Kurtulmuş: Musul ve Halep bölgenin kaderini belirleyecek
ANKARA (DİHA) - Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bölgenin kaderi Halep ve Musul'daki gelişmelerle şekilleneceğini belirterek, Kürtlerin ve Şiilerin etkin hale gelmemesi gerektiğini söyledi.
Ağırlıklı olarak Musul meselesinin gündeme alındığı Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, açıklamalarda bulundu.
Halep ve yakın çevresinde insani dramların yaşandığını hatırlatan Kurtulmuş, "Halep'e gidecek olan yardım konvoylarının korunması şarttır" diyerek "Uluslararası yardım konvoyunun" gönderilmesi önerisinde bulundu.
Bölgedeki krizin sona ermesi için Halep'in önemine dikkat çeken ve orada durumun normalleşmesini isteyen Kurtulmuş, "Bu bir insani meseledir. Halep'te ateşkes zaruridir" dedi.
Musul operasyonuna da dikkat çeken ve "Halep ve Musul'daki statü Irak ve Suriye başta olmak üzere bölge dengelerini belirleyecek öneme sahip" olduğunu ifade eden Kurtulmuş, operasyon sonrası kentin Musul halkı tarafından yönetilmesi gerektiğini yineledi.
Başika'da bulunan Türk askerinin varlığına da işaret eden Kurtulmuş, Başika'da "Araplar, Kürtler, Türkmenlerin" eğitildiğini ve bunlara, "Ninova Muhafızları" ismi verildiğini ileri sürdü. Kurtulmuş, "Şimdi bunların arasından 3 bin kişi Peşmergeyle birlikte bu operasyona katılıyor" iddiasında bulundu. "Bölgede çok ciddi bir oyun oynanıyor. Savaşların, çatışmaların, vekalet çatışmaların arkasındaki asıl sebep bölgenin etnik ve mezhebi açıdan daha fazla bölünüp parçalanmasıdır" savunda bulunan Kurtulmuş, "Musul Musullularındır. Bölgedeki Şiilik, Sünnilik, Araplık Kürtlük meselesi değil. Bir siyasi alt üst oluş meseledir. Siyasi çözümler bularak buradan çıkabiliriz. Bu ikazı bu uyarıyı dikkate almak zorundayız" diye konuştu.
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terör örgütlerinden Musul'u kurtarırken, ne başka bir silahlı gücü ne de PYD YPG gibi güçleri getirip yerleştirmek sorunu çözmez." Uluslararası güçlerin bu sorumluluğu göstermesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Türkiye bu harekatın içinde nasıl yer alacağını detaylıca anlatmıştır. Türkiye'nin B ve C planları vardır. Bir takım hakimiyetlerin bölge halkı üzerinde egemen olmaması gerektiğini söylüyoruz. Bunu engellemenin yolu Başika'daki varlığımızdır. Türkiye Başika'daki varlığından asla vazgeçmeyecektir."
Musul'da yaşananların, "tarihi bağları ve akrabalık bağları nedeniyle" Türkiye'yi ilgilendirdiğini savunan Kurtulmuş, gelişmelere seyirci kalmayacaklarını söyledi.
Bölgede yıkım yapılan il ve ilçelerin gözden geçirildiğini ve yeni planların gözden geçirildiğini belirten Kurtulmuş, "Her bir ilçe ve yerleşim birimi için o bölgeye has oranın dokusuna uygun yapılaşmalara gidilecek" dedi.
Kurtulmuş, Musul'a ilişkin değerlendirmeleri sorular üzerine sürdürerek, koalisyon ülkelerinin Musul'a uzak olduklarını sözlerine ekledi. "Her şey bizi birinci derecede ilgilendiriyor, o yüzden hiç kimse Türkiye bu mesele ile neden bu kadar yakından ilgileniyor diye bir soru sormaması lazım" diyen Kurtulmuş, havuz medyası tarafından yazılıp çizilen “B ve C” planlarını kamuoyu önünde konuşacak durumda olmadıklarını söyledi.
‘Kürtler Musul’a girmesin’
Kürt güçlerinin Musul'daki dengeleri bozacağını ve bu yüzden kente girmelerine karşı çıktıklarını vurgulayan Kurtulmuş, Irak Kürdistan bölgesel yönetimi ile ortak noktada bulunduklarını ifade etti.
(kk/sd)
