DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Dink'in failini Erdoğan'ın avukatı savundu

11 Ekim
14:06 2016

İSTANBUL (DİHA) - Dink cinayetinden çapraz sorgusu devam eden Engin Dinç'in avukatı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatlığını yapan Necdet Pakdil, sanığa sorulan sorulardan rahatsızlık duyarak sık sık müdahalelerde bulundu.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesine dair açılan davanın 16'ncı duruşması, ikinci gününde de İstihbarat Daire Başkanı ve dönemin Trabzon İstibarat Daire Şube Müdürü Engin Dinç'in çapraz sorgusu ile devam etti. Duruşmada, Dinç'e sanık avukatları tarafından sorular soruldu.

Mahkeme başkanının "İmha edilen diskte ne tür belgeler yer aldığına dair bir bilgin var mı? yönündeki sorusuna Dinç, "Çok önemli veriye ulaştıklarını biliyorum. 2007'de hazırlanan bir veriye 2006 arıza notu iliştirilmiş durumda. Ben ilgili arkadaşımla görüşeyim" diye yanıtladı.
Avukat İsmail Emre Telci, "Savcının bu görevi size tevdih etmesi sıkıntılı bir durum başlı başına. Siz sanıksınız çünkü" dedi.

"Erhan Tuncel'i çalıştıran listesinde kimler var" şeklindeki soruya Dinç, "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. "Ercan Demir var mıydı?" sorusuna ise Dinç, "Ercan Demir o birimin başındaydı" yanıtını verdi.

Avukatın "Bu çalışanlardan sorumlu değil misiniz" sorusuna Dinç, "30 kişinin yaptığı işten beni sorumlu tutarsanız doğru olmaz" dedi. Dinç, "Avukat bey suçlar gibi sorular soruyor" dedi.

Telci'nin "Siz, şubenin başında olsaydınız operasyon yapardım dediniz. Buna iten neden neydi? Atış talimlerinin yapıldığını istihbarat şube nerden öğrendi?" yönündeki soruya da Dinç, "Yazılıp çizildi her tarafta. Avukat bey yanlış soruyor sanki" diyerek sorulan sorulardan rahatsızlık duydu.
Telci'nin "Erhan Tuncel'in size yazdığı mektup var." hatırlatmasına Dinç, "Neden yazıldığı Erhan Tuncel'e sorulmalıdır. Kendisine sorulsun bu soru" dedi. Dinç'in ısrarla "Mektubun yazıldığı tarihi avukat bey söylesin" demesi dikkat çekti.

Telci'nin "Ses getirecek eylem' düzeltmesini siz mi yaptınız" şeklinde bir başka soruya Dinç, "Bu düzeltmeyi kesinlikle ben yapmadım. Bunun talimatını da ben vermedim" diye yanıtladı.
Av. Yavuz Selim Baydar, "Erha Tuncel ile görüşme yaptıktan, siz görevden ayrıldığınız süreye kadar Dink'e ilişkin bir bilgi geldi mi?" şeklinde yönelttiği soruya Dinç, "Hatırlamıyorum. Olsaydı arkadaşlar yazar ve görürdük. Bana hiç bir bilgi gelmedi" dedi.

Av. Bahri Belen'in "neden görevden alındınız" şeklindeki sorusuna Dinç, "Bu dönemde görevden alınmayı hazmedemedim. Neden görevden alındığımı ben o dönem sordum. Başka bir arkadaşla çalışmak istediklerini söylediler" şeklinde yanıtladı.

Suruç-Ankara Katliamı polemiği

Sanık Ahmet İlhan Güler'in avukatı Turhan Karakaş, "Suruç ve Ankara katliamları gerçekleşti. İŞİD'in merkezi Adıyaman olduğu biliniyor. Burada da her hangi bir şey yapılmadı" şeklinde yorumda bulundu. Dinç ise, "Devletin istihbarat birimleri hiç bir şekilde bir eyleme göz yummaz. Suruç, Ankara olayı bilerek isteyerek engellenmemiş değil" savunmasında bulundu.

Erdoğan'ın avukatı Dinç'i savunuyor

Dinç'e yönelik sorulara tepki gösteren Dinç'in avukatı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da avukatı olan Necdet Pakdil, mahkeme başkanına "siz neden müdahale etmiyorsunuz?" diyerek, soru soran avukata cevap vermeye başladı. Mahkeme başkanı ise, "Avukat avukata cevap vermez" dedi. Dinç'in avukatı ise, "Sen dur, sonra devam edersin" ifadesinde bulundu. Diğer sanık avukatların Dinç'in avukatına tepki göstermesi üzere mahkeme başkanı "Olayların bağlantılı olup olmadığını nerden bileyim. Avukat beyler kalkıp soruyor. Başında bir konuyu anlatıyor ve sonucu bağlıyor" diyerek, soru sorulmasının devam edilmesini istedi.

Dinç, çapraz sorgusunda Dink cinayetinde sorumluluğun İstanbul'da olduğunu iddia etti. Av. Turhan Karakaş'ın sorularına bir kez daha tepki gösteren Dinç'in avukatı Pakdil, "Siz demek istiyorsunuz. Siz burada noksanlık ne, siz onu anlatın. Siz bunu söyleyin" dedi. Bunun üzerine Karakaş, "Benim o zamanki görevi sorgulama gibi bir durum yok" diye konuştu.
Dinç'in avukatı Necdet Pakdil, "Ne yapılsaydı bu cinayet önlenirdi. Sizin yazılarınız dikkate alındığında böyle bir cinayet önlenebilir miydi" şeklinde sorduğu soruya "Evet" diye yanıt verdi.

Ardından soru soran sanıklardan eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer, "Eğer F4 İstanbul'a esik gönderilmeseydi bugün ben burada olmayacaktım. Bu sürecin tek mağduru benim. Ben daha aleyhimde delil bulmuş değilim. Ben bunu anlamış değilim" diye kendisini savundu.

Yılmazer, "Hrant Dink cinayeti ile ilgili yalanlarla sürekli ben karalandım. C5 diye bir bürodan bahsediliyor. Bu C5 nedir? C2'nin ismi C5 isi değiştirilmiş. Bu iddia neden savcıdan gizlendi?" dedi. Dinç, "Bu ilgilinin kendi iddiası. İspatlasın" derken Yılmazer ise konuya dair Dinç'in altında imzası olduğu resmi yazışmayı okudu.
Yılmazer, "Hrant Dink cinayetine ilişkin yeni, farklı bir büro kurulmuş mudur? Ulusalcılık bürosu olan C2 dışında başka bir büro var mı?" diye sordu. Dinç, "Büroda o kadar tahribat oluşmuş ki, Cumhuriyet Savcımız çok daha bilgiye sahip. FETÖ o kadar dağıtmış ki her yeri daha toparlayamadık" diye yanıt verdi.

Yılmazer, kendisine ait bir belgenin İstihbara Daire'sinden Aydınlık grubuna servis edildiğini, "kimin belgeyi servis ettiğine dair her hangi bir idari soruşturma açıldı mı?" şeklinde soru sorduğu Dinç, "Dilekçesini verin soruşturalım" diye yanıt verdi. Hakim ise, "Biraz istihbarat savaşları gibi bir şey oluyor ama" dedi.

Dinç, "Yılmazer soru sormaktan çok suçlamalarda bulunuyor. Sessiz kalıyorum ama" dedi.
Duruşma verilen öğle arasının ardından devam edecek.

(yk/sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR