DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Dink cinayetinde istihbarat müdürünün çapraz sorgusu başladı

 
13 Ekim
17:39 2016

İSTANBUL (DİHA) - Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin görülen duruşmada dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın çapraz sorgusuna başlandı.


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin açılan davanın 6'ncı celse 3'üncü duruşması verilen kısa aranın ardından dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın çapraz sorgusuyla devam ediyor. Savunmasında cinayetin azmettiricilerinden Erhan Tuncel için, "Bizi yanıltmaya çalışıyordu. Kendisine para verilmesine rağmen bilgi aktarmadı" şeklinde ifade veren Sarı, mahkeme heyeti tarafından kendisine sorulan, "Size bilgi getirmeyen, yalan söyleyen birine neden para verildiğini hiç sorguladınız mı?" sorusuna, "Belki bilgi getirir diye verilmiştir. Yanlış saat bile günde iki defa doğruyu çalar. Böyle düşünülmüş olabilir. Belki düzelir diye görüştük. Süreç içinde 10 tane rapor vermiş bize. Bu nedenle görüşmemiz devam etmiştir" cevabını verdi.

Hakimin, "Erhan Tuncel'in durumu ile ilgili Reşat Altay'a bilgi verildi mi?" sorusu üzerine Sarı, "Bizim de bilgimiz yoktu. Farklı bilgi elde etseydik müdürümüze haber verirdik" yanıtını verdi. Mahkeme heyetinin, "Erhan Tuncel, Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğine dair bilgi veriyor. Bundan sonra var olan riskleri yok etmek için ne tür çalışmalar yaptınız?" sorusunu da yanıtlayan Sarı, "Bizim sadece Yasin Hayal'e ilişkin bilgimiz var. Grubundan haberimiz yoktu. Somut eylem arayışı tespit edilemedi. Erhan Tuncel'in alternatifi içinde zaten başka biri aranmaya başlanmıştı" dedi.


Sarı, mahkeme heyetinin Yasin Hayal grubuna ilişkin eksik izlemeye yönelik sorusuna ise, "Muhittin Zenit'i tanımıyorum. Erhan'dan şüphelenmesi üzerine Trabzon'a çağrılmış. Yasin Hayal'in bu işlerden elini çektiği bilgisi vardı. Aşırı sağ, MHP, BBP faaliyetleri söz konusuydu" yanıtı verdi. Jandarma ve İstanbul'la konuya dair herhangi bir bilgi paylaşımına bulunmadıklarını aktaran Sarı, "İstanbul'a neden ayrıntılı bilgi verilmedi?" şeklinde ki soruya ise, "Somut bilgi olsaydık verirdik. Raporları sistemden görebiliyorlardı" yanıtı verdi.

Çelişkili istihbarat cevabı

Müfettişlerden Dink cinayetine ilişkin bilgi ve belge saklanmadığını öne süren Sarı, "Böyle bir şey mümkün değildir" diyerek, müfettiş Şükrü Yıldız'ın 7'nci ayda evrakları inceleyip iade ettiği iddiasında bulundu. Sarı, raporlara Dink'in öldürüleceğine dair "ses getirecek eylem" ibaresinin de 17 defa yazıldığını ileri sürdü. Dink'in öldürüleceğine dair istihbarattan haberi olmadığını öne süren Sarı, "Dink'e yönelik eylem yapılacağına dair bilgim yok. Yapılmaması yönünde de yok. Daha önce istihbarattan haberim vardı. Ama ben göreve geldiğimde bu düşüncesinde vazgeçmişti" dedi.

Sonucu beklemişler!

Sarı, mahkeme heyeti tarafından sorulan, "Bu eylem yapılacak derken, size nasıl bilgi anlatıldı, siz bir istihbaratçı olarak ne anladınız, öldürme aklınıza geldi mi?" sorusuna ise "Eylemlerin türü farklı olur, öldürme sonuçtu" şeklinde, dikkat çekici bir cevap verdi. Tuncel'e ilişkin tespitlerinin ardından ilişkilerinin 9 ay daha devam ettiğini belirten Sarı, "Elinizde bir veri var neden bir şey yapmıyorsunuz?" şeklindeki soruya ise, "O zaman elimizde o şekilde bir bilgi yok. Yasin Hayal'in çalışmaya başladığı, ailesine yazdım ettiği şeklinde bilgi var. Yoksa eylem fikrinden vazgeçmemiş olsaydı gereğin yapardık" cevabı verdi.

Cinayete ilişkin silahın temin edilmesi, fotoğrafların indirilmesi gibi somut verileri hatırlatarak, "Fiziki takip ve benzeri yöntemler uygulansaydı cinayet önlenebilinir miydi?" diye sorduğu Sarı, "Bugüngünkü bilgiler bizim elimizde olsaydı size katılırdım ama o zaman bizde bu bilgiler yok" cevabını verdi.


Mahkeme heyetinin ardından Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen söz alarak, çapraz sorguya devam etti.

Belen'in, "Yasin Hayal'in birçok olaya karıştığı, bombalama olayı gerçekleştirdiği, papazı öldürdüğü, başbakanın uçağına bomba ihbarı yaptığını sağır sultan duyarken, 'eylem yapmaktan vazgeçti' şeklinde bilgiye bakma gereksinimi duymadınız mı?" sorusuna Sarı, "Sonuç doğurucu bir iş ve işlem tarafıma olmadı" yanıtını verdi. Konuyla ilgili İstanbul'a verilen istihbarattan da haberdar olduğunu söyleyen Sarı, "Arkadaşlarım anlattı bana. Çok açık bir ifadedeydi 'eylem gerçekleştirilecek' cümlesi" dedi. Sarı, "Hrant Dink'in öldürüleceğine dair bir kanı oluşmaz mı?" şeklindeki soruyu da, "Elimde done olması lazım. 9 ay boyunca edinilen bilgileri de göz önüne almak lazım" diyerek yanıtladı.

'Görevden alınmadılar, atandılar'

Sarı'nın sorgusunun ardından dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay da, Trabzon İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in görevden alınarak, yerine Faruk Sarı'nın atandığı sürece ilişkin bilgi verdi. Altay, "Engin Dinç tayin meselesi olduğunu söylemişti sohbetlerde. Engin beyin, 'Görevden aldılar beni' söylemi doğru değildir. Onların bütün planlamalarını istihbarat dair başkanlığı yapar. Bizim burada öyle olmadı. Engin beyin TİB'e gitme isteği, Faruk beyin Trabzon'a gelme istemi üzerine daire başkanını aradım ve sorun olmaz denildi. Benim kendi tasarrufum değil, tamamıyla istek ve talepler doğrultusunda gelişti. İstihbarat yapmak istemeseydi bu değişiklik olmayabilirdi. Görevden alınma ayrı bir şey. Görevden alınmış olsaydı Afyon'a atanmazdı" dedi.

(yk/rk/cd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR