Katliamın birinci yılında 'barış şehitleri' anılıyor - GÜNCELENİYOR
HABER MERKEZİ (DİHA) - Ankara katliamının birinci yıldönümü dolayısıyla birçok kentte alanlara çıkan binler, yaşamını yitirenleri eylem ve etkinliklerle anıyor.
ADANA
Adana'da Emek ve Demokrasi Güçleri, Ankara Katliamı’nın yıldönümünde Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde bulunan Barış Anıtı önünde anma etkinliği düzenledi. Anmaya katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri, KESK, DİSK, TMMOB, TTB, HDP, CHP, Alevi Örgütleri, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP Adana Milletvekilleri İbrahim Özdiş, Elif Doğan Türkmen ve Zülkifar İnönü Tümer ile çok sayıda kişi katıldı.
Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı anma da sık sık, "Katil İŞİD işbirlikçi AKP", "Yaşasın barış, biji aşiti", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" ve "Katil AKP hesap verecek" sloganları yükseldi.
'Susmayacağız'
Katliamda yaşamını yitirenlerin anılarını ve mücadelelerini yaşatacaklarını ifade eden Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten, her zaman bir arada olup, omuz omuza mücadele vereceklerini kaydetti. Ökten, "Bedeli ne olursa olsun, emek, barış ve demokrasi mücadelemizden geri adım atmayacağız. Katiller ve arkasındaki güçler bulunana kadar bize rahat yok. Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından anıt önüne karanfiller bırakılarak anma sonlandırıldı.
İZMİR
İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Ankara katliamında yaşamını yitiren Ayşe Deniz ve Berna Koç'u mezarı başında andı. Karşıyaka Doğançay Mezarlığında yapılan anmada, üzerinde katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu "Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız. Mücadeleleri mücadelemize ışık tutacak" pankartı taşınarak sık sık, "Onlara sözümüz barış olacak" ve "Ankara'yı unutma unutturma" sloganları atıldı.
Grup adına açıklama yapan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın, 1 yıl önce bugün barış için Ankara'ya gittiklerini hatırlatarak, yaşanan katliamın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen faillerin halen bulunmadığını söyledi. AKP iktidarının yaşanan katliamı unutturmaya çalıştığını vurgulayan Yalçın, şunları aktardı: "Bugün Ankara'da anma etkinliğine polis müdahale etti. Hala daha bu katliamı unutturmaya çalışıyorlar. Aslında bu işteki sorumluluklarını unutturmaya çalışıyorlar. Onlar ne kadar unutturmaya çalışırlarsa çalışsınlar biz asla unutmayacağız unutturmayacağız."
Ardından yaşamını yitiren Ayşe Deniz'in üyesi olduğu İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İZMMMO) Başkanı Vedat Adak ise, barış mücadelesinden vazgeçmeyeceklerinin altınıçizerek, "Vahşetinizden, şiddetinizden korkmayacağız. Toplumsa barış için mücadele etmekten yılmayacağız. Eşit, özgür demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Ardından Koç ve Deniz'in mezarı başına karanfiller bırakıldı.
İSTANBUL
Ankara katliamında yaşamını yitiren İnşaat İş Sendikası üyesi işçi Serdar Ben ve Fatma Esen, İstanbul'un Sultangazi ilçesinde bulunan Gazi Mahallesi Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldı. Sultangazi Emek ve Demokrasi Koordinasyonu'nun düzenlediği anmaya, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş, HDP Sultangazi İlçe eşbaşkanları, Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Gazileri ve Ankara katliamından yaralı kurtulanların yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
"Bu meydan kanlı meydan, barış kazanacak" pankartının açıldığı anmada sık sık, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Serdar Ben ölümsüzdür", "Şehit namirin" ve "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. Ben'in mezarı başında yapılan saygı duruşunun ardından konuşan ağabeyi Ali Ben, söyleyecek pek bir şeyin olmadığını ve öfkeli olduklarını belirtti. HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş da, Ankara katliamının göz göre geldiğini vurgulayarak, aradan geçen bir yılda faillerin yargılanmadığını ifade etti. Türkiye Cumhuriyetinin en kanlı katliamının yaşandığına dikkat çeken Erbaş, "Türkiye bir katliamlar ülkesidir" dedi.
