimi tartışmalar da olayın ardından gündeme geldi.

İnfaz iddiasını dün partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme getirdi. Demirtaş, olayın ardından Antep Valisi'nin yaptığı açıklamayı hatırlatarak, "Ortada açık bir infaz var aslında. Orada ne diyor? 'IŞİD komşulara zarar gelmesin diye kendini boş bir bina da patlattı' Patlatmadan önce oturup konuşmuşlar 'Sen niye kendini boş inşaatta patlatıyorsun' 'Valla Sayın Vali bundan dolayı" demiş de Vali biliyor açıklıyor. Hayır durum öyle değil" diyerek, infaza işaret etti.

DAİŞ yapılanmasının üst düzey isimlerinin ve gerçekleştirdikleri katliamlar boyutuyla da Türkiye'nin yakından bildiği 3 ismin de akıbetinin aynı olması Demirtaş'ın işaret ettiği bir başka konuyu da tartışmaya açtı. Demirtaş, aynı konuşmasında "10 Ekim Ankara katliamı, Suruç katliamı Diyarbakır mitingimizin katliamını yapanların tek tek infaz edildiğini görüyoruz. Konuşmasınlar diye. Antep'teki boş bir inşaata götürülüp infaz edilmiştir" diyerek, katliamlar ve DAİŞ'in Türkiye yapılanmasına dair de çok ciddi bir ayrıntıyı gündeme getirdi.

(kk/cd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR