DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

10 Ekim günü ana akım medya iktidarı aklamaya çalıştı

 
9 Ekim
14:22 2016

ANKARA (DİHA) - 10 Ekim katliamının basında nasıl işlendiğine dair hazırlanan medya analiz raporunda, ana akım medya iktidarı aklamaya çalışmakla sınıfta kaldı.


Ankara'daki 10 Ekim katliamının ana akım medyada yer bulma biçimlerini analiz etmek amacıyla DİSK Basın-İş öncülüğünde hazırlanan "Medyada 10 Ekim Katliamı" başlıklı medya analiz raporu, katliamın yıldönümü yaklaşırken basın toplantısı ile kamuoyuna sunuldu. Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısına DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ile analiz çalışmasında yer alan akademisyenlerden Tezcan Durna ve Ceren Sözeri hazır bulundu.

Eren, gazetecilerin bütün katliamları gördüğünü ancak gazete ve televizyonların büyük kısmının katliamları, katliamların arkasındaki nedenleri görmediğini ifade etti ve bu medya analiz çalışmasının 10 Ekim'de kimin neyi, nasıl gördüğünü, neyi görmediğini açıklamak için yapıldığını kaydetti.

'Kanal 24 ile A Haber iktidarı aklamaya çalıştı'

Daha sonra konuşan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Tezcan Durna, analiz çalışması için A Haber, CNN Türk, Fox Tv, Kanal D, Kanal 24, MED NUÇE ve NTV'nin 10-11 Ekim günleri yaptıkları yayınlar ile yazılı basından Hürriyet, Star, Yeni Şafak, Zaman, Sabah, Cumhuriyet ve Özgür Gündem gazetelerini incelediklerini aktardı.

Durna, 10 Ekim katliamında medyada beş ana eğilimin ortaya çıktığını belirterek, MED NUÇE televizyonu dışındaki televizyonların iktidar yanlısı, diğer televizyonların ise daha çok iktidar tarafında duran bir yayın politikası yürüttüğüne dikkat çekti. Kanal 24 ve A Haber televizyonlarının iktidarı aklama, iktidara toz kondurmama biçiminde habercilik yaptığını ve bu televizyonların neredeyse hiç bir mağdura yer vermediğini, haber kaynaklarını iktidar odakları olarak tercih ettiğine vurgu yapan Durna, ana akım medyanın tarafsızlık konusunda sınıfta kaldığını söyledi.

Durna Kanal D, CNN Türk ve NTV'nin de görece mağdurlara yer vermesine karşın, mağdurları politik bir çerçeveden değil de daha çok katliamı dramatize eden bir yaklaşımla yayıncılık yaptığını söyledi. Durna, iktidar karşıtı olarak konumlanan MED NUÇE televizyonun ise, ana akım medya dışında bir yayın politikası izlediğini belirterek, söz konusu televizyon kanalının katliamın AKP ve Erdoğan tarafından işlendiğine veya buna sebep verdiği şeklinde bir yayıncılık politikası izlediğini kaydetti.

'Birlik ve beraberlik vurgusu yoğunlukta bir yayıncılık yapıldı'

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Ceren Sözeri de özel olarak FOX TV'yi çalıştığını, FOX TV'nin muhalif olarak addedilse de aslında katliam gününde muhalif seyirci mesajlarını sansürlediğini ve daha çok "Birlik ve beraberlik" mesajları vererek, aynı zamanda katliamlar silsilesinin görünmesini engellediğine işaret etti.

'MED NUÇE dışında kadın gazeteci yoktu'

Sözeri, ayrıca katliamın işlendiği programlarda kadın konuşmacılarının MED NUÇE televizyonu dışında bir alan bulamadığını da belirterek, katliamın tartışılmasının tamamen medya patronlarının ve editoryalarının tercihine göre şekillendirildiği bu yüzden de detaylı ve doyurucu bilgi edinilemediğini söyledi.

Sözeri, televizyon programlarında katliama yönelik televizyonculuk yayınının en büyük eksiğini ise sahada olan muhabirlerin tartışma, tecrübe ve izlenimlerine yer verilmemesi olarak değerlendirdi.

Açıklanan rapor 10 ayrı makaleden oluşurken, katliamın ardından televizyon ve gazetelerin nasıl haber yaptığına ilişkin detaylı bir çalışma olma özelliği taşıyor. Ücretsiz olarak dağıtımı yapılan rapor DİSK Basın-İş'ten temin edilebiliyor.

(sg/hd/cd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR