'Tek çıkış yolu direniş'
ŞIRNEX (DİHA) - Başbakan Binali Yıldırım'ın OHAL'in uzayacağı sinyaline tepki gösteren Cizîrliler, bölgelerinde zaten 40 yıldır OHAL'in devrede olduğunu belirterek, tek çıkış yolunun direniş olduğunu vurguladı.
Başbakan Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde AKP Genel Merkezi'nde gerçekleştirdiği buluşmada 22 Ekim'de sona ermesi beklenen Olağanüstü Hal'in (OHAL) uzatılacağı sinyali verildi. Cizîr halkı, OHAL'in uzatılması ile savaşın derinleşeceği uyarısında bulundu. Selahattin Uçkun isimli yurttaş, OHAL ile birlikte artan gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekerek, şoför olduğunu ve kentte kısmi yasak saat 23.00'da başladığı için iş dönüşü evine gidemediğini söyledi. Uçkun, barış dedikçe devletin savaşa yöneldiğinin altını çizdi.
'Halk ne istiyor ona bakmak lazım'
Selman Varçın isimli yurttaş, OHAL gibi bir uygulamanın sadece hükümetin ve CHP'nin alabileceği bir karar olmadığını ve bunun bütün halklara sorulması gerektiğini söyledi. OHAL'in Cizîr'de 40 yıldır zaten devrede olduğunu dile getiren Mehmet Demir adlı yurttaş da, bir buçuk aydır devrede olan uygulamaların sadece Kürdistan bölgesinde kendisini hissettirdiğinin altını çizdi.
OHAL’in çözüm olmayacağını vurgulayan Demir, “Günde 8 defa kimlik göstermek, defalarca aramalardan geçmek bu sürecin çözümüne bir yarar sağlamaz. Hükümet ya CHP ile ya MHP ile muhatap oluyor. Halk bunları biliyor. Birçok Başbakan, birçok cumhurbaşkanı başa geçti. Hiçbiri çözüm getiremedi. Sıkıyönetim ile çözüm olmaz. Meclis kararı ile 550 kişiyle olmaz, halk ile görüşülmesi lazım. Halk ne istiyor ona bakmak lazım. 78 milyon insana sormak lazım" şeklinde konuştu.
‘Baskıların uç noktaya geldiği bir dönem bizi bekliyor'
Başbakan ve Kılıçdaroğlu arasında yapılan görüşmeyi hatırlatan DBP Cizîr İlçe Eşbaşkanı Mesut Nart ise, demokratik kesimlerin dışlanarak yeni bir Anayasa'nın hazırlanmaya çalışıldığını söyledi. OHAL kararnameleri ile halkın iradesi, demokrasi güçleri ve özellikle Kürt halkına yönelik artan baskılara değinen Nart, siyasi soykırımı aşan politikaların devrede olduğunu aktardı.
Darbe girişimi sonrası atanan kayyımların halk nezdinde hukuk dışı, faşist ve ırkçı olduğunun altını çizen Nart, “OHAL’in üç ay daha uzatılması demek, hem demokrasi güçlerine hem de Kürt siyasal hareketine yönelik baskı, gözaltı, tutuklamalar hatta demokrasi güçlerini temsil eden HDP’li vekillerin tutuklanmasına kadar gitmesi demektir. Bu görüşme aslında ulusalcı, muhafazakâr kesimin yine Ergenekon-yeşil ve diğer Ergenekon’un kendi arasındaki uzlaşmasının da ifadesidir. Bu anlamda Kürt halkı ve demokrasi güçleri şunu çok iyi bilmelidirki önümüzdeki süreçte de daha fazla sindirme ve baskı politikaların uç noktaya geldiği bir dönem yaşayacağız” dedi.
'Kürdistan'da OHAL hiçbir zaman bitmedi'
Tek çıkış yolunun direniş olduğunu vurgulayan Nart, şunları aktardı: “Kimsenin direnmekten başka bir görevi yoktur. Direnmek anlamında atılacak her adım, bu zorba, faşist uygulamaları sona erdirecektir. Kürdistan’da hiçbir zaman OHAL uygulaması bitmedi. Bugün Şırnak genelinde uygulanan süreç yaklaşık bir senedir zaten yürürlükte. Hükümet halkın tepkisinden korkuyor. Bugüne kadar OHAL vardı baş eğmedik, bundan sonra da baş eğmeyeceğiz,”
(pu)