'Nerede olursak olalım Dünya'dayız'
ADANA (DİHA) - Adana esnafı, işyerlerine astıkları pankartlarla başta Radyo Dünya olmak üzere basın üzerindeki baskıları protesto etti. Esnaf, halkın radyosu ve TV'leri dışında hiçbir şey izlemeyeceklerini dile getirdi.
RTÜK tarafından 20'nin üzerinde muhalif TV ve radyo kanalının susturulmasına Adana esnafları işyerlerine astıkları pankartlarla protesto etti. Kentte yayın yapan Radyo Dünya'yı desteklemek amacı ile işyerlerinin vitrinlerine pankart asan esnaf, "Nerede olursak olalım Dünya'dayız", "Güneşi Düşlüyoruz" ve "Dünya ile sesimiz kesildi" şeklinde tepkilerini dile getiriyor. Esnaf astıkları pankartlarla, halkın radyosu ve TV'leri dışında hiç bir şey izlemeyeceklerini ve dinlemeyeceklerini ifade etti.
'Kenan Evren dönemi daha iyiydi'
Radyo ve TV'lerin kapatılmasını kınadığını belirten esnaf Fatih Yılmaz, Kenan Evren döneminde bile bu kadar hukuksuzluğun yapılmadığını söyledi. Kapatılan TV ve radyolar ile birlikte Kürt halkının diline hakaret edildiğini vurgulayan Yılmaz, Kürt dilini yok sayan ve öldürmeye çalışan zihniyeti tanımadıklarını kaydetti. Devletin kendi sistemini yansıttığı TRT6'nın açık olduğu ancak muhalif ve gerçekleri yansıtan diğer Kürtçe yayın yapan kanalların kapatıldığını hatırlatan Yılmaz, tepki olarak halkın kanalları dışında hiçbir kanal izlemeyeceklerini dile getirdi.
'Zalimlere karşı direneceğiz'
Kanalların kapatılmasının Kürdistan'da yapılan hukuksuzluklarla bağlantılı olduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz, hükümetin barış için adım atması gerekirken, savaşı derinleştirmesini faşizm olarak değerlendirdi. Kapatılan Radyo Dünya başta olmak üzere diğer bütün kanal ve radyolar için ne gerekirse yapacaklarını aktaran Yılmaz, "Bizler hiçbir zaman susmayacağız, bu zalimlere karşı direneceğiz ve alanlarda olacağız" diye konuştu.
'Saldırılar kaygı vericidir'
Devletin geçmişten beri Kürtleri asimile etmek için farklı yollar denediğini ancak Kürtlerin yapılan bütün baskılara rağmen asimile olmadığını anımsatan Fikret Sümer adlı esnaf da, kapatılan kanal ve radyoların Kürt kültürünü ve değerlerini yansıttığını bunun ise hükümet tarafından hoş karşılanmadığını söyledi. Kapatılan kanal ve radyolarla Kürt halkının devlet tarafından cezalandırıldığını belirten Sümer, şöyle devam etti: "Şimdi yaşanan baskılara sesimizi çıkaramazsak halk olarak alanlara çıkmazsak baskılar daha da yoğunlaşır ve zalimleşir. Baskı baskıyı artırır bunu herkes biliyor. Yapılan saldırılar kaygı vericidir. Biz bundan sonra ki süreçte ne yapabiliriz bunu tartışmalıyız."
Kürtlerin kazanımlarına saldırılıyor
Kürtlerin var olduğu bütün alanlara saldıran bir zihniyetle yüz yüze kalındığını anımsatan Yasin Özcan isimli esnaf ise, Kürtlerin tarih boyunca zalimler tarafından saldırıya uğradığını hatırlattı. Yapılan bütün hukuksuzlukların bir gün tarihin karanlık sayfaları arasında yer alacağını da sözlerine ekleyen Özcan, kapatılan TV ve radyoların kültürün, gerçek yaşamın ve değerlerin adresi olduğunu, ancak devlet ve sistemin buna engel olmak için her türlü oyunu oynadığını söyledi. Özcan, devlet ve yönetenlerin, Kürtleri kültürlerinden, dilinden ve yaşamından uzak tutulmak istendiğini belirtti. Özcan son olarak, Kürt halkı olarak her bireyin kendini sistemin kanallarından uzak tutmasını önemli gördüğünü ve bunu yaparak kazanım elde edileceğini ifade etti.
(sö-nk/sd)