İletişim öğrencileri: Bağımsız habercilik kalmadı

İZMİR (DİHA) - İletişim Fakültesi öğrencileri, özgür basına yönelik saldırılara tepki göstererek, artık bağımsız gazeteciliğin ve çalışabilecekleri bir mecranın kalmadığını dile getirdi.
Milli Güvenlik Kurlu (MGK) kararı ile, Azadi TV, Hayatın Sesi, Jiyan TV, Van TV, TV10, Zarok TV ve Avrupa'da yayın yapan MED Nuçe'nin de aralarında bulunduğu kanalların karartılmasını değerlendiren Ege ve Katip Çelebi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, mevzun olduklarında çalışabilecekleri mecranın kalmadığını dile getirdi. Öğrenciler, derslerde kendilerine öğretilen, "basın bağımsız bir şekilde objektif haber yapmalı" söyleminin pratikte karşılığı olmadığının bu gelişmelerle kanıtlandığını ifade etti.
'Havuz medya ikiyüzlü'
Türkiye'de basın artık oto sansüre geçtiğini belirten Medya İletişim Bölümü öğrencisi İlayda Demirtaş, baskıya karşı daha fazla gazeteciliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. İdealleri olan ve gerçeklerden taviz vermek istemeyen öğrencileri gazetecilik yapmaya çağıran Demirtaş, iktidarın oluşturduğu havuz medyasına itibar edilmemesini istedi. Demirtaş, "İkiyüzlü bir yayın yapılıyor. Bunların karşısında duran sadece özgür basındır. Gerçekleri tüm boyutlarıyla okuyucuya ya da izleyiciye aktaran özgür basın geleneğidir. Zaten bundan dolayı hedefe alındı" diye konuştu.
'Muhalif basın müfredattan çıkarıldı'
İletişim Fakültelerinin müfredatlarında muhalif basına yönelik baskıların kayda geçirilmediğini ifade eden Ege Üniversitesi Radyo ve Televizyon bölümü öğrencisi Dilan Taşdemir, üniversitelerde muhalif medyanın tarihi ve verdiği mücadelesinin müfredattan çıkarıldığını söyledi.
'Gazeteci özgür olmalı'
Özgür basının olmadığı yerde gazetecilerinde özgür olamayacağını hatırlatan Taşdemir, şunları dile getirdi: "Gazeteci özgür olmadığı takdirde istediği haberi üretemez. Yanlış gördüğü şeyi eleştiremez. Hep işten atılır mıyım kaygısı yaşar. Etrafımıza bakacak olursak muhalif bir televizyon kalmadı. İktidara yönelik en cılız eleştiriyi yapan kanallar çok yüksek para cezaları ödemek zorunda bırakılıyor. İktidar elindeki OHAL sopasıyla muhalif sesleri tasfiye ediyor."
'Ben havuz medyada çalışmayacağım'
Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi İsmail Yıldız ise, mevzun olduğunda Metin Göktepe ve Uğur Mumcu gibi gazetecileri örnek aldığını vurgulayarak, ana akam medyayı AKP'nin basın bürosu olarak görüldüğünü belirtti. Yandaş gazetecilik yapmayacağını sözlerine ekleyen Yıldız, "Kapatılan son kanaların ardından özgür bir şekilde gazetecilik yapacağım basın kuruluşu kalmadı. Ben havuz medyada çalışmak istemiyorum." dedi.
(sy-mua/cnö/sd)