DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Yaşam hakkını savunan sağlık emekçisine hapis istemi

 
18 Ekim
09:09 2016

AMED (DİHA) - Sokağa çıkma yasağı sürecinde Farqîn'deki iş bırakma eyleminde SES'in hazırladığı basın metnini okuyan sağlık emekçisi S.T. hakkında 7 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. S.T. aynı zamanda ihraç edilmesi için Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi.

Sendikal faaliyetler yasada ve Anayasada hak olarak tanınmasına rağmen kamu emekçilerinin yaptığı çalışmalar suç sayılıyor. Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı, "sokağa çıkma yasağı" ve ablukanın sürdüğü ilçelerde yaşanan sağlığa erişim hakkı ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için, SES’in 2015 yılının Aralık ayında Türkiye genelinde gerçekleştirdiği “Yaşamı savunmak için 1 saat hizmet üretmiyoruz” eyleminde basın metnini okuyan S.T. hakkındaki soruşturmayı tamamladı. Sendikanın hazırladığı basın metnini Silvan Devlet Hastanesi önünde okuduktan sonra gözaltına alınan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan SES üyesi S.T. hakkında "Basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla 7 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianame, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava Kasım ayında görülecek.

Savcı, SES’i DİSK’e bağlı sendika yaptı!

Savcının çalakalem hazırladığı iddianamede, S.T’nin üyesi olduğu KESK’e bağlı sağlık kolunda sendikal faaliyet yürüten Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası’nı (SES), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı sendika olarak göstererek bir skandala imza attı. Cizîr (Cizre), Silopiya (Silopi), Nisêbîn (Nusaybin), Sûr ve Kerboran (Dargeçit) ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve kuşatmalar için basın metninde yer alan “abluka” kelimesini kullanan S.T. için “sokağa çıkma yasaklarını abluka olarak değerlendirerek, teröristlere destek verdiği, bu yolla örgüt propagandası yaptığı” iddiasında bulundu. Savcı, S.T.’nin İHD’nin sokağa çıkma yasakları sonuçlarına ilişkin 10 Aralık 2015’te açıkladığı raporda yer alan “Bugüne kadar 325 yurttaş yaşamını yitirdi, bu sayı sadece sivil ölümleri kapsamakta olup toplam sonuç ise daha korkunçtur” sözlerini alıntılamasını da suç saydı.

Savcı, S.T’nin kullandığı bu sözler için de “Çatışmalar esnasında vurulan terör örgütü mensuplarını ve yine onlara destek olduğu esnada vurulan kişileri sivil vatandaş göstermeye çalışarak örgüt propagandası yaptığı” iddiasında bulundu.

Cenevre Sözleşmesi’ne vurgu yapmak ‘Örgüt propagandası' sayıldı

Savcı, S.T’nin sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerleşim yerlerinde devletin uyguladığı orantısız şiddet nedeniyle halkın beslenme, su, elektrik ve sağlık hakkına ulaşma hakkının engellendiğine yönelik sözlerini de “örgüt propagandası” saydı. S.T’nin sokağa çıkma yasakları süresince özel hareket polislerinin hastaneleri karargâh olarak kullanması ve sağlık emekçilerine baskı yapmasını eleştirmesi de suç sayan savcı, S.T. için “Cenevre Sözleşmesini bahane ederek sağlık mıntıkalarına hiçbir silahlı gücün giremeyeceğini söyleyerek devletlerarası savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesini sanki farklı bir devlet ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti savaşıyormuş gibi bir algı yaratarak propaganda yaptığı” iddiasında bulundu. S.T.’nin SES’in hazırladığı basın metnini okuyarak PKK’nin şiddet, cebir ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterdiğini savunan savcı, S.T. için akıllara ziyan şu tespitte bulundu: “Sağlık çalışanlarının can güvenliği adı altında örgüt propagandası yaptığı.”

Yargıdan sonra kaymakam da harekete geçti

S.T. hakkında dava açılması ardından harekete geçen Silvan Kaymakamı Murat Kütük de, idari soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda hazırlanan raporun olumlu olmasına rağmen Kütük, S.T’yi devlet memurluğunda ihraç edilmesi talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etti. Kurul, S.T’nin yapacağı savunmanın ardından kararını verecek.

(dte/fç/kk)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR