DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Medeni Yıldırım'ın katil zanlısına beraat istendi

 
13 Ekim
14:11 2016

AMED (DİHA) - Licê'deki kalekol protestosunda askerler tarafından katledilen Medeni Yıldırım davasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, davanın tek sanığı olan er Adem Çiftçi'nin beraatını istedi.

Amed'in (Diyarbakır) Licê (Lice) ilçesine bağlı Hêzan köyünde, 28 Haziran 2013 tarihinde düzenlenen kalekol protestosunda karakoldan açılan ateşle katledilen Medeni Yıldırım'ın katil zanlısı olarak hakkında "kasten öldürme" suçundan dava açılan er Adem Çiftçi'nin 5'inci duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Çiftçi, Kocaeli'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, salonda ise Yıldırım'ın annesi Fahriye Yıldırım ve avukatları hazır bulundu. Davanın esasına ilişkin mütalaasını veren duruşma savcısı, kalekol protestosunda yüzleri kapalı bir grubun karakol önünde eylem yaparak yolu kapattığını, grup içinden bazı kişilerin karakola el yapımı patlayıcı ve molotofkokteyli attığını, iş makinesi ve karakol önündeki çadırların yakıldığını ileri sürdü.

Kalekol protestosunda olayların büyümesini engellemek ve kitleyi dağıtmak için karakolda görevli askerlerin havaya atış açtığını savunan savcı, askerlerin havaya ateş açtığı sırada Medeni Yıldırım'ın vücuduna isabet eden mermiyle yaralandığını, hastanede hayatını kaybettiğini söyledi. Otopsi sırasında Yıldırım'ın vücudunda mermi çekirdeği bulunmadığını ifade eden savcı, olay yerinde çok sayıda boş kovan bulunduğunu belirtti. Yıldırım'ın vücudunda mermi çekirdeği bulunmaması nedeniyle, sanık ere ait silahtan çıkan mermi ile hayatını kaybettiğine dair tespit yapılamadığını ileri süren savcı, sanığın da ifadesinde olay anında silahıyla hiç ateş etmediğini söylediğini kaydetti. Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil bulunamadığını iddia eden savcı, davanın tek sanığı olan Adem Çiftçi'nin beraatını talep etti. Savcı, olay ile ilgili gerçek fail veya faillerin tespit edilmesi amacıyla Lice Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Savcının esas hakkındaki mütalaasına katılmayan Yıldırım ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir ise, olayla ilgili etkili ve yeterli bir soruşturma yürütülmediğini vurguladı. Olayda 27 farklı silah kullanıldığını hatırlatan Baydemir, "Buna rağmen bu silahları kullanan tek bir kişi hakkında dava açılmamıştır. Bu raporlarla mevcuttur. Buna rağmen tek bir sanıkla bu dava yürütülmüştür. Yargılama eksik yürütülmüştür" dedi. Yalçındağ, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmak için süre istedi.

Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması ve avukatlara savunma yapmaları için duruşmayı Kasım ayına erteledi.

Davanın geçmişi

Yıldırım'ın yaşamını yitirdiği gün bölgede askerlerin silahından çıkan 317 adet kovan bulunmuştu. Olayla ilgili soruşturma yürüten Lice Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı "görevsizlik" kararıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Gizlilik kararı konulan soruşturmanın iddianamesi Medeni Yıldırım ölümünün 2. yılında hazırlandı. İddianamede, olayın tek şüphelisi olarak gösterilen 23 yaşındaki er Adem Çiftçi hakkında, "Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme" suçundan 18 yıla kadar hapis cezası ile dava açıldı. İddianamede kalekol inşaatını protesto eden grubun olay günü "Savaş değil barış istiyoruz" pankartı ile karakol önünde toplandığı ve slogan attığı belirtildi. Savcı iddianamede, Medeni Yıldırım'ın karakola taş atanları izlediği tespiti yaptı. Bu tespitlere rağmen savcı, sanık er Adem Çiftçi için talep ettiği 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasında, "eylemi haksız tahrik altında işlediği"ni ileri sürerek, verilecek cezada 4'te 1'inden 4'te 3'üne kadar indirim yapılmasını istedi.

Hâkim 'siz niye ölmediniz' dedi

İddianamede, Yıldırım'ın otopsi raporunun hatalı olduğu da ortaya çıktı. Sanık er ise iddianamede yer alan ifadesinde olay gününde silahın kurma kolunu çektiğini, ancak ateş etmediğini iddia etti. Olay sonrasında kamuoyunda oluşan yoğun tepkileri üzerine İçişleri Bakanlığı'nın olayın soruşturulması için Lice'ye Mülkiye müfettişleri göndermişti. Müfettişlerin hazırladığı Ön İnceleme Raporu'nda, Kayacık Jandarma Karakol Komutanı J. Ütğm Mustafa Öztürk'ün "Ateş emrini ben verdim" itirafı yer almıştı. Bu itirafa rağmen ne Öztürk ne de emir komuta zinciri içerisindeki diğer askeri sorumlular iddianamede yer aldı. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, "Ateş emrini ben verdim" diyen karakol komutanı Öztürk, tanık olarak çağrıldı. Mahkemede bir duruşmada, olayın tanıkları Sevim Yıldırım ve Suna Akdemir dinlendi. Tanıkların askerlerin durduk yere ateş açmaya başladığını belirtmesi üzerine hâkim tanıklara, "Madem askerler üzerinize ateş açtı siz niye vurulmadınız?" diye sorması tepkilere neden olmuştu. Sanık, er Adem Çiftçi, davanın ikinci duruşmasında verdiği ifadesinde, Jandarma Özel Harekat (JÖH) timlerinin olayı tetiklediğini belirterek, "Her şeyi JÖH timleri yaptı. Emin olunki o gün karakola JÖH gelmezse ölüm olmazdı" demişti.

Olayla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan rapor üzerine Kayacık Karakol Komutanı, silah kullanma emri veren Jandarma Özel Harekat Tim komutanı ve karakolda görevli askerler hakkında açılan soruşturmada da 'Görevi kötüye kullanma' ve 'Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' iddiaları ile suçlanan iki komutan hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Avukatlar takipsiz kararının kaldırılması için mahkemeye itiraz etmişti.

(dte/fç/sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR