Dink cinayetinde cemaate yükle kurtul!

İSTANBUL (DİHA) - Hrant Dink'in katledilmesine dair açılan davanın duruşmasında çapraz sorgusu yapılan Engin Dinç'in iki günlük sorgusunda, sık sık Gülen Cemaati'ne vurgu yaparak, cinayette cemaatin organizasyonuna işaret etti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesine dair açılan davanın 16'ncı duruşması, ikinci gününde verilen aranın ardından İstihbarat Daire Başkanı ve dönemin Trabzon İstibarat Daire Şube Müdürü Engin Dinç'in çapraz sorgusuyla devam etti. Duruşma, sanıkların avukatlara sorular sorması ile başladı. Eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer, duruşmasının öğleden sonraki oturumunda da Dinç'e sorular yöneltmeye devam etti.
Yılmazer, "11 Nolu F3'e ekte F4 var mıydı, bu F4 raporu imha edildi mi" sorusunu yöneltti. Dinç, bir kez daha bu konu hakkında bilgisinin olmadığını söyledi. "Normalde F3'te F4 ekinin olduğu görülüyor. Biz F4 raporu görmedik. Sehven yazılmış olabilir" dedi. "Belgelerin imha edilmesi bence çok yanlış bir şeydir" diyen Yılmazer, F3 raporunun personel haber raporu olduğunu, F5 raporunun ise resmi bir belge olduğunu vurguladı.
Dinç'in sorulara sık sık "Gülen Cemaati" vurgusu yaparak, istihbarat belgelerinin bu örgüt tarafından suiistimal edildiğini ve bilgilerin basına servis edildiğini söyledi. Yılmazer'in "Sizin döneminizde Yasin Hayal ve grubuna ilişkin başkanlığa F5 raporu gönderildi mi, gönderilmedi mi" şeklinde ki sorusuna da Dinç, "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. Dinç ayrıca, istihbarat arşivinden çok sayıda belgenin eksik olduğunu ve bulamadıklarını iddia etti.
Dinç, "Bu konuda ileriki günlerde bir şeyler çıkabilir" dedi. "Ben sizin beyanlarınız doğrultusunda tutukluyum" şeklinde konuşan Yılmazer de, "Azınlıklara dair çalışma yapan tek birimiz. Buraya çomak soktuğum için bugün başım dertte ve ben buradayım" ifadelerini kullandı.
Dinç, sorulara verdiği cevaplarda bir kez daha kendisinin ve istihbaratın sorumluluğunu aklamaya çalışırken, "Bilgilendirme yapmaktan neredeyse biz suçlu çıkarılacağız. Birilerinin hiç mi suçu yok" dedi.
Yılmazer, "Resmi bir yazı yazmanız durumunda Dink korunurdu" dedi. Dinç ise "Gönderdiğimiz yazı resmi değil mi?" ifadesinde bulundu. Yılmazer de, "Resmi yazı ise neden telefon açtınız?" diye sordu. Dinç ise, "Siz niye Muhittin Zenit ile görüştünüz" dedi. Dinç, "Bu cinayet işlendi mi işlendi. Bunun olmaması için elimizden geleni yaptık" dedi.
Mahkeme başkanı ise "Senin haberin yok, onun haberi yok, bunun haberi yok ama bir ölüm var. O zaman da diyorlar ki bu adamı kim öldürdü" sorusunu yöneltti.
Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ise "Ses getirecek eylem" notunun yer aldığı notun kendisine ulaştığını ifade etti. Kendilerine yapılan bilgilendirmenin Engin Dinç tarafından İstanbul ile paylaşılacağının, Dinç'in İstanbul'u telefonla arayacağını söyledi.
Avukatın "Yapılan görüşmede Hrant Dink'in öldürülmesine dair elinizde olan bilgiyi İstanbul ile paylaştınız mı" şeklindeki sorusuna Dinç ile Akyürek, "Biz elimize gelen bilgiyi aynı şekilde aktardık" dedi.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise, "Hrant Dink'in öldürüleceği gibi bir olayı vali bilmek zorundadır. Böyle bir bilgi verilmemişse o ilgili kişiler vali tarafından açığa alınır" dedi.
Cerrah, "Çok önemli diye belirtilen bir olay da operasyon planı hazırlanmalıdır. Çok önemli deniliyor ve neden düşünce aşamasındadır deniliyor. Bu kadar önemli bir olayda TEM ile ortaklaşılır ve savcıya bilgi veriliyor. Bu neden yapılmadı? Öldürme olayı varsa mutlaka savcı ilave edilir. Neden bunu yapamamışlar?" dedi. Dinç, "Ben ilgili emniyet müdürüne yazdım. Bunu size iletildi mi?" dedi. Cerrah ise, "Bana iletilmedi, cinayetten 3 gün kadar sonra iletildi" diye konuştu.
Cerrah, "Valiye neden iletilmedi?" şeklinde ki sorgusunda Dinç, "Benim bu yetkim yok" dedi.
Sanık Sabri Uzun da Dinç'e, "Benim ile ilgili bir telefon muhaberesi olmuş mudur?" dedi. Dinç ise, "Bende bu soruyu hangi amaçla sorduğunu öğrenmek istiyorum. Aramadım" ifadesinde bulundu.
Uzun, "Ben 2015 yılından önceki soruşturmanın hiç birisini kabul etmiyorum. Onların hepsi cemaat soruşturmasıdır. Hukuk ile ilgisi yok" dedi.
Sanık Erhan Tuncel, "17 Şubat 20605 tarihinde sıralı amirler listesi çıkıyor mu? Bu doğru mudur? diye sordu. Dinç ise soruya "Evet" yanıtı verdi. Tuncel, Dinç'e gönderdiği mektubu okudu. Tuncel, Hrant Dink'in vurulacağı bilgisini Türkiye'nin kendisinden öğrendiğini söyledi.
Dinç'e soruların yönetilmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı Perşembe günü devam edilmek üzere erteledi.
Perşembe günü Dinç ardından Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevi yapan Faruk Sarı'nın sorgusu yapılacak.
(yk/sd)