'Barışı mutlaka bu topraklara getireceğiz'
Sultangazi Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına açıklamayı yapan Leyla Kasım Işık, Amed (Diyarbakır), Pirsûs (Suruç) ve Ankara katliamının acısının halen taze olduğunu dile getirerek "Bombalanan halkların umudu, beklediği, özlediği, barıştı" dedi. Darbe bahanesiyle ülkenin yaşanmaz hale geldiğinin altını çizen Işık, tek adamlığa ve faşizme boyun eğmeyeceklerini söyledi. Işık, şöyle devam etti: "Bizler acılarımızdan güç aldık. Aşımız daha dik, yumruklarımız daha sıkı. Artık daha çok biriz, daha çok yan yanayız. Mücadeleyi daha çok büyütecek ve hesap soracağız. Barışı mutlaka ve mutlaka bu topraklara getireceğiz."
'Katliamın faili AKP'dir'
Ben'in anmasının ardından kitle, Fatma Esen'in mezarı başına geçti. "Çarxa Şoreşa" marşını okuyan kitle saygı duruşunda bulunduktan sonra konuşan Emek ve Demokrasi Dayanışması üyesi Ali Haydar Akdeniz, AKP'nin 7 Haziran yenilgisinin intikamını almak için katliamlar furyasını başlattığını kaydetti. Akdeniz, "Bizler adalet mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Katliamların failleri yargılanana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz hakikati biliyoruz. Katliamın faili AKP'dir ve mutlaka hesap soracağız" diye belirtti. Fatma Esen'in eşi Mehmet Esen ise, Kürtçe yaptığı konuşmasında, mücadelelerinin devam edeceğini belirtti. Anma "Devrim şehitleri ölümsüzdür" ve "Şehid namirin" sloganlarıyla son bularak mücadele sözü verildi.
Binali Korkmaz'a mücadele sözü
HDP Avcılar İlçe Örgütü ise, katliamda yaşamını yitiren HDP Avcılar İlçe Yöneticisi Binali Korkmaz'ın Kanarya Mezarlığı'nda bulunan kabrini ziyaret etti. Korkmaz'ın kabir başında saygı duruşunda bulunan kitle, mücadele sözü verdi.
Atşehir ve Ayazağa mezarlıkları ziyaret edildi
Ankara Katliamı'nda yaşamını yitiren Azize Onat, Vahdettin Özcan, Selim Örs, Ahmet Katurlu ve Cemal Avşar, Ihlamur Kuyu Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldı. Anmaya, yaşamını yitirenlerin yakınlarının yanı sıra HDP Üsküdar ve Ümraniye eşbaşkanları, HDP'li yöneticiler de katıldı. "Ankara Katliamını unutmadık, unutturmayacağız. Katilleri tanıyoruz. Katliamların hesabını soracağız" pankartı açılan anmada "Şehid namirin" sloganı atıldı.
'Ablam çok mücadeleciydi'
Saygı duruşunun ardından konuşan Azize Onat'ın ablası Hanife Onat, katliamda yaşamını yitirenlerin kelimelerle anlatılamayacağını ifade ederek, "Ablam çok mücadeleciydi, yolundan asla dönmezdi. Yine öleceğini bilse barış, özgürlük, demokrasi için asla dönmezdi yolundan. Tıpkı katledilen yoldaşları gibi" dedi.
Yüreğini halkına adayanların yolundan gideceklerini ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini ifade eden abla Onat, "Sanmasınlar Azize öldü. Binlerce Azize yaşıyor, binlerce Azize barış, özgürlük yolunda yürümeye devam edecek. Ve o Azizlerden biri de benim. Barış şehitlerinin bayrağını biz taşıyacağız ve bizden sonra gelenlere devredeceğiz" şeklinde konuştu.
Anma okunan dualarla son buldu.
