DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

'Ne Sedat ne de hiçbir şehit kimsesiz değildir'

 
15 Ekim
10:00 2016

MÊRDÎN (DİHA) - Nisêbîn'de yaşamını yitiren Sedat Kaya'nın (Reşo) cenazesinin 5 Mayıs'ta devlet güçlerince mahalleden çıkartıldığını öğrenen aile, oğullarının kimsesizler mezarlığına defnedilmiş olabileceğini belirterek, "Ne Sedat ne de hiçbir şehit kimsesiz değildir" dedi.

Mêrdîn'in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde, özyönetim direnişinde yaşamını yitiren Sedat Kaya'nın (Reşo) cenazesinin 5 Mayıs'ta Şehit Gelhat (Abdulkadirpaşa) Mahallesi'nden çıkarıldığını öğrenen aile, Kaya'nın yaşamını yitirdiği yerde yalnızca bir çift eldiven ve bir yelek görüldüğünü belirtti. Nusaybin Devlet Hastanesi'nde kan örneği veren aileye iki ay geçmesine rağmen bir bilgi verilmezken, çocuklarının kimsesizler mezarlığına defnedilme ihtimalini düşünen aile, "Kan verdik bunca zamandır bekliyoruz. Ne Sedat ne de hiçbir şehit kimsesiz değildir. Hiçbirinin kimsesizler mezarlığına defnedilmesini istemiyoruz" diye tepki gösterdi.

'Oğlumun uğruna can verdiği topraklara döndük'

Sokağa çıkma yasağı döneminde yaşadıkları Şehit Gelhat Mahallesi'nden çıkarak Midyad'a taşındıklarını belirten anne Nesibe Kaya, yasağın kısmi olarak kaldırılmasıyla birlikte, oğlunun uğruna can verdiği topraklara geri döndüklerini aktardı. Tel örgüler nedeniyle mahallelerine giremediklerini belirten anne Kaya, Nisêbîn'e bağlı Gundık Şikro köyünde yaşamaya başladıklarını söyledi.

'Sedat arkadaşlarını yalnız bırakmadı'

Oğlunu, doğduğu, yaşadığı ve yaşamını yitirdiği Nisêbîn'de defnetmek istediğini belirten anne Kaya, "Direnişe en çok Nisêbîn inandı ve en çok direnen yine burası oldu. Sedat arkadaşlarını yalnız bırakmadı. 'Ben nasıl toprağımı, arkadaşlarımı bırakıp gidebilirim' diyordu. Sağ bacağı yaralı olmasına rağmen 'Ne olursa olsun ben başka topraklara ayağımı atmam' dedi. Biz de onu aşık olduğu topraklarda defnetmek istiyoruz" dedi.

'Şehit düştüğü yerde iki eldiven ve yelek kalmış'

Devletin zorla dayattığı askerlik sistemine oğlunun hep karşı çıktığını belirten anne Kaya, şöyle devam etti: "Sedat 'Ben yalnızca kendi askerliğimi yaparım' diyordu hep. Arkadaşlarıyla bir ay kalabildi, sonra şehit düştü. Şehit Gelhat Mahallesi'nde şehit düşmüş. Mahalleye giden bazı komşularımız, şehit düştüğü yerde iki eldiven ve yeleklerinin kaldığını söyledi. Ben oğlumun toprağına sarılmak istiyorum. Ama şimdi Nisêbîn'de mi Mardin'de mi Kızıltepe'de mi bilmiyoruz."

'Ne Sedat ne de hiçbir şehit kimsesiz değil'

İki aydır kan vermelerine rağmen cenazelerinin açıklanmadığını söyleyen baba Mehmet Kaya ise, devlet tarafından 5 Mayıs'ta çıkarılan oğlunun cenazesinin kimsesizler mezarlığına defnedilmiş olabileceğini kaydetti. Baba Kaya, kendilerine bir an önce bir bilgi verilmesini isteyerek, "Kan verdik bunca zamandır bekliyoruz. Ne Sedat ne de hiçbir şehit kimsesiz değildir. Hiçbirinin kimsesizler mezarlığına defnedilmesini istemiyoruz Biz şehitlerimizin yanındayız. Şehîd namirin. Sedat'ımın bu yolu seçmesinden hiçbir zaman pişmanlık duymadım, duymayacağım" dedi.

'Tek isteğim kardeşimin cenazesi'

Sedat Kaya'nın kendi toprağında mücadele ederek ölmek istediğini söyleyen ablası Aliye Işık, "Sedat aslında kendi istediğini yaptı. Yakın arkadaşlarının her gün öldüğünü görünce, o da dayanamadı. Arkadaşlarına kavuşmak istiyordu ve isteği oldu. Bizim de şimdi tek isteğimiz onun cenazesini bulmak" diye konuştu.

(ekip/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR