DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Katliamı önleyemeyenler, yas tutmaya da izin vermedi

 
10 Ekim
13:07 2016


ANKARA (DİHA)
- Valiliğin “yasak” kararı ve polisin sert saldırılarına rağmen katliam bölgesinde bir araya gelen binler katliamları önleyemeyip, anmaları yasaklayanlara tepki gösterdi. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bugün buradaki kepazeliğin hesabı sorulur. 101 insanın yakınana, arkadaşlarına, yoldaşlarına anma izni vermeyeceksiniz, vali efendi elinde karanfille alana gidecek ‘bu acı bizim de acımız’ diyecek” dedi.

Ankara katliamının birinci yıl dönümü amacıyla katliam yerinde gerçekleştirilmek istenen anmaya yasak ve polis saldırısı damgasını vurdu. Sabah saatlerinden itibaren katliam yerine çıkan noktalara kurulan barikatlarda kimsenin gar önüne geçişine izin verilmedi. Anmaya dönük yasağı tanımayan yurttaşlar ve sivil toplum örgütü temsilcileri ise iki koldan barikatların bulunduğu noktada bir araya geldi. Barikat önünde toplanan kitleye valiliğin yasak kararı gerekçesiyle izin vermeyen polisler, katliamda yaşamını yitiren ailelerin de feryatlarını duymazdan gelerek, kimi zaman darp ederek barikatlardan uzaklaştırmaya çalıştı. İki kez sert polis saldırısına rağmen kitle barikatlardan ayrılmazken, sloganlar eşliğinde katliama ve yasak kararını koyan valiliğe tepki gösterildi.

Kimi ailelerin girişine dahi izin verilmedi

Valilik kararı gereği anma yerine sadece kimlik kontrolü sonrası katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerine izin verileceği belirtilmesine rağmen birçok aileye izin verilmedi. Birçok ailede bu karara tepki göstererek, alana girmedi. Sadece CHP ve DİSK heyetiyle birlikte bir kaç aile alana girdi. Ancak halkın büyük bir bölümü ve heyetler valiliğin bu kararına tepki göstererek, kitlenin tamamını alana girişinin sağlanmamasından dolayı gar önüne gitmedi.

Anmaya bile gaz, plastik mermi, darp ve gözaltı

Polis saldırısında çok sayıda kişi darp edilirken, yaralanan ve ambulansla hastaneye kaldırılan yurttaşlar da oldu. Çok sayıda kişi de hem saldırı sonrasında hem de kitle dağılırken, Adliye binası önünde kurulan polis noktasında gözaltına alındı.

Katliam saatine dakikalar kala yaşanan polis saldırısının ardından HDP, TBB, KESK, TMMOB, Kaldıraç, HTK, Halkevkleri, ESP ve EMEP gibi birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de barikatların bulunduğu noktaya geldi.

Yas tutulmasına da izin verilmedi

Barikat önündeki aileler sık sık kalkanlarla barikat kuran polislere tepki göstererek, “Anma yapmamızdan dahi korkuyorsunuz”, “Katliam günü de bu kadar barikat kursaydınız katliam olmazdı”, “Yasımızı tutmaya izin verin” diyerek, tepki gösterdi.

Aileler ve 2 bini aşkın yurttaşın bulunduğu alanda yasak kararına tepki amacıyla sendika başkanları da kısa birer konuşma yaptı.

‘Katliamcılara değil, yas tutanlara engel’

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, Ankara Valiliği’nin yasak kararının “keyfi” ve “kasıtlı” olduğuna vurgu yaparak, katliamı önleyemeyenlerin anmayı ve yas tutmayı engellendiğine dikkat çekti.

‘Katliamı yapanlarla yasağı koyanlar aynı zihniyettir’

Özgen, “Bu zihniyet bir yıl önce bizi katleden IŞİD zihniyetiyle yasak kararını alan zihniyet aynı zihniyettir” dedi.

“Sadece kurum temsilcilerinin ve ailelerinin gar önündeki anmasına izin vermek ikinci bir katliamdır” diyen Özgen, AKP faşizmine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Özgen’in ardından aileler adına katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli konuştu.

Deli, “Bombaların içimizde patlamasına izin veren zihniyet bugün anmaya barikat kuruyor. Mitingin yapılacağı gün bu önlemler alınsaydı, bu katliam olmayacaktı. Bu alan valiye ve bürokrasiye açık ama ailelere yasak. Yasakçı zihniyeti tanıyoruz, reddediyoruz” ifadelerini kullandı.

Deli’nin ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu.

Demirtaş da yasak kararına sert tepki göstererek, Ankara’nın göbeğinde devletin desteği olmadan böylesi bir katliamın yapılmasının mümkün olmayacağını kaydetti.

Demirtaş, “AKP’den daha kirli bir şekilde devlete sızmış hiçbir güç yoktur. Cemaat falan hepsi paravandır” dedi.

Demirtaş, konuşmasının satır başları şöyle:

“Bütün bunların hesabını sorduğumuz günler de gelecek. Bu barbar, zorba iktidar geçicidir. Elindeki jop dışında hiçbir şeyi kalmamış. Zora, baskıya ve korkuya dayanarak ayakta duruyorlar. Ellerindeki zor gücü olmazsa tek bir gün bile ayakta kalamayacaklarını biliyorlar. Zulmü artırmak dışında seçeneklerinin olmadığını biliyorlar. Bu yüzden Türkiye’nin her yerinde baskı ve zulmü artıracak politikaları her dakika artırarak hayata geçiriyorlar. Bugün buradaki kepazeliğin de hesabı İçişleri Bakanlığı’ndan da validen de sorulur. 101 insanın yakınana, arkadaşlarına, yoldaşlarına anma izni vermeyeceksiniz, vali efendi elinde karanfille alana gidecek ‘Bu acı bizim de acımız’ diyecek. Bu kepazeliği de biz ileri demokrasi diye kabul edeceğiz.

‘Ölümden öte köy yok, zulm edenler hesap verecek’

Bu günler geçecek. Bu kepazeliğin üzerine basa basa halk gücü yükselecek. Türkiye’de ezilenler elbette ki bu zulmün faturasını hep kendi evlatlarına çıkarmayacak, bu zulmün faturası siyasi iktidara en güçlü şekilde çıkartılana kadar da biz mücadele edeceğiz. Korkmanın zamanı değil, bedel ödemekten geri çekilmenin zamanı değil. Daha fazla nasıl bedel ödeyebiliriz ki. Burada katledilen insanlarımız ve o günden bugüne katledilen binlerce evladımızdan daha fazla nasıl bedel ödeyebiliriz ki. Bunun ötesi yok, ölümden öte yana köy de yok. Herkes hesabını buna göre yapsın. Korkunun ecele faydası da yok. Varsa halkımız için ödenmesi gereken bir can borcumuz, iktidar sahipleri bilsinler onlar saraylarında korkuyor olabilirler ama biz cesursa halkımızın yanında mücadele etmeye devam edeceğiz.

‘Barış şehitlerinin talimatını yerine getireceğiz’

Bu ülkeyi kan gölüne çevirmiş olan AKP zihniyeti ve onun IŞİD ortakları ödeyecek bunun hesabını. Kürt ve Türk halkının direnen yiğit evlatları her kazanacak. Bu ülke kazanacaksa işte o gün bu meydanda hepimizin onurunu temsil edenler kazanacak. Kimliği, ideolojisi, mezhebi, partileri, örgütleri farklı farklı insanlar Türkiye’nin 81 ilinden gelip ülkemizde artık barış istiyoruz diyenler bize büyük bir miras, emanet bıraktılar. O mirasları bizim için talimattır. O talimatın gereği yerine getirilecektir. “


Demirtaş'ın konuşmasından kısa bir süre sonra polis yeniden kitleye gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırdı. Polisin saldırısına gençlerin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışma ise bir süre cadde üzerinde sürdü. Aileler ve yüzlerce yurttaş daha sonra "Katil IŞİD, işbirlikçi AKP" sloganlarıyla cadde boyunca yürüyerek, Kızılay Konur Sokak’a geçti. Yol üzerinde de Sıhhıye Köprüsü'nde polis saldırısına maruz kalınırken, yurttaşlar yürüyüşlerini sürdürdü. Polis saldırısı ve yürüyüş sırasında çok sayıda kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanların sayılarına ilişkin bir bilgi edinilemedi.

(ekip/hd/dm)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR