'Kürt sorununa dokunduğun an devletten tokadı yiyorsun'
KOCAELİ (DİHA) - Türkiye'de, geçmişten bugüne Kürt meselesine dokunanların devletten tokat yediğini söyleyen ihraç edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Murat Özveri, tabu haline getirilmiş tüm konuların son bir yılda bir araya getirilmesiyle birlikte devletin tokat atan elinin de yeniden ortaya çıktığını söyledi.
Kocaeli Üniversitesi'nden (KOÜ) ihraç edilen akademisyenlerden biri olan hukukçu Doç. Dr. Murat Özveri, kuruşundan bugüne Türkiye'nin sahip olduğu kimi kodları ve son bir buçuk yıldır yeniden yaşanan savaş süreci ile birlikte Olağanüstü Hal'i (OHAL) değerlendirdi.
Türkiye'nin tarihi seyir içerisinde kimi dönemlerde virajlardan geçtiğini ve bu virajlardan her geçişte ise renk ve seslerin değiştiğini dile getiren Doç. Dr. Özveri, bunun yanı sıra değişmeyen bazı politik anlayışların üzerinde durdu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne birtakım özgürlüklerin sürekli kısıtlandığını ifade eden Özveri, "Türkiye'nin özgürlükler anlamında kapalı olduğu belli kodları var. Örneğin sınıf tipi örgütlenmelere Türkiye kapalıdır. Bu kapalılık 1908'de çok özlü bir şekilde 'Memlekette sermaye verimi yetersizdir, sendikal haklar sakıncalıdır' olarak ifade edilmiş" diyerek, Türkiye'de sınıf mücadelesinin her dönem engellendiğini ya da devlet tarafından kontrol altına alındığını vurguladı.
‘Kurulan örgütlenmelerin kafasına sopa indi’
Özveri, örgütlenmelerin halka ulaştığı andan itibaren ise devletin çeşitli yollar ile buna engeller koyduğunu kaydetti.
"İsterseniz buna ‘milli irade’ deyin, isterseniz ‘derin devlet’ deyin, isterseniz de bu ülkeyi yönetenlerin hem sınıfsal anlamda hem de bürokratik anlamda uzlaşması diyin. Adına ne derseniz deyin bu projeye alternatif olabilecek bir proje üretilip halka ulaştığı andan itibaren devletin sopa tutan eli, bu projeyi üreten insanların üzerine şak diye gelmiştir" diyen Özveri, buna örnek olarak da 1960'lı yıllardan itibaren devletin DİSK veya KESK benzeri sendikal örgütlenmeleri kapatmasını gösterdi.
‘Kürt meselesine dokunduğun an, tokadı yiyorsun’
Özveri, devletin sopasını yiyen tüm örgütlenmelerin başat konusunun ise Kürt sorunu olduğunun altını çizdi. Özveri, bu noktada şunları ifade etti: "Türkiye'de Kürt meselesine dokunduğun an, pat diye tokadı yiyorsun. Bunlar adeta tabulaştırılmış konular. Bu tabulaştırılmaları bir araya getirdiğimizde ne oldu bu bir yılda? Devletin tekrardan tokat yediğimiz eli ortaya çıktı."
Fakat çözüm süreci döneminde Türkiye'de hayatın biraz olsun normalleştiğini dile getiren Özveri, çözüm sürecinde insanların ötekileştirmeye nokta koyduğunu belirtti. HDP'nin bu açıdan Türkiyelileşme sürecinde büyük etkisi olduğunu vurgulayan Özveri, ancak tüm hakların dile getirilip, tartışılmaya başlandığı anda devletin sopa tutan elinin bir kez daha ortaya çıktığını gördüklerini ifade etti.
Hukuk ve adalet devlete göre ayak bağı
Özveri, “Cumhuriyet kuruldu, ama olmayan demokrasi, olmayan hukukla. Çünkü hukuk, yönetenlerin bile nasıl yöneteceklerini belirleyen bazı kuralların bütünü olması bakımından her zaman ayak bağı olmuştur" sözleriyle devletin kendisine "ayak bağı" olan hukuk ve adalet sistemini hiçbir zaman istemediği üzerinde de durdu. Bu açıdan işaret ettiği nokta ise, ikinci kez ilan edilen 3 ay süreli Olağanüstü Hal (OHAL) yönetimi.
'OHAL'in dahi yok sayamayacağı haklar var'
OHAL’le bile kimsenin kendisine göre bir hukuk oluşturamayacağını, yok sayamayacağı haklar olduğunu kaydeden Özveri, bunları şöyle sıraladı: Yaşam hakkı ve işkenceye uğramama hakkı. Bunların hiçbir koşulda ortadan kaldıramayacağını, ancak bunlardan hiçbirinin bugün Türkiye'de olmadığını söyleyen Özveri, “Hukuk kılıfı giydirerek insanları bu duruma inandıramazsınız, inanmak saftiriklik olur. Türkiye'de bugün bir dizi anlayış halka dayatılıyor. Eğer bu anlayışa karşı aşağıdan yukarı bir çatlak oluşturulmazsa mahvolur gideriz" diye konuştu.
‘Erdoğan'ın her istediği olmayacak!
Süren Başkanlık Sistemi tartışmalarına da değinen Özveri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkan olma isteğini mevcut koşullarda zaten fiilen hayata geçirdiğini kaydetti. Erdoğan'ın istediği Başkanlık tipinin idari, hukuki ve askeri yönetimin tamamıyla kendisinde toplanması olduğunu belirten Özveri, "OHAL ile de bunu halkta güvence haline getirmek istiyor, ama öyle bir güvence yok. Erdoğan'ın her istediğini KHK ile yasalaştırmak istemesi gibi bir süreç olmaz, olmayacak da" dedi.
(eç/za/öç)