Öte yandan katliamda yaşamını yitiren Sarıgül Tüylü, Sarıyer Ayazağa Mezarlığı'nda, Kübra Meltem Mollaoğlu da Ataşehir Mezarlığı'nda şiir ve marşlarla anıldı.
Anmalarda, mücadelelerine sahip çıkma mesajı verildi.
Üniversiteliler de 10 Ekim'i unutmadı
Ankara katliamında yaşamını yitirenleri, üniversite öğrencileri de unutmadı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, katliamda yaşamını yitiren İTÜ'lü Güney Doğan'ı, üniversite bahçesinde düzenledikleri basın açıklamasıyla andı. "Yasamızda; kan barut ateş ölü yok, özgürlük ve kardeşlik var" pankartı açan öğrenciler, Doğan için saygı duruşunda bulundu. Öğrenciler, Doğan'a mücadele sözü verdi.
Galatasaray'da 'Ellerinde Pankartlar' türküsüyle anma
Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) öğrencileri de, Soma katliamından sonra öğrencilerin ismini değiştirdiği, kampüs içinde bulunan Soma Tüneli'nde buluştu. Alkış ve sloganlarla katliamı lanetleyen öğrenciler, Amed (Diyarbakır), Pirsûs (Suruç), Ankara ve diğer DAİŞ saldırılarında AKP ve Erdoğan'ın sorumluluğuna dikkat çekti. Ankara, Bursa ve İstanbul Üniversitesi'nde katliam anmalarının yasaklanması, yaşanan polis şiddeti ve gözaltıları protesto eden öğrenciler, AKP ve Erdoğan'ın barış isteyenlere düşmanlık beslediğini ve barış talebinden korktuklarını ifade etti.
Öğrenciler, eylemlerini "Ellerinde Pankartlar" türküsünü bağlamayla çalıp söyleyerek anmayı sonlandırdı.
Kırmızı karanfilli anma
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGÜ) öğrencileri de, üniversite salonuna, "Katili tanıyoruz, unutma, unutturma" yazılı dev pankart asarak andı. Trakya Üniversitesi öğrencileri, üniversite bahçesine bıraktıkları kırmızı karanfillerle katliamda yaşamını yitirenleri andı.
ANKARA
Katliamın gerçekleştiği Gar önünde anmanın yapılmasına izin verilmemesi üzerine ailelerle birlikte binlerce kişi Konur'a geçerek anma gerçekleştirdi. Anma sonrasında kitle bir kez daha polis saldırısına uğradı. Onlarca kişinin gözaltına alındığı anma etkinliğine, mağdur aileler, HDP ve bileşeni siyasi partiler, KESK, DİSK, TTB, TMMOB, 10 Ekim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, siyasi parti temsilcilerinin de aralarında bulunduğu binlerce kişi Yüksel Caddesi'nde bir araya geldi.
Yüksel Caddesi ve caddeye çıkan bütün sokaklarda biraraya gelen binlerce kişi, sloganlarla katliama yönelik öfkesini dile getirirken hayatını kaybedenleri andı. Eylemde ayrıca, katliamı önlemeyen hükümetin, anma etkinliğini yasaklamasına sert tepki gösterildi.
'Sözün bittiği yerden bizler konuşmaya başladık'
Açıklamada sık sık "10 Ekim'in hesabı sorulacak", "Ankara'yı unutma unutturma" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. 10 Ekim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun konuştu. Coşgun, alana intikam için gitmediklerini, barış isteyen yakınlarının hunharca öldürüldüğü saldırının ardından kaybettikleri yakınlarını anmak için gittiklerini belirterek, "Sözün bittiği yerde bizler konuşmaya başladık. Biz ellerimizde silahlarla oraya gitmedik. Daha ne kadar bizi öldürebilirsiniz" diyerek polis şiddetini kınadı. Valiliğin anmayı yasaklamadığı halde kolluk kuvvetlerinin kendilerine saldırısını faşizm olarak nitelendiren Coşgun, mücadeleye her zamankinden daha güçlü bir şekilde devam edeceklerinin altını çizdi.
CHP'ye tepki
Ardından sözü alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba birlik beraberlik mesajı verirken, gruptan gelen "Sizler AKP ile birlikte omuz omuza basın açıklaması yaptınız. Barikatların arkasında neden yoktunuz" tepkilerinin ardından konuşmasını yapamadı. Ağbaba, gruptan gelen yuhalama tepkileri ile konuşmasını yarım bıraktı.
'Bugün devreye başka bir el girdi'
HDP Mêrdin (Mardin) Milletvekili Mithat Sancar da, yaklaşık 3 gündür Ankara Valisi ile temasta olduklarını ve anmanın yasak olmadığının kendilerine söylendiğini belirterek, "Bugün başka bir el girdi devreye ve saldırılar başladı" diye belirtti. 10 Ekim Katliamının, Maraş, Çorum Sivas ardından Amed, Suruç gibi katliamlarının bir devamı olduğunu belirten Sancar, sonrasında ise Nisêbîn, Cizîr ve Sûr katliamlarından farksız olmadığını ve bağlantılı olduğunu hatırlattı. "Unutacağımız her katliam yeni bir katliama davetiyedir" diyen Sancar, tüm katliamların aynı zihniyetin ürünü olduğunu vurguladı.
'Söz veriyoruz, unutmadık, unutturmayacağız'
Son olarak konuşan Suruç Katliamı gazisi Özgen Sadet ise, Suruç'ta 33 yerlerinden bıçaklandıklarını yine 10 Ekim'de de Ankara'da hain bir saldırıda 101 canlarını kaybettiklerini belirterek, katledilenlerin öfkelerini barış talebi ile dile getirdiklerini söyledi. Özgen,"Söz veriyoruz, 10 Ekim'in ve diğer tüm katliamların hesabını soracağız. Unutmadık, Unutmayacağız" dedi.
Anma etkinliğinin ardından dağılmaya başlayan gruba Kızılay'ı ablukaya alan polis, dört bir taraftan saldırıya geçti. Özellikle, Konur ve demokratik kurumların olduğu Selanik Caddesinde yoğunlaşan saldırılarda, polis, cafe ve çevredeki oturma mekanlarına girerek, insanları darp etti. Sokakta önüne gelene plastik mermi sıkan polis, onlarca kişiyi de keyfi bir şekilde cafelerden ve çevredeki işyerleri ile demokratik kurumlardan gözaltına aldı.
SEMSÛR
Semsûr'da Emek ve Demokrasi Platformu 10 Ekim Ankara Katliamı'nı kınamak için basın açıklaması yaptı.
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlaya basın açıklaması Demokrasi Parkı önünde yapıldı. "Katilleri tanıyoruz unutmayacağız unutturmayacağız hesap soracağız" pankartının taşındığı basın açıklamasını Tarım Orkam Sen İl temsilcisi Yusuf Demirci okudu.
Türkiye'de savaş ortamının 7 Haziran seçimlerinden sonra başladığını ve şiddetlenerek devam ettiğini belirten Demirci, yaşanan çatışmalı ortamda sivillerinde aralarında olduğu binlerce insanın yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, "Hür gün patlayan bombalar ile neredeyse Suriye ve Irak'tan bir farkımız kalmadı" dedi.
Türkiye'nin tehlikeli bir gidişata sürüklendiğini söyleyen Demirci, "Hukukun üstünlüğü ile, demokrasi ve barışçıl yöntemler ile sorunların çözüle bileceğini daima belirttik. Belirtmeye devam edeceğiz. Her gün çatışmaların yaşandığı, insanların yaşamlarını yitirdiği ve halkın yerinden yurdundan edildiği bu süreçte bizim 10 Ekim Ankara Katliamı ile ilgili tarafsız ve adil bir soruşturma yürütülmesi noktasında haklı kuşku ve endişelerimiz halen devam etmektedir" diye konuştu.
Duymayan kulaklara ve görmeyen gözlere bir kez daha seslendiklerini söyleyen Demirci, "Artık yeter! Edi bese! Bu topraklarda artık kimsenin ölmesini istemiyoruz. Demokratik kitle örgütleri olarak biz barışın tarafındayız" dedi.
ÇANAKKALE
Ankara Katliamı’nın birinci yıl dönümüne yönelik tahammülsüzlük Çanakkale'ye ulaştı. Birçok kentte yapılan anma etkinliklerine müdahale eden polis, Çanakkale'de de yapılan anmaya tahammül edemedi. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde 10 Ekim anması gerçekleştirmek isteyen öğrencilere polis sert müdahalede bulundu. Çevik kuvvet ve sivil polisler üniversiteye girerek 30’un üzerinde öğrenciyi ters kelepçe ile gözaltına aldı. Çok sayıda öğrencinin de darp edildiği öğrenildi.
ÊLIH
Ankara katliamında yaşamını yitiren Muhammed Veysel Atılgan ve babası İbrahim Atılgan, KESK öncülüğünde Êlih’ın (Batman) Kercews (Gercüş) ilçesindeki mezarları başında anıldı. Aynı katliamda yaşamını yitiren Meryem Bulut ile Aycan Kaya da Êlih merkezde bulunan Gilberoşk Mezarlığı'nda anıldı. Kadınlar mezarlıkta sık sık, “Şehîd namirin” sloganları attı. Êlih’teki anmaya katliamda hayatını kaybeden Barış Annesi Meryem Bulut ve Aycan Kaya’nın yakınları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, KJA, HDP, DBP ile Êlih HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Mezarlıkta konuşan Barış Annesi Muhlise Kaya, Bulut ve Kaya’nın barış için Ankara’ya gittiğini belirterek, “Onlar barış için gittiler fakat katledildiler. Bu katliamı buradan bir kez daha lanetliyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bulut ve Kaya’nın mezarlarına kırmızı güller bırakıldı.
Veysel ile babası da anıldı
Kercews’teki anmaya ise Eğitim Sen Şube Başkanı Aziz Turay, SES Şube Başkanı Mustafa Yurtsever, KESK ve SES üyeleri, Muhammed Veysel Atılgan’ın amcası Zeki Atılgan ile Êlih’te açığa alınan eğitim emekçileri katıldı. Saygı duruşunun ardından konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Turay, katliamda kendilerinin de orada olduğunu hatırlatarak, mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. SES Şube Başkanı Yurtsever ise katliamların hesabını soracakların belirtti.
Anma mezarlıklara gül bırakılması ile son buldu.
MELETÎ
Katliamda yaşamını yitirenler Meletî'de (Malatya) çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütünün öncülüğünde Malatya Tren İstasyonu'nda düzenlenen etkinlikle anıldı. Bombalı saldırıda hayatını kaybeden Meletîli gençlerin fotoğraflarının taşındığı anmada, saat 10.04’de karanfiller bırakıldı. Anma etkinliğinde konuşan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Uçar, “Cumhuriyetin en kanlı saldırısı Ankara’da gerçekleşti. Bizler emek ve meslek örgütleri olarak ülkemizin içine sürüklendiği kaotik ortama dur demek istedik" dedi.
Anma konuşmaların ardından son buldu.
MÛŞ
KESK Mûş Şubesi üyeleri 102 yurttaşın yaşamını yitirdiği Ankara katliamını, birinci yıl dönümünde yaptığı açıklama ile protesto etti. Belediye Meydanı'nda gerçekleşen açıklamaya KESK yönetici ve üyeleri, HDP ve DBP il örgütleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Kitle, üzerinde yaşamını yitirenlerin resimlerinin bulunduğu "Katlilleri tanıyoruz" yazılı pankartı açtı.
Katliamda yaşamını yitirenler adına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından konuşan KESK Dönem Sözcüsü Kadri Özden, katliamın AKP'nin 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidarı kaybetmesi ile gelişen şiddet ve savaş politikalarının sonucu yaşandığını kaydetti. Özden, " Er ya da geç katiller kaybedecek, emek, barış ve demokrasi kazanacaktır" diye konuştu. Açıklamanın ardından kitle üzerinde katliamda yaşamını yitirenlerin resimlerinin bulunduğu pankartın üzerine karanfil bıraktı. Kitle, daha sonra alkışlar eşliğinde eylemi sonlandırdı.
AGİRÎ
10 Ekim Ankara Katliamı, HDP, DBP Agirî il ve ilçe yönetimleri tarafından protesto edildi. DBP il binasında düzenlenen basın açıklamasına HDP ve DBP'liler katıldı. Basın açıklamasını yapan DBP İl Eşbaşkanı Kutbettin Aslan, bombalı saldırının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kokteyl saldırı'"ifadesi ile perdelenmeye çalışıldığını belirterek, "Ankara katliamı AKP iktidarının Ortadoğu'da yürüttüğü mezhepçi siyasetin Suriye ve Irak'ta IŞİD, El- Nursa, El-Kaide terör örgütlerini desteklemesini Türkiye halklarına ödettiği ağır bedeldir" dedi.
Aslan, barış politikalarının bir an önce hayata geçirilmesinin Türkiye ve Ortadoğu halklarının geleceği açısından önemli olduğunu söyleyerek, "Gün savaşa hayır, barış hemen şimdi! Deme günüdür. Barışı haykırmak Ankara katliamında yitirdiğimiz canlarımıza karşı sorumluluğumuzdur" dedi.
WAN
Wan'da de KESK üyeleri katliama birinci yıl dönümünde Feqîyê Teyran Parkı'na yapılan açıklama ile tepkilerini gösterdi. Açıklamaya MHD, EMEP, GÖÇ-DER temsilcileri de katıldı.
"10 Ekim 2015 saat. 10.04 bir yıl oldu unutmadık, affetmeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamayı okuyan Wan Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Şükrü Kaçıcı, Ankara katliamının Türkiye'nin en kanlı katliamı olduğunu ifade etti. Kaçıcı, "Ankara katliamı yüreğimizde büyük acılar açtı. Asla unutmayacağız. Katliamda yaşamını yitirenleri saygı ve özlemle anıyoruz. 10 Ekim Ankara katliamının yıl dönümünde, yoldaşlarımıza verdiğimiz sözü tutacağımıza, emek, barış ve demokrasi mücadelemizi daha da ileri taşıyacağımıza söz veriyoruz" dedi.
AMED
10 Ekim Ankara Katliamı'nın birinci yıldönümünde Amed'te katliamı unutturmamak, yaşamını yitirenleri anmak için Sümerpark Resepsion Salonu'nda, Amed Emek Demokrasi ve Barış Platformu tarafından anma etkinliği düzenlendi. Anmaya DTK, DBP, HDP Amed Barosu, KESK bileşenleri, TMMOB Amed Tabibler Birliği temsilcileri katıldı.
Anmada yaşamını yitirenlerin isimleri duvara asılan resimlerinin altına çiçekler bırakılıp, mumlar yakıldı. Yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan etkinlikte, sinevizyon ekranından katledilen isimleri yansıtılıp, sağ kurtulanların anlatımlarıyla oluşturulmuş belgesel izlendi.
Belgeselin izlenmesi sonrası konulan DTK Eşbakanlık Divan üyesi Dilek Adsan, barışı onurlu bir yaşamı talep etmek için bir araya gelen ve katledilen arkadaşlarını unutmadıklarını söyledi. Adsan, yitirdikleri arkadaşlarının umutlarını gerçekleştirene kadar mücadelelerini devam ettireceklerini ifade etti.
Katliamda yaşamını yitirenler anısına şiirler okutuldu ve müzikler dinletildi.
