Kılıçdaroğlu’ndan ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ çıkışı
ANKARA (DİHA) - Partisinin grup toplantısında Erdoğan’ı kastederek, “Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyan irade bu iradedir” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gülen cemaatinin siyasi ayağına yönelik olarak hükümete 4 soru yöneltti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yenikapı’da yapılan ittifaka değinen Kılıçdaroğlu, “Darbe fırsatçılığı yapılıyor ama bütün mağdurlara bizim sahip çıkmamız insani görevimiz. Biz bunları söyleyince, efendim bunları niye söylüyorsunuz? Yenikapı ruhu varmış. Yenikapı'da insanlar mağdur edilecek diye görüş birliğine mi varıldı?” diye sordu.
‘Rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar’
Kılıçdaroğlu, konuşmasında son günlerde tekrar tartışmaya açılan Başkanlık sistemine dair ise “‘Meclisimiz darbeye karşı haysiyetli duruş sergilemiştir. Demokratik parlamenter sistemi yıllar içerisinde geliştirmiştir’ diyor. İmzanıza sahip çıkacaksınız, demokratik parlamenter sistemi yok mu sayacaksınız? Bu imzayı attık, bu imzalar unutulmuş. Yenikapı diyorlar, imza yok ki, imza burada. Bu metin BM'ye, yabancı elçiliklere gönderildi. Gönderen hükümet. Şimdi rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. Eğer kuralın dışına çıktığınız zaman bizim görevimiz kuralı hatırlatmaktır. 'Fiili durumu yasal hale getirelim.' Niye yasal hale getiriyoruz? Onun isteğini yerine getireceksek o zaman parlamentonun iradesi, bu metin ne oluyor? İmzamızın arkasında durmak onurlu, ahlaklı, namuslu olmanın birinci şartı değil midir?” ifadelerini kullandı.
4 ismin serbest bırakılmasını istedi
OHAL ile birlikte son dönemde katlanan gözaltı ve tutuklamalara da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, cezaevinde bulunan yazar Aslı Erdoğan, dilbilimci Necmiye Alpay ve gazeteci Altan kardeşler dahil tüm yazar ve gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
‘Musul, Türkiye'nin en büyük yenilgisi’
Kılıçdaroğlu, süren Musul operasyonu için ise şunları söyledi:
“Dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikayı kapalı kapılar ardında oluşturamazsınız. Türkiye'nin ortak ses çıkarması gerekir. Hükümet, TBMM'yi sağlıklı bilgilendirmemiştir. Başbakan konuşmuyor, Dışişleri Bakanı arada bir şeyler söylemeye çalışıyor. Ve söyledikleri birbirinden farklı. Hedefleri kim belirliyor Sayın Cumhurbaşkanı. Sorumluluğu yok. Kim buna müdahale edecek, Sayın Binali Yıldırım… Musul konusunda esip gürlüyorlardı. A planım, B planım, Z planım var. Esip gürlersen seni plansız bırakırlar… Musul konusunda Türkiye'nin masa dışında tutulması en büyük yenilgilerimizden biridir… Türkiye, Irak ve Suriye politikasına bakın, kaybeden bir ülke var Türkiye, kaybeden Türkmenler… Dışişleri Bakanı Lozan'da bir toplantıya katıldı. 'Terörist El Nusra Halep'ten derhal ayrılmalı' dedi. Cumhurbaşkanı, 'Eğer dost olmak için IŞİD'e karşı dost olmak ölçüyse El Nusra'ya da dost ol. Onlar da savaşıyor.' Böyle bir tabloya kim inanır, kim bunu düşünebilir. El Nusra konusunda bile görüş birliği yok. Dışişleri Bakanı'nı kutluyorum, doğruyu söylüyor, El Nusra oradan çekilmeli.”
İktidara 4 soru yöneltti
Kılıçdaroğlu, Gülen cemaatinin siyasi ayağına yönelik olarak hükümete 4 soru yöneltti. Kılıçdaroğlu, hükümetten şu dört sorunun yanıtını istedi: “FETÖ kumpası olduğu Balyoz iftirasında, Genelkurmay Başkanı ve 4 kuvvet komutanının istifasına yol açan yetkili makamlar kimlerdir? Mehmet Dişli'yi Genelkurmay Karargahı'nda tutan irade hangi iradedir? Darbeden tutuklu 83 FETÖ'cü subayı albaylıktan generalliğe taşıyan irade hangi iradedir, FETÖ'cü subayların önünü açan irade hangi iradedir? 2010 YAŞ'ta 3 general bir üst rütbeye terfi ettiriliyor. Ancak bu terfiler imzalanmıyor. YAŞ'ta değişiklik yapıyorlar. YAŞ kararları cumhurbaşkanının onayına bırakılır ve bu 3 general ordudan ayrılıyor. 3 generalin terfisini uygulamaya koymamada kararlı duran siyasi irade 2013, 2014 ve 2015'te terfi ettirilen FETÖ'cü komutanlar konusunda neden aynı iradeyi göstermedi?”
Savcılara seslendi
Yönelttiği bu soruların devamında yine “Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyan irade bu iradedir” diyerek isim vermeden Erdoğan’ı işaret eden Kılıçdaroğlu, bu konuyu soruşturan savcılara ise şu sözlerle seslendi: “Öğrencileri, öğretmenleri, garibanları bırakın. Birini sorgulayacaksanız, Türkiye'yi adım adım darbeye götürenleri sorgulayacaksınız. Benim bu anlattıklarımdan şu kelime yanlış diyen olursa çıkıp özür dileyeceğim. Sizim gücünüz garibana yetiyor. Kendi yanındaki adama yetmiyor. Sen Türkiye'yi bu noktaya taşıdın."
(dn/öç)
