Feminizm Sempozyumu başladı: Kadınlar bir araya gelmeli
ANKARA (DİHA) - "Türkiye'de Feminizm" konulu sempozyum akademisyenlerin sunumlarıyla başladı. Prof. Dr. Yıldız Ecevit, feminist örgütlerin kendini feshetmesinden dolayı boşluk yaşandığını belirterek, "Kadınlar tekrar bir araya gelebilir, ortak noktalarda buluşabilirler" dedi.
Ankara'da Feminizm Derneği tarafından Raymar Otel'de düzenlenen "Türkiye'de Feminizm Sempozyumu" başladı. Sempozyuma aralarında Fatmagül Berktay, Serpil Sancar, Esra Gedik ve Aylin Görgün Baran gibi çok sayıda akademisyenin yanı sıra kadın ve LBGTİ örgütleri katılım sağladı. Konferansın açılış konuşması Feminizm Derneği'nden Esin Turanlı yaptı. Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Damla Aygün'ün yaptığı birinci oturuma geçildi.
Oturumda ilk olarak Prof. Dr. Yıldız Ecevit, "Türkiye'de feminist bilgi ve politika" konulu sunum yaptı. Dünyada ve Türkiye'de feminizm hareketlerinden bahseden Ecevit, ilk oluşum aşamalarında feminist hareketin kadına yönelik şiddet ve mücadeleyi gündemlerinin en başına koyduğunu söyledi.
'Feministler okuyor, tartışıyor, bilgi üretiyordu'
Feminist hareketin kadına yönelik şiddet ile ilgili her türlü eylemi ortaya koyduğunu kaydeden Ecevit, "Kadınlar bekaret kontrolünü protesto ettiler, TCK'yi değiştirmek için çalıştılar, görülmeyen kadın emeğini gün ışığına çıkardılar, evlilik kurumunu sorguladılar, cinsel tacize karşı kampanyalar yürüttüler, ayrımcı yasalara karşı çıktılar, kadın katliamlarını protesto ettiler, sığınakları desteklediler. Bütün bunlar olup biterken feministler bir yandan da okuyor, tartışıyor ve bilgi üretimine katkıda bulunuyorlardı. Feminist politika gücünü feminist bilgiden alıyordu, sırtını ona dayıyordu" dedi.
'Neoliberal politikalar güç kaybettirdi'
Feminist hareketin bugününü değerlendiren Yıldız Ecevit, Neoliberal politikaların feminizmin güç kaybetmesine neden olduğunu belirterek, "Nitelikli çalışmaların artması gerekiyor. Akademisyenlere düşen; sadece kurumsal çalışmalara ağırlık verme değil, bulundukları üniversitelerde geniş katılımlı dersler açmalı, sivil toplum örgütlerini davet etmeli, tartışmalar dışarıya taşmalı, kadın konulu dersler vermeli" şeklinde konuştu.
Feminist örgütlerin kendini feshetmesinden dolayı ciddi bir boşluğun yaşandığını kaydeden Ecevit, "Kadınlar tekrar bir araya gelebilir, ortak noktalarda buluşabilirler" dedi.
'Türkiye'de eylemleriyle damga vurmuştu'
Ecevit'in ardından Prof. Dr. Serpil Sancar, "Türkiye'de kadın hakları mücadelesinin bilançosunu çıkarmak" konulu sunumu yaptı. Türkiye'de feminist hareketin 90'lı yıllarda başladığını ve Avrupa'daki gibi olmadığını söyleyen Serpil, "Türkiye'de siyasal alanın geriye gittiği, başarısızlıklarla dolu olduğu bir dönemdi. Kadın hareketi bu siyasal konjonktür içinde kendine yer aradı. Kadınların böylesi bir dönemde Türkiye'de eylemleriyle damga vurduğunu görüyoruz. Feminist hareketin kendi gündeminin diğer siyasi hareketlere etkilerini görebiliyoruz. Ne oldu mesela? Medeni haklar, doğum kontrolü, çocuk yaşta evlilikler, sağlıklı gebelikler gibi gündemler yarattılar" diye belirtti.
'Erkek dönüştürülmediği sürece sonuç alınmaz'
Feministlerin aile kurumunu eleştirdiğini ancak aile ile ilgili somut politikaların olmadığını kaydeden Sancar, "Sosyal hizmet uzmanlarına, danışma merkezlerine başvuranların çoğunluğu kadın. Başvuran kadınlar ekonomik haklardan mahrum bırakıldıklarını ve aile içi şiddete maruz kaldıklarını söylüyor. O halde sorunu yaratan erkektir. Kadına yönelik mücadele politikaları konusunda kadını korumak, erkeğe ceza vermekle sorun çözülmüyor; erkeği dönüştürmeye dönük bir şeyler olmadığı sürece sonuç alınmaz. Yoksulluk ve fuhuş konusunda yeterli mücadele yürütülmedi. Kadınlar dönüşmeli, hakkını aramalı peki erkekler ne olacak? Militarizmi, savaşı konuşamıyoruz, aile içi şiddeti konuşamıyoruz, kadın ticaretini konuşamıyoruz" ifadelerinde bulundu.
Serpil'in ardından Prof. Dr. Aylin Görgün Baran da, "Türkiye'de kadın sığınma evleri" üzerine sunum yaptı.
Sempozyum soru-cevaplarla devam ediyor.
(ekip/rp)
