DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Tuncel: Türkiye’nin sorunu Musul değil Kürtler

 
18 Ekim
09:06 2016

AMED (DİHA) - Başika, Musul ve Türkiye’nin agresif tutumlarını değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Herkes Musul’la uğraşırken, Türkiye dikkatleri çekmek için Kürtlere saldırıp, çatışmayı derinleştirmek isteyecek. Asıl meselenin Kürtler ve Kürdistan’ın olduğu herkesin görmesi gerekir" dedi.

Başika, Musul tartışması derken, Musul operasyonu başladı ve gündemden düşmeyen kentin DAİŞ'ten temizlenmesini amaçlayan operasyon büyük yankı uyandırdı. Musul operasyonunun başlaması, operasyona katılan Kürt güçleri, Türkiye’nin tutumu, operasyonun Suriye ve Irak geleceğine dair sonuçları konusunda DİHA’ya değerlendirmelerde bulunan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, operasyonun sonucu ne olursa olsun yeni bir durumu ortaya çıkaracağını söyledi.

Musul operasyonundan önce Ortadoğu’da bütün resme bakmak gerektiğinin altını çizen Tuncel, Ortadoğu’da yaşanan savaş ve kaosun bir bütünen ele alınmaması halinde sadece gerçeğin görülemeyeceğini vurguladı. AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm gerçeklerden uzak bir şekilde her gün gürleyip, “Musul’a gireceğiz. B ve C planlarımız var” söylemlerinin siyaseten bir karşılığının olmadığını vurgulayan Tuncel, Irak ve Suriye’de yaşananların tamamının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözümlemelerinde genişçe değerlendirildiğini, aynı çözümlemelerde çözüm yolunun da gösterildiğini vurguladı.

‘Ortadoğu’da 3’üncü paylaşım savaşı yaşanıyor’

Ortadoğu’da 3’üncü paylaşım savaşının yaşandığının altını çizen Tuncel, bunun da acı, ölüm ve gözyaşına neden olduğunu belirtti. Ortadoğu’daki müdahalenin, sadece askeri müdahale olmadığını vurgulayan Tuncel, Ortadoğu’nun, kültürel, sosyal, ekonomik, kadın, inanç yapısına da bir müdahale olduğunu unutmamak gerektiğine işaret etti.
‘Biçilen rol bitti'

Musul operasyonun tüm Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin yeni bir halkası olduğunu ifade eden Tuncel, 2 yıl önce Musul'un 4 saatlik operasyon sonucunda DAİŞ’e teslim edildiğini hatırlattı. Irak’taki siyasal durum ve kaos sonucu DAİŞ'in kendini İslam Devleti olarak deklere edip, Musul’u işgal ettiğini aktaran Tuncel, yine aynı şekilde DAİŞ’in Suriye’de yaptığı katliamlar, insanlık suçlarına karşı Kürtlerin ortaya koyduğu mücadele ile DAİŞ'in tüm dünyaya teşhir olduğunu anlattı. Kürtlerin DAİŞ’e karşı verdiği mücadele aynı zamanda DAİŞ’e biçilen rolün de bittiği anlamına geldiğini ifade eden Tuncel, egemen güçlerin de DAİŞ’e verdiği desteğin teşhir olduğu söyledi.

‘Musul operasyonu sonucunda yeni bir düzen çıkacak’

Musul operasyonunda yer alan birçok devletin aynı zamanda DAİŞ’in ortaya çıkmasına neden olan devletler olduğuna vurgu yapan Tuncel, bu güçlerin Ortadoğu’da kurtarıcı rolünü kapmak istediklerinin altını çizdi. Musul operasyonu sonucunda Ortadoğu’da yeni bir düzenin kaçılmaz olduğunu dile getiren Tuncel, yeni statüde Türkiye’nin zorla bir yer edinmeye çalıştığını, Erdoğan ve AKP’nin operasyonda yer almak için ısrarının bundan kaynaklandığını söyledi.

‘Kürtlere karşı Türkiye DAİŞ’le ittifak kuruyor’

Tuncel, daha önce “Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, KDP, ABD karşısında ise Rusya, İran, Suriye’nin bir tarafta olduğu iki blok” oluştuğunu ancak bunun değişmeye başladığını belirterek, “Türkiye’nin bugün başlatılan Musul operasyonunda denklem dışında kalması politikasıyla bağlantılıdır. Şimdi Türkiye tehditlerle, böbürlenerek kendini bu denkleme katma peşindedir. Cerablus’un işgali, Rojava’yı tehdit etmek, Suriye’nin yeniden yapılanması karşısında DAİŞ’le anlaşarak bütün dengeleri yıkmak istiyor. Cerablus, Dabık anahtar teslim, DAİŞ’ten alındı. Bunları da Kürtlere karşı bir ittifak olarak kullanıyor. Bunu da bütün dünyanın görmesi gerekiyor. Bütün dünyanın savaştığı DAİŞ olunca Türkiye de DAİŞ’in elbiselerini, sembollerini değiştirerek, ÖSO, El Nusra gibi terör örgütleri olarak yansıtıyor. Bunu da Kürtlere karşı kullanmak istiyor” diye konuştu.

Türkiye Osmanlı hayalini canlandırma peşinde

Tuncel, “Türkiye her zamanki gibi milliyetçi, mezhepçi bir anlayışla 'Musul’da Sünniler olmalı’ söylemine sarıldı. Bunun mezhep savaşını beraberinde getireceğini unutmamak gerekir. Ortadoğu’daki mezhep çatışmalarını Türkiye Musul üzerinden bir kez daha bu durumu kaşımak istiyor. Türkiye Osmanlı’dan kalan 'Musul ve Kerkük toprakları bizimdir, bizim kalmalıdır' yaklaşımı içindedir. Bu her zaman Türkiye’nin gizli çantasındadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü siyaset bundan bağımsız değildir. Erdoğan’ın Lozan çıkışı boşuna olmadığı gibi öyle söz olsun da söylenmiş bir şey değildir. Türkiye’nin Musul’u okuması bu çerçevededir” dedi.

‘Musul operasyonu ne olursa olsun yeni bir durumu ortaya çıkaracak’

Musul operasyonlarının sonuçlarının birçok kesim açısından sonuçları olacağına dikkat çeken Tuncel, Musul’un operasyonun Suriye’ye de etkide bulunacağının altını çizdi. Kürtlerin ve yine Peşmergelerin bu operasyona dahil olmasının çok önemli sonuçlar doğuracağını anlatan Tuncel, Musul’un özgürleştirilmesi halinde yıllardır Irak’ın çözülemeyen sorunlarının çözümünün de mümkün olabileceğini dile getirdi. Tuncel, “Musul’un özgürleşmesi ile Irak ve Suriye’nin geleceği bir bütünen konuşulabilir. Önümüzdeki süreçte çok önemli siyasi sonuçları olacak. Musul operasyonu ne olursa olsun yeni bir durum ortaya çıkaracak. Büyük bir olasılıkla Musul yakın bir zamanda özgürleşecek. Bu sonuç Kürtler açısından da ciddi sonuçlar doğuracak. Burada Türkiye’nin yanlış politikalarına karşı Kürtlerin mücadeleci ve özgürlükçü düşünceleri önemli kazanımlar elde edeceğini düşünüyorum. Bu hem Suriye hem de Irak için geçerli. Artık Kürtsüz bir çözüm olmayacak” dedi.

‘Türkiye’nin meselesi Musul değil Kürtlerdir’

AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği A, B ve C planlarını da, “A planı savaş, B plana kaos, C planın ise kriz” şeklinde değerlendiren Tuncel, AKP’nin halklar için iyi bir planının olduğunu düşünmediğini ve Kürtlere karşı büyük bir savaş, ortadan kaldırma planı olduğunu bildiklerini söyledi. Musul operasyonun başlamasıyla Türkiye’nin denklem dışında bırakılmasının aynı zamanda önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Rojava’ya saldırması gibi bir durum da doğurabileceği uyarısında bulunan Tuncel, Türkiye'nin Afrin’e saldırabileceğini ve Kürt güçleriyle karşı karşıya gelebileceğini ifade etti. Tuncel, “Herkes Musul’la uğraşırken, Türkiye dikkatleri çekmek için Kürtlere saldırıp, çatışmayı derinleştirmek isteyecek. Asıl meselenin Kürtler ve Kürdistan’ın olduğu herkesin görmesi gerekir. Erdoğan iktidarını sürmek için bugün ülkeyi de kaosa sürüklüyor. Sayın Öcalan’ın da önermeleri vardı. Türkiye ya çözümü ya da kaosu seçecek. Bugün bakıyoruz Türkiye kaosu seçti. Yapılması gereken tek yol yeni bir yol bulmak gerekir. Türkiye için de yeni bir seçenek gerekir. Bunun için mücadele etmemiz gerekir” vurgusu yaptı.

(ekip/fç/kk)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR