Müzik kutusu değil ezilenlerin sesi: Özgür Radyo
İSTANBUL (DİHA) - "Müzik kutusu olmayacağız" sloganıyla 21 yıl önce ezilenlerin sesi olmak için yola çıkan Özgür Radyo, yayıncılık mesaisinde iktidarların korkulu rüyası haline geldi. Radyonun Genel Yayın Koordinatörü Derya Okatan, internetten yayınını sürdüreceklerini söyledi.
OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan muhalif Tv ve radyolardan biri de Özgür Radyo oldu. Çalışanlarının "Yine geleceğiz" dedikleri Özgür Radyo'nun kapatılması ilk değil. 21 yıl önce yayın hayatına başlayan radyo, salt "müzik kutusu" olmayıp, haber odaklı muhalif yayınlarını sürdürdü.
İstanbul'dan yayın yapan radyo, sesini duyurmaya başladıktan kısa bir süre sonra başta cezaevleri olmak üzere tüm Türkiye'de hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaştı. Ezilenlerin sesi olmaya başaran Özgür Radyo, iktidarların da korkulu rüyası haline geldi. Öyle ki, 1995'ten bugüne çok sayıda muhalif radyo siyasi ve ekonomik sebeplerle ayakta kalamamasına rağmen Özgür Radyo, bugünlere kadar gelebildi.
RTÜK tarafından bugüne kadar verilen cezalarla 5 kez kapatılan ve yayın hayatı boyunca toplamda 3 yıl 9 ay kapalı kalan radyonun çalışanları da defalarca şiddete maruz kalıp, gözaltına alınsalar da yayınlarını sürdürdü. Son yönelimde de kapılarına mühür vurulmak istenmesine karşı polislere direnen çalışanları, son dakikaya kadar yayını kesmedi. Kapılarını kapatarak direnen radyo çalışanları, darp edilerek gözaltına alındı.
Ancak tüm bu yaşananlara rağmen, tıpkı kapatıldıkları diğer zamanlarda olduğu gibi yine geleceklerini söyleyen radyo çalışanları, susmayacakları mesajını verdi.
'Susturulmak istenenlerin sesiyiz'
Radyonun Genel Yayın Koordinatörü Derya Okatan, "müzik kutusu olmayacağız" diyerek 1995'te yola çıkan Özgür Radyo'nun "Farklı ses, farklı yorum" sloganıyla 4 Ekim gününe kadar yayınlarını sürdürdüğünü belirtti. Okatan, sürdürdükleri yayın anlayışlarını ise "İstanbul'un ilk yerel radyolarından olarak toplumun tüm ezilen kesimlerine mikrofonlarımızı açtık. Toplumun susturulmak istenen kesimlerin sesi olmak istedik. Toplumun taleplerini, özlemlerini yansıtmaya çalıştık. Çünkü ana akım medyada gençler, işçiler, LGBTİ'ler kendilerine yer bulamıyor" sözleriyle özetledi.
'Ezilen kesimler için özel saatler ayırdık'
Yayınlarında toplumun ezilen kesimleri için özel saatler ayırdıklarını ve insanların gelip taleplerini kendilerinin anlattığını kaydeden Okatan, "Örneğin Kürt halkı bodrumlarda yakılırken, bölgeye bağlanarak stüdyoda konuklarla Kürtlerin kendi sesinden konunun batıya anlatılmasını sağladık" dedi.
'Nerede bir direniş varsa mikrofonlarımızı uzattık'
Kadın özgürlük mücadelesinin de çok önemsedikleri bir konu olduğunu söyleyen Okatan, kadınlara özel saatler ayırdıkları gibi 8 Mart'larda da yine sadece kadınlara dönük programlar yaptıklarını belirtti. Okatan, yayıncılık anlayışlarına aktarmaya dönük sözlerine şöyle devam etti: "15 Temmuz darbe girişimi çok 'erkek' bir olaydı. Bu konuda kadınların ne düşündüğünün yayınını yaptık. Nerede bir direniş varsa gittik mikrofonlarımızı uzattık. Gençler geldi, kendi programlarını yaptı, gündeme dair konuştular. LGBTİ'ler için programlar yapmaya çalıştık LGBTİ'lerin her türlü talebini ve sorununu mikrofonlarımızdan yansıtmaya çalıştık."
'AİHM'e gideceğiz'
Okatan, bu yayıncılık anlayışında olmalarına rağmen haklarında verilen kapatma kararına karşı itiraz edeceklerini de paylaştı. İlk etapta İdare Mahkemesi'ne iptal başvurusunda bulunacaklarını dile getiren Okatan, iç hukuktan bir sonuç alamamaları halinde ise AİHM'e başvuracaklarını söyledi.
Okatan, "Öyle sanıyorum ki diğer kapatılan medya kurumları da benzer bir süreç izleyecek. Türkiye'nin AİHM'e ciddi tazminatlar ödemek durumunda kalacağını düşünüyoruz. Çünkü ortada kanuna uygun bir durum yok" dedi.
İnternet yayını sürecek
O zaman kadara yayınlarını internet üzerinden sürdürmeye devam edeceklerini paylaşan Okatan, adres bilgilerinin ise çok yakında dinleyicilerle ile paylaşılacağını kaydetti.
'Birlikte hareket etmek zorundayız'
Okatan son olarak, AKP iktidarının hem Kürt halkına karşı hem de Suriye'de bir savaş yürüttüğünü söyleyerek, AKP ve Saray'ın amacına ulaşmak için özgür basın istemediğini dile getirdi. Okatan, "Basın özgürlüğü meselesi var olmak yok olmak meselesidir. Sadece medya kurumları değil, siyasi partiler, sendikalar, Alevi örgütleri sürece dahil olmalı. Birlikte hareket etmek zorundayız" diye konuştu.
(mk/za/öç)
