Dayanışma ile yaşama tutunuyorlar

MÊRDİN (DİHA) - Nisêbîn’in tel örgülerle çevrelenen 6 mahallesindeki “yasak” 7’inci ayında devam ederken evleri bu bölgede bulunan yurttaşlar, tüm zorluklara karşı dayanışma içinde yaşamlarını sürdürüyor. Yurttaşlar, mahallelerde başlayan yıkımla ilgili kendilerine bilgi verilmemesinden de şikayetçi.
Mêrdîn'in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde aradan 7 ayına giren kuşatma kentin 6 mahallesi tel örgülerle çevrili olmakla birlikte “yasak” da devam ediyor. Kışla, Kanikâ (Zeynelabidin), Yenişehir, Dicle, Fırat, Gelhat (Abdülkadirpaşa) mahallelerinde evleri bulunan yurttaşlar ise, ilçede bulabildikleri evlerde ya da yakınlarının evlerinde, yasağın kaldırılmasını bekliyor.
Yasak zamanı devlet güçleri tarafından Fırat Mahallesi’ndeki evinden 8 çocuğuyla birlikte zorla çıkartılan Sacide Demir, tek bir eşya dahi almadan çıktığı evinden şimdi çevreden insanların dayanışmasıyla bulduğu eşyalarla yaşamını sürdürüyor.
'Yasakla birlikte yıkım da devam ediyor'
Yasak zamanında Hezex'in (İdil) köylerinde ev tuttuklarını dile getiren Demir, komşularının yardımlarıyla yaşamlarını sürdürdüklerini ifade etti. Bütün yaşamlarının alt üst edildiğini söyleyen Demir, "Yasak hala devam ediyor. Yasakla birlikte yıkım da devam ediyor. Eşya, ev demeden yıkıyorlar. Evimizin üstü çökmüş alt katı da bomba izleri var. Eşyalar kullanılamaz halde" şeklinde konuştu.
'Taksitleri bitmeyen eşyalarımız yerle bir edildi'
Dicle Mahallesi’nde bulunan 3 katlı evlerinde 3 ailenin barındığını söyleyen Hüsna Doğan, yaptıkları evlerinde yalnızca iki ay kalabildiklerini söyledi. Aldıkları eşyaların taksitlerini bile daha ödemediklerini belirten Doğan, "Barınacak yer bulamıyoruz, bu taksitleri nasıl ödeyelim?" diye sordu.
'Tek servetimiz evimizdi'
Eşini kaybeden kızının 4 çocuğuyla birlikte evin bir katında yaşadıklarını söyleyen Doğan, bir oğlunun ise kanser hastası olmasını nedeniyle onun 7 çocuğuna da kendisinin baktığını söyledi. Tek mal varlıklarının evlerinin olduğunu onun da yasak ile birlikte gittiğini söyleyen Doğan, “Onu da elimizden aldılar. Şimdi kira ödeyecek gücüm olmadığı için kayınımın yanında kalıyorum. Gelinlerim babalarının evinde büyütüyor çocuklarını" diyerek yaşadıkları zor durumu özetledi.
'Ne kıyafet, ne klima, ne ev hiçbir şey kalmamış'
Evlerine bakmak için mahalleye gittiklerini söyleyen Doğan karşılaştığı tabloyu şöyle anlattı: "Dükkânın hemen üstündeki katın iki odası, balkonu, tavanı yere yığılmıştı. Dükkân zaten gitmiş. Bütün evi yakmışlar. Ne kıyafet, ne klima, ne ev hiçbir şey kalmamış."
'Devlet yıkarken hiçbir bilgi vermiyor'
İki odası kalan evlerinde çadır kurarak bile yaşayabileceklerini söyleyen Doğan, "Yeter ki yıkmasınlar. Hepimiz yaşarız içinde gelinlerle çocuklarla. Ama yıkılacak diyorlar. Evlerimizi yıkılırken, neden bize sorulmuyor? Devlet yıkarken hiçbir bilgi vermiyor" dedi.
'Nusaybin dışında bir yerde yaşamak istemiyoruz'
Yasağın başlamasına bir saat kala çıkmak zorunda kaldıklarını söyleyen Semira Esen ise, yasak döneminde kayınbabasının yanına İstanbul'a gittiklerini aktardı. Yasaktan sonra da kayınbabasının kalmaları için yaptığı bütün ısrarlara rağmen topraklarına geri döndüklerini söyleyen Esen, "Biz buradan göç etmek istemiyoruz. Kayınbabam bizi merak ettiği için orda kalmamızı istediler ama biz Nusaybin dışında bir yerde yaşamak istemiyoruz" dedi.
Polis ablukası devam ediyor
Yasak döneminde evden çıkmamak için alışverişlerini tamamlayarak hazırlık yaptıklarını söyleyen Esen, yoğun saldırılar altında kaldıkları için çıkmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Selahattin Eyyubi Mahallesi'nde kirada oturdukları evde komşularının kendilerine buzdolabı, çamaşır makinesini verdiklerini söyleyen Esen, şöyle devam etti: " Mahalleye gittik, hiçbir şey bırakmamışlar. Zaten bir tek kolonlar kalmıştı. Mahvetmişler mahalleyi. Kepçe çalışıyor ama daha bizim evlere kadar gelmemişler. Kolonlar da kalsa yapabilirdik.”
Kentte devam eden polis ablukasının da yaşamlarını olumsuz etkilediğini söyleyen Esen, çocuklarının kapıya dahi çıkamadıklarını söyleyerek, “Her yerde polis var. Polisler bizi öldürür diye dışarı çıkamaz oldular. Yaralarımız sarılır, ama izleri çıkmaz" dedi.
(ekip/dm)