TTB Başkanı Güngör: Savaşlar, sembolik bir tecavüzdür
MERSİN (DİHA) - Mersin'de düzenledikleri 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi'nde konuşan TTB Başkanı Selma Güngör, "Savaşlar, sembolik bir tecavüzdür. Savaşlarda düşmanını aşağılamak ve ulusunu bozmak için ilk olarak kadınlar hedef alınır" dedi.
Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından Mersin'de düzenlenen 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi başladı. Atlıhan Oteli'nde gerçekleştirilen kongre 3 gün boyunca farklı etkinliklerle devam edecek. Kongrede, sağlık emekçisi kadınlar "Savaş ve Kadın" konularında tartışmalar yürütecek.
Saygı duruşu ile başlayan kongrede "Piyanist" filminin müzikleri dinletildikten sonra açılış konuşmasını Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan yaptı.
Barış için kadın ve savaş konuşuldu
"Savaş ve Kadın" temasını seçmelerinin en önemli sebebinin sınır bölgesinde bulunan Mersin'in yoğun göç almasından kaynaklandığını söyleyen Uğurhan, daha erken dönemde yapmak istedikleri kongrenin tarihini Suriye'de başlayan savaş ve Barış Bildirisi'ni imzalayan akademisyenlere dönük yönelim yüzünden bugüne ertelemek zorunda kaldıklarını ifade etti. Akademisyenlerin işten çıkarılmasından kaynaklı Mersin Üniversitesi'nde yapmayı planladıkları kongreyi, bir sivil toplum kuruluşunun kongre salonuna aldıklarını dile getiren Uğurhan, ancak bu kez de yapılmayan darbe gerekçesiyle darbeye maruz kalıp salonun kendilerine verilmediğini paylaştı.
Uğurhan, "Barış demenin bir suç olduğu bir ortamda kadın gözünden kadın ve savaşı konuşacağız. Kadının fetih aracı olarak görülmediği bir dünya için mücadele edeceğiz" dedi.
'Savaşlar sembolik bir tecavüzdür'
Ardından söz alan Türk Tabipler Birliği Başkanı Selma Güngör ise, savaş dönemlerinde kadınlara savaşçı erkekler yetiştirme görevi verildiğini ifade etti. Savaş dönemlerinde vatan topraklarının kadınsılaştırılması gibi temaların daha fazla öne çıktığını vurgulayan Güngör, "Savaşlar, sembolik bir tecavüzdür. Savaşlarda düşmanını aşağılamak ve ulusunu bozmak için ilk olarak kadınlar hedef alınır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de süren Kürt sorunu ile birlikte on binlerce insanın yaşamını yitirdiğini ve yaklaşık 2 milyon insanın göç etmek zorunda kaldığına işaret eden Güngör, 2014 yılında başlayan savaş süreciyle birlikte yeniden bombalanan kentler, katledilen siviller, bombalanan ilçelerde yerinden zorunlu göçe maruz bırakıldığını belirtti. Tüm bunların gelecek umutlarını kırdığını dile getiren Güngör, "Suriye'de var olan savaşla birlikte dış göçle karşılaştık ve tüm savaşa karşı barış demek için bir araya geldiğimiz Ankara'da bombalandık" dedi.
Güngör, "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı Barış Bildirisi'ne imza atan akademisyenlere dönük yönelime ilişkin ise, "Savaşlar ırk, dil, din ve mezhepler bahane edilerek çıkarılır. Tüm bu ayrımcılıklarla başlayan savaşlarda en belirgin olan ise cinsiyet ayrımcılığıdır" diye konuştu.
TBB Başkanı Güngör'ün ardından Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Mutlu'nun da kısa bir teşekkür konuşması yaptığı kongre, "Kadın ve Savaş" konulu panel ile devam ediyor.
(ba/st/öç)
