'Kadınlar savaşlardan sonra eve gönderildi'
MERSİN (DİHA) - Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör, savaş dönemlerinde ucuz iş gücü olarak çalıştırılan kadınların, savaşların ardından ev içine hapsedildiğini belirtti.
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi, öğleden sonraki oturumda "Sosyo - Ekonomik Boyutuyla Savaş ve Kadın" konulu panel ile devam etti. Oturuma 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenleri anarak başlayan Prof. Dr. Nilay Etiler, savaşın ekonomik boyutlarını ve bu boyutta kadının yerini tartışacaklarını ifade etti. Etiler, katılımcılardan biri olan Zeynep Gökalp'in kongreye katılamadığını ifade ederek, söz hakkını Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör'e verdi.
Sözlerine kapitalizmin üç büyük krizinden bahsederek başlayan Yılgör, savaş ile iktisadın iç içe girdiğini ve savaşın bir nedenin de iktisat olduğunu vurguladı. Savaşın sonunda iktisat sisteminin yeniden organize olduğunu kaydeden Yılgör, savaşların sınıf içerisinde düzenleyici yeni bir faktör olduğunu söyledi. Yılgör, ilk olarak Birinci Dünya Savaşı sonrası artan askeri güçle birlikte devletlerin büyük bir gelirlerinin askeri alana akıtıldığını ve bununda kendiyle birlikte yeni paylaşım pazarını ortaya çıkardığını dile getirdi. Birinci Dünya savaşıyla birlikte Ortadoğu paylaşım pazarı geliştiğini ifade eden Yılgör, ikinci büyük krizi de "Büyük Bunalım.." olarak adlandırdı. Bu dönemde karşılıksız para basımı yapıldığı, yüksek enflasyon karşılığında paranın değer kaybettiğini ve bu dönemde ABD'nin bu dönemde ekonomik sıçrama yaşadığını belirten Yılgör, ardından 1930'lu yıllarda bu sefer ABD'nin borsalarında büyük bir kriz yaşandığını bu krizle birlikte dünyada işsizliğin baş gösterdiğini, milli gelirde kayıpların yaşandığının altını çizdi.
'Bölgesel, etnik savaşlar öngörüldü'
İstihdam sorunun büyümesi ve uluslar arası ticaretin hız kaybetmesine karşın kapitalizmin bu sefer çözüm olarak 2. Dünya Savaşı'nı kendisiyle birlikte getirdiğine dikkat çeken Yılgör, bunun akabinde dev bir iş gücüyle karşılaşıldığını aktardı. Bu dönemin ardından ABD'nin süper güç olduğu bir döneme yani yoğun silah üretiminin yapıldığı bir döneme geçildiğini anlatan Yılgör, dünyanın bu dönemde kitlesel üretim sürecine geçtiğini kaydetti. Kitlesel üretim ve kitlesel tüketimin gerçekleştiği bu dönemde 1970'lere doğru pazar daralması yaşandığını söyleyen Yılgör, bu dönemde reel sektörden finansal sektöre bir geçiş olduğunu ve bu dönemede kapitalist sistemin bölgesel, etnik ve dinsel savaşları bir çözüm olarak ortaya çıkardığını dile getirdi.
Dünya'da kapitalizmin krizleri sonucu çıkarılan savaşlarda kadın emeğinin yerini ayrı bir başlıkla ele alan Yılgör, şöyle devam etti: "1. Dünya Savaşı'nda kadınlar fabrikalarda ucuz iş gücüyle çalışmaya başlatıldı. Kadınlar bu dönemde askeri araç- gereç üretmek için iş hayatına başladı. Bu dönemlerde her ne kadar kadın savaşın geri cephesi olsa da kadınlar için gece çalışmama, evdeki işlerinden kaynaklı pazara gitme izinleri getirildi. Savaşın ardından kadınlar evlerine geri gönderildi."
'Kadınlar geri cepheye vatanseverlik adıyla alındı'
2. Dünya Savaşı'nda kapitalizmin bu sefer kadınları cepheye çağırdığını söyleyen Yılgör, "Kadınlar bu dönemde vatanseverlik olarak teşvik ediliyordu. İş gücü piyasalarına girmesi için kampanyalar başlatılmıştı. Bu dönemde kadın emeği kullanılıp, savaş bittikten sonra kadınlar istemeye, istemeye evlerine geri gönderildi" diye belirtti.
Neoliberal dönemde ise iş hayatında olan kadınların yine devlet tarafından savaşa ayrılan bütçeden faydalanamadığını belirten Yılgör, sosyal kamu harcamalarının azalmasıyla kadının daha çok evin içinde kaldığını ifade etti. Savaşlar ile birlikte göç etmek zorunda kalan kadının bu dönemde daha çok seks işçiliği, hasta bakıcılığı, hemşirelik gibi işlerde çalışmak durumunda bırakıldığını kaydetti. Devletlerin savaş bütçesine ayırdığı ekonomik kaynakları, eğitim, sağlık ve çevre gibi alanlara aktarması durumunda dünyanın çok güzel bir yer olabileceğini söyleyen Yılgör, sözlerini "İktisadi kaynakların daha eşit, daha adil, bir yaşamda kullanılması dileğiyle" diyerek bitirdi.
Panele soru cevap bölümü ardından kısa bir ara verildi. Öğleden sonra kongre, "Savaşa İçerden Bakmak" konulu oturumla devam edecek.
(ba/st/pu)