DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Kürt sanatçılar: Kapatılan televizyonlar sesimizdir

 
6 Ekim
09:45 2016

ANKARA (DİHA) - Kürt televizyon ve radyolarının kapatılmasına tepki gösteren Kürt sanatçılar, AKP'nin tek adam diktatörlüğü dayatarak özgür basının sesini kısamaya çalıştığını ancak bunu başaramayacağını belirtti. Sanatçılar topluma da, "haber alma" hakları için duyarlılık çağrısında bulundu.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Kürt ve muhalif televizyon ile radyoların kapatılmasına toplumun her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. Kimi AKP milletvekilleri ve yetkililerinin kendileriyle görüşen kanal yöneticileriyle adeta dalga geçer gibi, "merak etmeyin, bir şey olmaz, siz suçsuzluğunuzu değil onlar suçluluğunuzu ispat etsinler" şeklinde cevap vermesi, durumun vahametini de gözler önüne seriyor. Kürtçe çocuk ve müzik kanallarının bile, "terör" gerekçesiyle kapatılmasını topluma izah edemeyen AKP'li Kürt siyasetçilerin de, "durum kendilerine rağmen yapılmış" gibi bir hava estirmeleri, kanal yöneticilerini çileden çıkardı.

Duruma yönelik bir tepki de Kürt sanatçılardan geldi. Özellikle Avrupa'ya sürgün giden Kürt sanatçılar, Kürt kanallarına yönelik saldırıların AKP'nin Kürt karşıtı politikaları nedeniyle sürpriz olmadığını belirtti. AKP'nin Kürtlere yönelik karşıtlığının yanı sıra, kanalların kapatılmasının özellikle bütün toplumu kontrol altına alma, bilincini bulandırma, haber alma kaynaklarını kurutma ile ilgili olduğuna işaret eden ve yaşananları "faşizmin kurumsallaşması" olarak nitelendiren sanatçılar, yaşananlara karşı duyarlılık çağrısı yaptı.

'FETÖ bahanesiyle Kürt özgürlük hareketi ve muhaliflere yöneliyor'

Basına yönelik baskıların kabul edilir bir durum olmadığını belirten sanatçı Rotinda, "Kürtlere yıllardır yaşam hakkı tanınmıyor. 40 yıldır verilen mücadeleye tekrar sil baştan dönülmeye çalışılıyor. Cemaat, FETÖ bahanesiyle Kürt özgürlük hareketine ve muhaliflere yöneldi. Basına yönelik yapılan bu çirkin uygulamalar da asla kabul edilir bir durum değil" dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından özgür basına yönelik gerçekleşen saldırıların özgürlüğe, barışa ve demokrasiye açık bir darbe olarak gördüğünü belirten Yasin Boz da, "Çocukların sesi Zarok TV'nin karartılması devletin kimliğimizi temelden yok etme girişimidir. Bu başta TC'nin ve diğer destekçilerinin kirli bir politikasıdır. Kapatılan TV ve radyolar bizim sesimizdir. Bu haksız duruma karşı bütün halkımızla birlikte tepkimizi sonuna kadar göstereceğiz. Kimsenin bizim sesimizi kesmeye ne hakkı ne de yetkisi olabilir" diyerek herkesi bu duruma karşı tepki göstermeye çağırdı.

'Özgür basın kurumlarımıza sahip çıkalım'

"Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığımız zaman bu tarihin Kürt halkına yönelik imha ve inkâr politikalarını dayadığını görebiliriz" diyen Memo Gül, şunları aktardı: "Devlet kinci tutumundan vazgeçmesi gerekiyor. Devletin İMC, Med Nuçe başta olmak üzere kanalları kapatmalarını kınıyorum ve sonuna kadar özgür basın kurumlarımıza sahip çıkacağız."

'Türkiye'de tek tip iktidar uygulamaları yürütülüyor'

Yayın organlarının kapatılarak bir yere varılamayacağını ifade eden Ali İkizler ise, "Türkiye'de tek tip bir iktidar uygulamaları yürütülüyor. Bunun adı faşizm ve adi bir diktatörlüktür. Şu an Türkiye'de uygulanan yönetim şekli budur. Fakat biz sesimizi bu yıldırma politikalarına karşı daha çok yükselteceğiz ve direneceğiz" diye konuştu.

'Devlet tarihimizi ve geldiğimiz coğrafyayı silmek istiyor'

Türkiye'nin Kürt ve muhalif kesimlere baskıyı artırmak için OHAL'in süreklileştirmek isteyen politika izlediğini ve bu uygulamalara karşı basının susturulmaya çalışıldığını vurgulayan sanatçı Kewê, "İfade özgürlüğünün ne olduğunu bilmeyen bir ülkede Kürt gazeteciliğinin kendisi suç. Devlet tarihimizi ve geldiğimiz coğrafyayı silmek istiyor" dedi. Med Nuçe'nin Kürtlerin ve demokratik kesimlerin sesi olduğunu ifade eden Kewê, şöyle devam etti: "Her zaman gerçeğin sesi olarak ve doğru yayın yaparak kendini ispatlamıştır. Demokrasi isteyen 7'den 70'şe herkesimden aydın, sanatçı, sivil toplum örgütleri, yazarlar, demokratik herkesin çözüm için harekete geçmesi gerekiyor. Aksi taktirde AKP OHAL ile sorunları daha da çıkmaza sokacaktır."

(as/kk/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR