Yeniden yargılama kararı öncesi ölümle tehdit edildi

COLEMÊRG (DİHA) - Şemzînan'da 2005 yılında bombalanan Umut Kitabevi davasında verilen yeniden yargılama kararının hemen öncesinde, kitapevinin sahibi olan Seferi Yılmaz atılan mesajlarla davayla ilgili konuşmaması için ölümle tehdit edildi. AKP-Cemaat ortaklığının son bulması üzerine yeniden yargılama kararı alındığını belirten Yılmaz, kamuoyu ve hukukçuların davayı yakından takip etmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Colemêrg'in (Hakkari) Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde bulunan Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitapevi'nin 9 Kasım 2005 tarihinde bombalanması sonucu 1 kişinin yaşamını yitirmesi ve 1 kişinin de yaralanmasıyla ilgili dava, iddianameyi hazırlayan Savcı Ferhat Sarıkaya'nın Gülen Cemaati ile bağlantısını itiraf eden açıklamalarının ardından yeniden görülecek.
"Adam öldürmek', 'çete kurmak' ve 'adam öldürmeye teşebbüs' suçlarından Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş ile birlikte 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası verilen davanın sanıklardan astsubay Ali Kaya için, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt "Tanırım iyi çocuktur" demişti.
Bu sözleri üzerine Büyüaknıt'ı da dosyaya dahil eden dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya'nın açıklamaları üzerine tutuklu sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş'in yeniden yargılanması için avukatları Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Mahkeme, yaptığı değerlendirme sonrası davayı sil baştan yeniden başlattı.
'Büyükanıt'ı davaya dahil etmek istiyorlar'
Bugün Şemzînan Belediyesi Eşbaşkanı olan bombalanan Umut Kitabevi'nin sahibi Seferi Yılmaz, davanın yeniden görülmesine tepki gösterdi.
Cezası kesinleşmiş bir dava ile kasıtlı bir şekilde uğraşıldığını belirten Yılmaz, "Hukuk açısından pek de yeni bir delil yok. Zaten davada yargılanalar için torpil geçildi. Verilen cezalara baktığımızda sanıklara 39 yıl verilmiş olması bile düşündürücü. Burada zaten hukuk uygulanmadı. Hangi mahkeme olursa olsun hukuki delillere göre hareket eder. Eğer yeniden görülecek bu davada mahkemeler siyasi bir baskı altında değilse ve Ergenekon davalarına yaklaşıldığı gibi yaklaşılmaz ise bu dava da değişen bir şey olmaz" diye konuştu.
'Ortaklığın bitmesinin ardından bu durum gelişti'
Yılmaz, söz konusu dönemde AKP ile Cemaat arasındaki işbirliğine de işaret etti. Yılmaz, "Dönemin Başbakanı'nın 'Sonuna kadar gideceğiz' diye açıklamaları oldu. Hatta o dönem bu yaşanan durumdan kaynaklı bazı hukuki düzenlemeler gerçekleşti. Kendi işine gelmediği için de şuan böylesi bir durum söz konusu" diyerek, ikircikli yaklaşımlara dikkat çekti.
Sarıkaya'nın itiraflarının ardından ölümle tehdit edildi
Sarıkaya'nın itiraflarının ardından "atmaca-atmaca" rumuzlu bir hesaptan tehdit mesajları aldığını da paylaşan Yılmaz, 2 hafta önce atılan mesajlarda davaya dair konuşmaması yönünde tehditler aldığını anlattı.
Yılmaz, atılan mesajlarda "Ali Kaya'nın bu olayla ilgisi olmadığını belirtiyorlardı" dedi.
Kamuoyu ve hukukçulara çağrı
Kamuoyu ve hukukçuların davaya müdahil olmasının önemi üzerinde duran Yılmaz, "İçerisinden geçtiğimiz süreçte birçok hukuksuzluk yaşanıyor. Bu dava sadece bir iki kişinin ceza alması ile sınırlı değil. Önemli bir dava. Herkes hak ettiği cezaya çarptırılmalı" diye konuştu.
(gka/ns/öç)