XARPÊT
Xarpêt'teki anma ise KESK üyeleri tarafından Hozat garajı meydanında yapıldı. Atılan sloganlarla katliama dair tepkilerin gösterildiği anmada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Kenan Korkmaz, Türkiye tarihinin en acımasız, en vahşi katliamlarından biri olarak tanımladığı 10 Ekim katliamının üzerinden bir yıl geçtiğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'nin merkezindeki Ankara Garı'nda patlatılan bombalarla annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. Öldürülen 109 canın acılarını hala yüreklerinmizde. Adları Ali'ydi, Deniz'di, Korkmaz'dı, Elif'ti, Şebnem'di… On binler toplanmıştı, Ankara garı ve çevresine… Daha da artacaktı sayıları. Edirne'den, Kars'tan ülkenin her bir yanından gelmişlerdi. Ellerinde pankartları dillerinde barış sloganları karalı adımlar ile yürüyorlardı barış meydanına. Bu vahşi katliam, başta hayatını kaybedenlerin yakınları olmak üzere, çoğumuzun üzerinden uzun süre atamayacağı kadar acı ve derin izler bıraktı."
Yaşananların ört pas edilmesine asla izin vermeyeceğiz.
Sorumlunun kimler olduğunu bildiklerini söyleyen Korkmaz, "10 Ekim katliamını planlayarak yapanlar da, önceden haber aldıkları halde hiçbir önlem almayıp, katillerin arasındaki güçlerin ortaya çıkmasını engelleyenler de bellidir. Katiller tespit edilmiş ancak, katliamın yaşanmasında ihmali olanlar, katliamı önleyebilecekken, kılını kıpırdatmayanlar hala görevlerinin başındadır. Aradan ne kadar süre geçerse geçsin, 10 Ekim katliamının üzerinin örtülmesine, asıl sorumluların korunmasına ve yaşananların üzerinin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz" dedi.
Açıklamanın ardından Ankara Garında hayatını kaybeden 109 kişinin fotoğraflarının bulunduğu pankart üstüne karanfiller bırakılması ardından kitle zılgıt ve alkışlar ile basın açıklamalarına son verdi.
DERSİM
Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler için Dersim'de de anma yapıldı. Katliamda yaşamını yitirenlerin isimleri ve resimleri bulunan iki pankart açılan etkinlik, Sanat Sokağı'nda başladı.
Burada pankartların ve yaşamını yitirenlerin dövizlerinin taşınmasıyla Yeraltı Çarşı'sı üzerine kadar yürüyüş düzenlendi. "Katil İŞİD iş birlikçi AKP" ve "Ankara'yı unutma unutturma" sloganlarının atıldığı yürüyüşe, KESK, Emek ve Demokrasi için Güç Birliği üyeleri, HDP Dersim milletvekili Alican Önlü, Dersim Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul ve yüzlerce kişi katıldı.
Anmanın gerçekleştirileceği alana 101 karanfil ve 101 mum bırakıldı
Yeraltı Çarşısı üzerine kadar yürüyen yüzlerce kişi daha sonrasında anmanın yapıldığı alanda yazılı olan "10.10.2015 Ankara" yazılı bölümün ardındaki 101 karanfil dibine indirilen 101 mumu yaktı.
Yaşamını yitiren Barış Şehitleri anısına saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşan KESK Dersim Dönem Sözcüsü Özcan Gürtaş sözlerine Ankara katliamında yaşamını yitiren Dersim'li KESK üyeleri Mesut Mak, Adil Gür ve Gazi Giray'ı anarak başladı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitinginin bombalanmasını yapanların kendi hayallerini gerçekleştirmek için savaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten, halklar arası düşman tohumları ekmekten besleyenler olduğunu söyledi. Gürtaş, yoldaşlarının mirasına, emek, demokrasi ve barış mücadelelerine sahip çıkacaklarını söyledi.
'Onların isimleri tarihe altın harflerle mutlaka yazılacaktır'
Ardından söz alan Ankara katliamı Gazi'si Muzaffer Şahin, Barışın sesini yükseltmek için Ankara'ya gittiklerini söyledi. 17 yıl sendikada olduğunu söyleyen Şahin, o mitingin çok büyük ve coşkulu olduğunu söyledi. Barışı halaylarla, davullarla ve zılgıtlarla karşıladıklarını dile getiren Şahin, "Bizler barışın olması için, bu ülkede hiçbir insanın ölmemesi için oradaydık. 10 Ekim'i unutmayalım unutturmayalım. Bir gün tarihte o insanlar altın harflerle mutlaka yazılacaktır. Biz 2 yıllık barış sürecinde ki mutluluğu geri getirene kadar mücadele edeceğiz" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından anma atılan "Ankara'yı unutma Unutturma" sloganlarıyla son buldu.
RIHA
KESK Riha Şubeler Platformu üyeleri ise, 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenleri yaptıkları basın açıklaması ile andı.
Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanan KESK'liler, üzerinde Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartı açtı. Basın metnini okuyan KESK Riha Dönem Sözcüsü Mehmet Keklik, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde Ankara katliamında yaşamını yitirenler için anma etkinliklerine polisin saldırmasına tepki göstererek, "Gerçek katilleri yakalamada kılını kıpırdatmayan siyasi iktidar, göz göre göre gerçekleşen katliamı engellemeyenler, acılı ailelerin çocuklarının yasını tutmasını anma etkinliklerini yapmalarını birçok ilde engellemiştir. AKP barış talebine düşman, savaş politikalarına dosttur" dedi.
'Savaşa inat barış hemen şimdi'
Keklik yaşamını yitirenleri bir kez daha andıklarını ifade ederek, "Bizler savaşın tam ortasında emek, barış, demokrasi dediğimiz için bedel ödetildi. Barış ve demokrasi için bedeli ne olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz. Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz. 10 Ekimde olduğu gibi bugün de savaşa inat barış hemen şimdi diyoruz" dedi.
İZMİR
İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Ankara Katliamı'nın yıldönümünde yaşamını yitirenleri anmak ve katliamı lanetlemek amacıyla Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde basın açıklaması düzenledi. Binlerce yurttaşın yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile CHP İzmir milletvekili Musa Çam'ın da katıldığı açıklamada yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Katilleri tanıyoruz unutmadık unutmayacağız" yazılı pankart taşındı.
Sık sık "Faşizme karşı omuz omuza", "Katil devlet hesap verecek" ve "Ankara'yı unutma unutturma" slooganları atılan açıklamada, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.
Grup adına açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamının üzerinden tam bir yıl geçtiğini belirterek, bir yıl içerisinde ülkede her gün bombalar patladığını, ülkenin adeta savaş alanına döndürüldüğünü söyledi. 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitingiyle, ülkemizde yaratılan savaş atmosferine, çatışma ve katliamlara dur demek istediklerini söyleyen Sarı, bu talebin bedelinin ise 101 insanın katledilmesi ve birçoğu ağır olmak üzere 400 kişinin yaralanması olduğunu belirtti. Saldırganların hedefinin "barış" talebi olduğunun altını çizen Sarı, AKP ve Sarayın, 15 Temmuz gününe kadar izlediği savaş yanlısı politikayı, 15 Temmuz'un ardından tam anlamıyla bir sivil darbe ve diktatörlük rejimine çevirdiğini vurguladı.
'Yılmayacağız pes etmeyeceğiz'
Ankara Katliamı'nın faillerinin halen bulunmadığını ifade eden Sarı, "Bir kere daha burada tüm öfkemiz, acımız ve isyanımızla söylüyoruz! Gerçeklerin açığa çıkması ve katillerin hesap vermesi için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yolumuzun, engebeli ve sarp olduğunu biliyoruz. Ancak bize umut ve direnç veren Suruç'ta, 10 Ekim'de, Kızılay'da bizlere canlarını siper eden yoldaşlarımızın "Barış ve emeğin Türkiye'si" umududur. Bizler faşizmden, sivil diktatörlükten, darbelerden ve iliklerimize kadar işleyen terör saldırılarından hesap soracağız! Katliamların arkasındaki bütün karanlık ilişkiler açığa çıkarılana kadar bir dakika dahi yılmayacağız, pes etmeyeceğiz" dedi.
Ardından konuşan Suruç gazisi ve SGDF üyesi Ceren Çoban ise iki katliamın faillerinin de ortaya çıkarılmadığını ifade ederek, Suruç'tan Ankaraya adalet arayışlarının devam edeceğini ve barış için müccadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Açıklama atılan sloganlarla sona erdi.
(ekip/pu)