Devlet kurumları kadınlara engel!
HATAY (DİHA) - Türkiye'de yaşamak zorunda kalan mülteci kadınların maruz kaldıkları hak ihlallerine ilişkin bilinçlendirilmedikleri gibi yasal mevzuatın da işlenmediğini belirten avukat Meral Asfuroğlu, mağduriyetlerin rapor aldırma ve tutanak tutturma işlemleri yerine evine gönderildiğini kaydetti.
Suriye'de 5 yılı aşkın süredir aralıksız devam eden savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan milyonlarca mülteci arasında 1 milyon 500 bine yakınını kadınlar oluşturuyor. Savaşın verdiği yükün yanında tanımadıkları ülkelerde ötekileştirilen ve cinsel istismara maruz kalan mülteci kadınlar, bunun yanı sıra şiddette de maruz kalıyor. Ancak kadınlar, maruz kaldıkları ağır hak ihlalleri nedeniyle maruz kaldıkları şiddetin de farkında değil. Büyük bölümü AFAD'ın "konaklama tesisi" adı altında kurduğu kamplarda kalan kadınların bilinçlendirilmesine ilişkin projeler ise yok denecek kadar az.
Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Meral Asfuroğlu, mülteci kadınların bulundukları ülkelerin yurttaşları ile aynı haklara sahip olduğunu belirterek, kadınların sahip oldukları haklar konusunda bilinçlendirilmediğini söyledi. Türkiye'deki mülteci kadınların başvuru yerlerinin bulundukları yerlerdeki polis ve jandarma olduğunu kaydeden Asfuroğlu, fiziki şiddetin raporla belgelenmesi gerektiğini vurguladı. Kişinin aynı zamanda direk Aile Mahkemesi'ne başvurarak tedbir talebinde de bulunabileceğini dile getiren Asfuroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne yapılan başvurular sonucunda söz konusu resmi kurumların gerekli işlemleri yapmak zorunda olduğunun altını çizdi.
Yasa var ancak uygulama yok!
Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Yasası'nın çıkması ardından jandarma ve polisin de aralarında olduğu çeşitli kurumlara bu yönlü eğitim verildiğini aktaran Asfuroğlu, ne yazık ki kurumlarda halen yapılması gereken işlemlerin yapılmadığını kaydetti. Sistemde pratik anlamda bir ilerleme yaşanmadığına vurgu yapan Asfuroğlu, kadınların yaşadıkları mağduriyetlerle rapor aldırma ve tutanak tutturma işlemleri yerine evine gönderildiğini ifade etti.
Söz konusu mülteci kadınlar olunca daha vahim uygulamalarla karşı karşıya kalındığını dile getiren Asfuroğlu, yasayı uygulamayan resmi görevlilerin suç işlediğini ve bu durumun kadınların daha ağır hak ihlallerine maruz kalmasına yol açtığının altını çizdi.
Resmi kurumlar kadınlara engel
Suriye savaşı ile birlikte 400 binden fazla mültecinin göç ettiği Hatay'da kadınların daha çok kamplarda yaşadığını hatırlatan Asfuroğlu, "Kamplarda yaşayan kadında şiddete maruz kalıyor. Üstlerine kuma getiriliyor. Nikâhsız evlilikler ile taciz ve tecavüze maruz kalıyorlar. Ne yazıkki kadınlar kendi hakları konusunda bilinçli olmadığı gibi bilinçlendirilmeleri için bir eğitim çalışması hem yapılmıyor hem de yapılmasına izin verilmiyor. Hatay Barosu Kadın Hukuk Komisyonu olarak kamplarda bu yönlü bir çalışmaya talip olduğumuzu defalarca dile getirmemize rağmen sonuç alamadık. Kamplarda her tür çalışma için resmi kurumlardan izin alınması gerekiyor. Ancak tüm başvurulara rağmen yıllardır alabildiğimiz bir izin yok. Resmi makamların izin vermemesi de kadınların haklarını öğrenmesinin önünde bir engel olarak duruyor. Bu da kadınların maruz kaldığı hak ihlallerinin katmerleşerek devam etmesine ve gizli kalmasına yol açıyor" şeklinde konuştu.
(akl/st/pu)
