'Kızımın katili cezalandırılmazsa iki elim yakalarında olacak'
İSTANBUL (DİHA) - Küçükarmutlu'daki evlerine yapılan baskın sırasında "galoş giyin" dediği polislerin silahından çıkan kurşunla katledilen Dilek Doğan'ın annesi Aysel Doğan, olay anına dair görüntülerin silindiğinin ortaya çıkması sonrası kızını katleden sanık polisin cezasını bulmaması halinde iki elinin sorumluların yakasında olacağını söyledi
İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı Küçükarmutlu Mahallesi'nde bulunan evlerine 18 Ekim 2015 tarihinde baskın yapan polislerden galoş giymelerini istediği için aralarında yaşanan tartışma sırasında polis memuru Yüksel Moğoltay'ın silahından çıkan kurşunla ağır yaralanan Dilek Doğan, kaldırıldığı hastanede 25 Ekim günü can verdi. Ölümüne dair İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, heyetin aldığı "kapalı oturum" kararı nedeniyle kapalı kapılar arkasında görülürken, davanın dördüncü duruşmasının görüldüğü 12 Ekim'deki son duruşmaya sanık polis memuru Yüksel Moğultay katılmadı.
Ölüm anına dair kayıtlar hafızadan silindi
Görülen duruşmaya damga vuran gelişme ise, olay anına dair görüntülerin çekiminin yapıldığı kameraya ilişkin mahkemeye ulaşan Bilirkişi Raporu'nda, incelenmesi istenen el kamerasının içerisinde Doğan'ın öldürüldüğü ana ilişkin görüntü kaydının silindiğinin tespit edilmesi oldu.
Raporda, polislerin eve giriş anı, evde yapılan aramalar ve evin dışında yaşananların görüntülendiği 3 videoda herhangi bir değişiklik, kesinti, ekleme işlemlerinin yapılmadığı belirtilirken, Doğan'ın öldürüldüğü ana ilişkin kameranın hafızasındaki görüntülerin 27 Haziran 2016 tarihinde silindiği kaydedildi.
Ancak bilirkişi tarafından profesyonel veri kurtarma yazılımları aracılığıyla 6 gün süren aralıksız taramalarla kameradan çok sayıda veri kurtarıldığı, bunlardan 2 tane fotoğrafın davayla ilgili olduğu belirtildi. Ancak el kamerasıyla kayıt edilen görüntülerin ham haline erişilemeyeceği belirtildi.
Kızının katledildiği anlara dair görüntü kaydının bilerek silindiğini dile getiren anne Aysel Doğan, sanık polis memuru Moğoltay'ın tutuklanmaması için bütün delillerin ortadan kaldırılmak istendiğini söyledi. Cinayet sonrası, kamuoyunun ilgi ve tepkisi sonucu adaletin yerini bulacağı konusunda bu kez biraz ümitlendiğini paylaşan anne Doğan, ancak yargılama boyunca mahkemenin kendilerini hiç dinlemesinden yakındı.
'Sanık polisin arkasında devlet var'
Kızı Dilek'i vuran polis memuru Yüksel Moğoltay'ın "güvenlik" gerekçesiyle ilk duruşmadan sonra duruşmadan vareste tutulmasına öfkeli olan anne Doğan, bu tepkisini şu sözlerle gösterdi:
"Can güvenliği yok diye getirmiyorlar mahkemeye. Can güvenliği olmaz olur mu? Devleti, polisi onu korur kendisi bilmiyor mu bunu? Canı madem bu kadar kıymetli, benim kıymetlime nasıl kıydı o zaman? Madem can güvenliği yok Ankara'da görevini nasıl yapıyor hala? 'Dilek'i de doğudakiler gibi katleder giderim. Bunlar nasıl olsa Alevidir, Kürt'tür. Bunlar bana bir şey yapamaz, korkarlar' diye düşünmüştür. Devlet arkasında çünkü."
'İki elim yakalarında'
Anne Doğan, sanığın yokluğunda devam edilen yargılamada ise devletin kendi anayasasını dahi tanımaz duruma düştüğünü ifade etti.
Sanığın tutuklanması için canla başla çabalayan avukatlarının cinayete dair her şeyi mahkeme heyetinin önüne koyduğunu, ancak heyetin bir türlü tutuklama kararı almadığını dile getiren anne Doğan, bu duruma "Ancak, devlet kendi hukukunu çiğniyor. Devlet emir vermiş tutuklamayacaksınız diyor. Hakim ve savcılar da AKP ve Erdoğan'a uyuyorlar. Adalet hakimin yada savcının elinde değil, Erdoğan ne derse o oluyor" sözleriyle isyan etti.
Anne Doğan, "kızını katleden sanık polisin cezasını bulmaması halinde iki elinin sorumluların yakasında olacağını" da söyledi.
'Bakışlarını aldılar benden'
Katledilmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen, sürekli kızı Dilek'in her an çıkıp geleceğini düşünen anne Doğan, yaşadığı acıyı ise şu sözlerle dile getirdi: "Kızım, mutfaktan seslenecek gibi. Gözüm kapıda belki gelir diye bekliyorum. Bekle bekle gelmiyor. O gözleri o bakışlarını aldılar benden."
(yak/za/öç)