DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Kadın gazeteciler baskıları anlattı

 
15 Ekim
19:19 2016

ANKARA (DİHA) - "Herhal'de Medya Gündemi" konulu panelde konuşan kadın gazeteciler, kapatılan gazete, televizyon ve radyolara dikkat çekerek, iktidarın medya üzerindeki baskılarını anlattı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nde (TMMOB), "Herhal'de Medya Gündemi" konulu panel düzenlendi. Panelde konuşmacı olarak kapatılan IMC TV muhabiri Nergis Demirkaya, Halk TV ve Birgün gazetesinden Ayşenur Doğan, Gazete Duvar Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik ve gazeteci Çiğdem Toker katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptı.

'Medya her zaman hedefte'

Panelde ilk olarak konuşan Özlem Akarsu Çelik, "medya ve sermaye" ilişkisine değindi. Medyanın her zaman hedefte olduğunu belirten Özlem, "Sokağa çıkan da hıncını gazeteciden alıyor. Asıl hedefin biz değil medya patronlarının olduğunu bilsek de herkes emekçi gazetecilere saldırıyor ne yazık ki" dedi. Türkiye'de şu an medyanın sermaye desteğiyle geçindiğini vurgulayan Çelik, bir iki gazete dışında tüm gazetelerin bayi ve reklamlarla geçindiğini savundu.

'2007'den sonra yandaşlaşma süreci başladı'

Çelik, "medya patronları" diye tabir ettiği gazete ve televizyon sahiplerinin önce gazete, daha sonra televizyon, radyo açarak medya grubu oluşturduğunu vurguladı. Doğuş grubundan başlayarak birçok medyanın yan faaliyet olarak enerji, özelleştirme ve HES'lerle uğraştığına dikkat çeken Çelik, şöyle devam etti: "Bu durum hep böyleydi ama uzun süredir iktidarda olan tek parti AKP ile birlikte medyada, 'tek sesli' oldu. AKP'nin iktidara geldiği 2002'de durum bu kadar vahim değildi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2007'deki meşhur balkon konuşmasından sonra AKP'nin üslubu değişti ve özgüven geldi. Bundan sonra ise TMSF ile medyada gasp etme ve yandaşlaşma süreci başladı. Bu medya patronlarıyla da biz çalışamadık."

Bu iktidarın zulmünü yaşayan ilk kesiminde gazeteciler olduğunu belirten Çelik, OHAL süreci ile birlikte başlayan tasfiye sürecini yılardır yaşadıklarını söyleyerek, "Herkes biliyor ki kimse tek başına bir şey yapamayacak. Bir araya gelerek bu zulümlere dur diyebiliriz" şeklinde konuştu.

OHAL sürecinde onlarca TV ve radyo kapatıldı

Daha sonra konuşan Nergis Demirkaya, AKP'nin iktidara geldiği yıl olan 2002'de mesleğe başladığını belirterek, "Mesleğe başladığımdan beri AKP iktidarda bu süre zarfında hiç olağan bir şey görmedim. Şu an yaşanan OHAL süreci ise bambaşka bir süreç olarak tarihe geçecek" dedi. Bir KHK ile bir günde birçok televizyon ve radyonun kapatıldığını hatırlatan Demirkaya, gazetecilerin basın kartlarının iptal edildiğini ve birçok insanın işinden atıldığını hatırlattı.

Kapatılan kanal ve gazetelerle birlikte 2 bin 500 kişinin işsiz kaldığı bilgisini veren Demirkaya, "Ortada açlığa mahkum eder bir durum var" diye konuştu. Mağdur olan gazetecilerin yanında halkın haber alma hakkının da engellendiğini vurgulayan Demirkaya, "Bu bizim sorunumuz kadar herkesin de sorunudur" dedi. Aynı zamanda Meclis muhabiri olan Demirkaya, tek sesli bir medyanın var olduğunu vurgulayarak, "CHP ve MHP az da olsa gösteriliyor. HDP ise hiç görünmüyor. Bu toplum olarak çok büyük bir sorun" ifadelerini kullandı.

Demirkaya konuşmasını, "Bazıları bazı şeylerin bazı yerlerde yayınlanmasını istemez, biz buna haber diyoruz" şeklinde sonlandırdı.

Aydın Doğan: Ben senle başa çıkamadım

CNN Türk'teki işine geçen yıl son verilen 40 yıllık gazeteci Ayşenur Doğan ise, TRT ile mesleğine başladığını belirterek, "Biz o dönemde 12 Eylül'e kadar TRT ile mücadele edebiliyorduk. 12 Eylül hem medyayı asıl olarak ise yükselen sınıf mücadelesini bitirmeye çalışıyordu. Emek örgütleri ve diğer örgütlerin üzerinden buldozer gibi geçildi" dedi. Bugün gelinen noktada ise durumun daha korkunç vaziyetlere ulaştığını kaydeden Doğan, CNN Türk'ten atılma sürecini şöyle anlattı:"Aydın Doğan'a merak ettim beni niye kovdunuz dedim. 'Kızım ben senle başa çıkamadım. Ben muhalefet istemiyorum benim dediğim olacak' dedi."

'O haber verilmeyecek'

28 Aralık 2011'de Roboski'de 34 sivilin Türk jetleriyle vurularak katledilmesini hatırlatan Doğan, o dönem ölenleri "sivil" olarak verdiği için medya sahipleri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandığını belirtti. Doğan, "Vali '34 sivil öldü' diye açıklama yaptı. Ben de haberde bunu geçtim. İçeriden bağırtılar duydum. 'O haber verilmeyecek' diye bağırıyorlardı. Ama ben haberi vermiş oldum. Küçük bir kağıt verildi rejiden hece hece, 'O haber verilmeyecek' diye yazılmıştı. Sonra ben tekrar verdim ve kıyamet koptu" diyerek, yaşadıklarını anlattı.

(sa/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR