DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kadın

'Kadın kurumlarını kapatarak zihniyetlerini gösteriyorlar'

 
8 Ekim
09:02 2016

ÊLIH (DİHA) - Êlih Belediyesi'ne kayyım atandıktan sonra Kadın Politikaları Müdürlüğü'nün feshedilmesini değerlendiren görevden uzaklaştırılan Belediye Eşbaşkanı Gülistan Akel, kapatmanın devletin kadını yok sayan zihniyetini gösterdiğini söyledi.

Êlih (Batman) Belediyesi'ne 11 Eylül günü kayyım olarak atanan Batman Vali Yardımcısı Ertuğ Şevket Aksoy'un ilk icraatları kadın kurumlarının kapısına kilit vurmak oldu. Bu çerçevede kadınların yoğunlukla gittiği 4 halkevi kapatıldı. Ardından Êlih Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Kadın Politikaları Müdürlüğü feshedildi. Kayyım uygulamalarının, devlet politikası olduğu değerlendirmesi yapan görevden uzaklaştırılan Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel, bu politikalara karşı kadınlar olarak birleşip mücadele edeceklerini söyledi.

'Kadınlara karşı büyük bir hukuksuzluk var'

11 Eylül'de Êlih'te kayyımla birlikte yaşam değerlerine saldıran bir darbenin gerçekleştiğinin altını çizen Akel, "Belediyeler yereller açısından yaşamı destekleyen ve ona güç veren bir görev görüyor. Fakat kayyımla birlikte kadınlarımızın sıklıkla gittiği halkevleri ve Kadın Politikaları Müdürlüğü kapatıldı. Yani Êlihli kadınlar büyük bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldı" ifadelerini kullandı.

'Kayyım halkın değerlerine bir saldırıdır'

Kadın iradesinin yok sayılmasının bir devlet politikası olduğunu söyleyen Akel, kapatılan kurumların kadınların hem ekonomik hem de sanatsal alanda söz sahibi olduğu alanlar olduğunu ve bu uygulamalarla kadınların yok sayıldığını söyledi. Halk evlerinin ve kapatılan kurumların 7'den 70'e herkesi kültürel ve sanatsal çalışmalarla buluşturan alanlar olduğunu belirten Akel, kapatılan kurumların halkın değerlerinin yaşatıldığı yerler olduğunu, kayyımın halkın değerlerine saldırdığı ve toplumun cezalandırıldığını ifade etti.

'Halkın iradesine kilit vurulamaz'

Kurumları kapatarak ve kapılarına kilit vurarak halkın iradesine kilit vurulamayacağının altını çizen Akel, şunları söyledi: "Musa Anter Halkevi'nde çoğunluğu kadınların oluşturduğu kursiyerler halkevinin bahçesinde eğitimlerine devam ediyorlar. Bu bir mücadele şeklidir. Fiziksel mekânlar kilitlenebilir, ama bu halkın iradesine kilit vuramayacaklar. Biz kadın iradesine sahip çıkan bir belediyecilik anlayışıyla devam ettik ve çalışmalarımızı sürdürdük. Bu yüzden kadınlar olarak irademize sahip çıkacağız. Kayyımı asla kabul etmeyeceğiz. Biz kadınlar her alanda yaratılmak istenilen baskıya karşı sesimizi, gücümüzü dayanışmayla birleştirerek mücadele edeceğiz."

'Bizim asfalt yollara değil yaşamaya ihtiyacımız var'

Kayyımla sivil darbe uygulandığını söyleyen Akel, "Biz Kürdistan'da yaşayanların temel ihtiyacı asfalt yollar değil yaşamaktır. 40 yıldır süren çatışmalar savaş ve asimilasyon politikalarına karşı mücadele yürüttük. Bu belediyeler halkın yaşam değerlerini ve tercihlerini hayata geçirmede önemli bir araçtı. Bu sesi kısmak istediler. Bu yüzden ilk önce Kürt halkının diline ve kültürel değerlerine saldırdılar" şeklinde konuştu.

'Mücadelemiz sürecek'

Kadın Politikaları Müdürlüğünün feshedilmesinin devletin hangi zihniyette olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Akel, "Kadın kurumları kapatılmış olabilir, ancak geçmişten bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

(sb-mr/fç/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR