EFJ'den Kürt kanallarının kapatılmasına tepki
BRÜKSEL (DİHA) - Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Eutelsat tarafından Kürt TV'lerinin yayınlarının kesilmesini kınadı. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'ndan Anthony Bellanger, "Türkiye'de basın üzerindeki baskılar ürkütücü" dedi.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan Press Clup Brussels'te Kürt kanallarının kapatılması ve basın üzerindeki baskılara ilişkin Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) tarafından yapılan bir basın açıklamasıyla kınandı. Açıklamaya, Med Nûçe, Newroz, Ronahî, Stêrk TV gibi Kürt kanallarının yönetici ve çalışanlarının yanı sıra Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'ndan Anthony Bellanger ile çok sayıda uluslararası basın kuruluşu katıldı.
Gazeteci-yazar Füsun Erdoğan, Med Nûçe TV editörü ve Özgür Gündem yazarı Baki Gül ile kapatılan Özgür Gündem çalışanı gazeteci Bayram Balcı'nın konuşmacı olarak katıldığı basın toplantısının moderatörlüğünü Avrupa Gazeteciler Federasyonu Temsilcisi Mehmet Köksal yaptı.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu Temsilcisi Köksal, kısaca Türkiye'de basın özgürlüğünün geldiği boyuta dikkat çekerek, açılış konuşmasını yapması için kürsüye Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'ndan Anthony Bellanger'ı çağırdı.
Bellanger: Yayınların kapatılması ürkütücü
Bellanger sözlerine, geçtiğimiz hafta Türkiye'ye yaptığı ziyaretteki incelemeleriyle başladı. Basın özgürlüğünün birçok ülkede ihlal edildiğini ancak Türkiye'de gazetecilere yönelik keyfi tutuklama ve yayın kuruluşlarının kapatılmasının ürkütücü boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Bellanger, ''Öyle ki Erdoğan'ın sindirilmesi istediği gazetecilere dair bir listesinin olduğu konuşuluyor''dedi.
Bellanger, Adana ve İstanbul'da bir çok gazetecinin hukuksuzca tutuklamasına şahitlik ettiğini, tutuklanan pek çok gazeteci için başlatılan imza kampanyalarının devam ettiğini söyledi.
'Eutelsat Avrupa hukukunu ayaklar altına aldı'
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Temsilcisi Bellanger, ayrıca uluslararası ve Avrupa insan hakları kuruluşlarının Türkiye'deki muhalif basına yönelik baskılara ilişkin kendisiyle görüştüklerini belirtti. Avrupa'da yayın yapan Med Nûçe ve Newroz TV'nin kapatılmasının, Ronahî ve Stêrk TV'nin kapatılmak istenmesinin politik olduğu kadar ekonomik nedenler de içerdiğini hatırlatan Bellanger, Fransa'nın Eutelsat şirketinin Avrupa hukukunu ayaklar altına alan bu ittifaktan biran önce vazgeçmesi için tutum almaya çağırdı.
Sinevizyon duygulandırdı
Ardından Med Nûçe başta olmak üzere kapatılan özgür basının yayın organlarına ilişkin 10'ar dakikalık sinevizyon gösterimi yapıldı. Med Nûçe'nin yayınladığı özyönetim alanlarından çarpıcı kareler dikkat çekerken, kapatılan Zarok TV'ye dair konuşan çocuklar duygulu anlar yaşattı.
Gül: Eutelsat Erdoğan'a ortak oldu
Sinevizyon ardından Med Nûçe TV Editörü Baki Gül konuştu. Gül, Eutelsat'ın Avrupa Birliği (AB) ve insan haklarına dair hukuku ihlal ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baskıcı politikalarına ortak olduğuna dikkat çekti.
Eutelsat'a gönderilen çarpıcı belge
Lisans kurumlarının öncelikli olarak yayınlar için uyarı yapması gerektiğini, ancak böyle bir uyarının söz konusu olmadığını belirten Gül, ''Tarafımızca yürütmeyi durdurma davası açılmışken, hukuksal karar beklenmeden Eutelsat'ın yayını durdurması dikkat çekicidir. RTÜK'ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) 17 Mayıs'ta Eutelsat'a gönderdiği çarpıcı bir belge var. Norveç, İsveç ve Belçika'dan da yayınların engellenmesi yönünde talepte bulunulmuş. Bunu bir darbeye karşı mücadele gibi yansıtıyorlar, ancak öyle değil. Zira gönderilen tebligat darbeden önceki bir tarihe tekabül ediyor, 17 Mayıs'a" dedi.
Dün Ermenilere bugün Kürtlere
Gül, Türkiye'nin Nûçe'nin yayınından rahatsız olduğuna dikkat çekti. Gül, Norveç 'in RTÜK'e ''Türkiye'deki işleyişi uygulamamız söz konusu olamaz, hukuk dışı'' cevabını da basın mensuplarıyla paylaştı. ''1914-1915'te Ermenilere yapılan soykırım bugün Kürtlere yapılıyor. Şırnak, Nusaybin hala abluka altında. Kürt medyası susturularak, katliam politikası yürütülmek istenmekte" diye konuştu.
Dayanışma çağrısı
Gül, AB'nin Ermeni soykırımı için bugün parlamentolarında sessiz kaldığı için günah çıkarttığını hatırlatarak, Eutelsat'ın politikalarıyla Türk devleti ve DAİŞ'e katliamlar yapması için zemin sunulduğu uyarısında bulundu. Gül, son olarak basın mensuplarına dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.
Gazeteci Erdoğan: Ses çıkarmalıyız
Gazeteci Fusün Erdoğan ise, "Gazetecilik riskli meslek. Savaşta önce gazetecileri susturarak gerçekleri katlediyorlar. Bir gazetenin kapısına mühür vurmak, katletmek demektir. 90'lı yıllarda ölüm düşüyordu payımıza, şimdi maddi kanıta dayanmaksızın tutuklama. Tutuklayıp bir suç yapıştırıyorlar ve terörist olmadığınızı kanıtlayın diyorlar. Mahkemeler hukuk cinayetleri işliyor" dedi.
Benzer uygulamaların gazetecilik yaptığı 90'lı yıllarda da yaşandığını, beyaz cinayetler işlendiğini hatırlatan Erdoğan, AKP rejiminin basına yönelik lincini anlattı. 12 televizyon ve 13 radyo kanalının ardından Med Nûçe ve Newroz TV'nin kapatıldığını söyleyen Erdoğan, "Bir yayın organı uyarı almadan süresiz mühürleniyor. Gazeteci tutuklanıyor. O da yetmiyor olacak ki basın kuruluşunun tüm ekipmanı ve mal varlığı devlet kanalı TRT'ye aktarılıyor" diye konuştu.
Uydu şirketi Eutelsat'a tepkisini dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti: "Uluslararası tekel, kartelin çıkarları söz konusu olunca, basın özgürlüğü ayaklar altına alınabiliyormuş. Burada olanlara da olmayanlara da görevler düşüyor. Gerçeklerin katledilmesini istemiyorsak, ses çıkarmalıyız."
Balcı: Dayanışmayı büyütelim
DİHA, JINHA ve Özgür Gündem üzerindeki baskılara da dikkat çekilen basın toplantısında, baskıları bizzat yaşayan gazeteci Bayram Balcı, 1992'de kurulan Özgür Gündem'in o günden bu yana karşı karşıya olduğu ihlalleri anlattı. Balçı, basın mensuplarına dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.
Öte yandan KNK üyesi Yılmaz Orkan ve Med Nûçe TV yetkililerinden oluşan bir heyet, Sol-Ekolojist-Özgürlük Partisi (S.E.L) Parlamento Grup Başkanı Arturo Scotto ile Med Nûçe'nin hukuksuz bir şekilde Eutelsat tarafından karartılmasına ilişkin bir görüşme gerçekleştirdi.
(kk/rp)
