Uzuvları çürümeye başladı

OSMANİYE (DİHA) - Nisêbîn'de tutuklanıp Osmaniye T Tipi Cezaevi'ni konulan tutsakların yakınları, yaralı halde tutuklanan tutsaklardan 5'inin tedavileri yapılmadığı için uzuvlarının çürümeye başladığını anlattı.
Birçok cezaevi gibi sık sık tutsaklara yönelik hak ihlalleri haberleri ile gündeme gelen cezaevlerinden biri olan Osmaniye T2 Nolu Cezaevi'nde kalan tutsakların, yakınlarına aktardıkları bilgiler cezaevinde yaşanan durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Kendilerine ve cezaevindeki yakınlarına dönük olası bir yönelimden korktukları için isimlerini vermekten çekine tutsak yakınları, Nisêbîn'de (Nusaybin) "teslim oldular" mizanseni ile gözaltına alınıp tutuklanan 23 kişinin de cezaevinin normalde 9 kişilik olan A-18 koğuşuna konulduğunu paylaştı.
Yaralılar tedavi edilmiyor
Bu tutuklulardan 5'inin yaralı olmalarına rağmen tedavilerinin yapılmadığını aktaran tutuklu yakınları, gözünden yaralanan Osman Bozkurt'un tedavisinin yapılmadığı için her iki gözünü kaybettiğini, kolunda mermi yarası olan Nurullah Akyüz isimli tutsağın ise kangren olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlattı.
Tutsak yakınları, yine bacağında şarapnel parçası bulunan Mahsun Çay'ın, bacağında mermi yarası olan Mehmet Faruk Engin ile elmacık kemiğinde kırık bulunan Fırat Çiftçi isimli tutsakların tedavilerinin yapılmadığını için uzuvlarının çürümeye başladığını kaydetti.
Tüm siyasi tutsaklar hedefte
Tutsaklara yönelik baskı ve kötü muamelenin yalnızca bu 23 kişiyle sınırlı kalmadığını, cezaevinde kalan yaklaşık 100 siyasi tutsağa da benzer bir yönelim içerisinde olunduğunu dile getiren tutsak yakınları, keyfi uygulamalarla koğuşlara giren gardiyanların 'arama' adı altında özel eşyaları dağıtıp el koyduğunu, hasta mahpusların revire götürülmediğini, yemeklerin az verildiğini, suların sık sık kesildiğini aktardı.
Bu uygulamalara karşı gelenlere ise hücre cezası, iletişim ve açık görüş cezaları verildiği belirtildi.
İçeride tutsaklara dışarıda ailelere
Cezaevinin içerisinde bunlar yaşanırken, kendilerinin de görüş günlerinde 5 ayrı aramadan geçirilerek saatlerce bekleme salonlarında bekletildiklerini dile getiren tutsak yakınları, içerideki insanlık dışı uygulamaların dışarıda da ailelerine uygulandığını ifade etti.
Osmaniye Cezaevi'nin bugün yaşananlarla 80'lerin Amed Zindanı'na dönüştüğünü söyleyen bir tutsak yakını, "80'lerin darbeci zihniyeti Amed Zindanı'nı yaratırken, bugünün darbecileri de Osmaniye Cezaevi'nde aynı uygulamaları yapıyor. Konu ile ilgili daha önce de defalarca basına yansıyan Osmaniye Cezaevi'ndeki bu insanlık dışı uygulamalar, insan hakları derneklerinin tüm girişimlerine rağmen devam diyor" dedi.
İHD doğruluyor
Konu ile ilgili İHD Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör de cezaevine yaptığı ziyarette yaşananları doğruladı.
Öngör, 3 kişilik koğuşlarda 14 ile 15 kişinin kaldığını, birçok tutsağın yerlerde yattığını, hasta tutsakların tedavi edilmediğini, yarılı olarak cezaevine getirilenlerin revire götürülmediğini, götürülenlerin ise tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını belirtti. Öngör, "Sık sık askerlerle beraber koğuşlara keyfi baskınlar yapılarak aramalar yapılıp, koğuşlar dağıtılıyor. Hasta mahpusların ilaçları verilmiyor, ya da geç veriliyor. Hasta mahpuslar revire çıkarılmıyor veya geciktirilerek tedavileri tam anlamıyla yapılmıyor. Tüm bunların yanı sıra mahpusların Bakanlık ve cezaevi savcılığına yazılan dilekçelerine cevap verilmiyor" dedi.
(ip/mç/öç)