DİHA - Dicle Haber Ajansı

Ekonomi

Türkiye'de ekonomik şiddet artacak

 
26 Eylül
09:43 2016

ANKARA (DİHA) - Eleştirel iktisatçı Gaye Yılmaz, kredi notu düşürülen Türkiye'de ekonomik şiddetin artacağı uyarısında bulundu.

Dünyanın önde gelen üç derecelendirme kuruluşu arasında yer alan Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu dış finansman zorunlulukları ve zayıflayan ekonomik durum gerekçesiyle “Baa3”ten “Ba1”e yani literatürde “çöp” seviyesine düşürdü. Standard&Poors’s da Türkiye’nin kredi notunu “çöp” seviyesinde tutarken, Fitch ise yatırım yapılabilir seviyede tutuyor.

Fakat Fitch’in tutumu Türkiye için yeterli olmuyor. Zira iki derecelendirme kuruluşu tarafından “çöp” seviyesinde gösterilen ülkelere uluslararası piyasanın kendi kuralları gereği yatırıma neredeyse müsaade edilmiyor. Bu durum da ileriki günlerde Türkiye’yi zor günlerin beklediği görüşüne neden oluyor.

Sonbahar ve kış sıkıntılı geçecek

Eleştirel iktisatçı Gaye Yılmaz göre, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapması, daha önemlisi likit olarak para transferi gerçekleştirmesini engelleyen en önemli sebep OHAL koşullarının devam etmesi. Türkiye’nin sonbahar ve kışı oldukça sıkıntılı geçireceğini belirten Yılmaz, “Hiçbir yabancı yatırımcı bu tür koşullarda ekonomik veriler ne kadar iyi olursa olsun nakit veya fiziksel olarak yatırım tutmak istemezler” dedi.

'Asıl sorun Türkiye'nin acilen ödemesi gereken dış borçlar'

Ama bundan daha da önemli bir durumun Türkiye'nin acilen geri ödemesi gereken dış borçlar olduğunun altını çizen Yılmaz, Moody’s’in faiz yükseltmesiyle birlikte dış borçların maliyetinin de yükseldiğini söyledi.
Yılmaz, “Dolayısıyla bundan sonra Türkiye’ye borcunu ödemek üzere kredi vermeyi kabul eden uluslararası kuruluşlar ve bankalar bunu ancak daha yüksek faiz isteyerek yapacaklar. İç piyasada üretim durma noktasına gelmiş. Üretiminiz düşürse yurt dışına olan borcunuzu iç piyasadan karşılayamazsınız” dedi. Yılmaz, bu durumun iç piyasaya yansımasının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek şunları aktardı: “Faiz oranları artacak ve buna bağlı olarak döviz yükselecek. Roketleme biçiminde olmayacak belki ama aşamalı da olsa döviz bir şekilde yükselecek, borsa düşecek.”

Ekonomik şiddet kapıda!

Bunun topluma yansımasının önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, Türkiye'de baskıların artacağını söyledi. "Buna ekonomik şiddet diyorum" diyen Yılmaz, "Bu güne kadar devlet tarafından hasbelkader sağlanmakta olan pek çok şey ya kısılacak ya da tümüyle kaldırılacak. Sosyal fayda diyelim. Ya da yoksullara sağlanan hastanelerde bedava hizmet gibi. Aylık çok cüzü miktarlarda olsa da yoksullara sağlanan parasal destek gibi. Bunlar ya azaltılacak ya da tümüyle kaldırılacak. Yani kemer sıkma politikası olarak bildiğimiz iktisadi cebrin uygulandığı bir yeni dönem başlayacak. İlk defa belki de 2002 yılından bu yana kendini bir preste eziliyor gibi hissedecek toplum" şeklinde konuştu.

'Birinci sorumlu hükümet'

Yılmaz, siyasi iktidarın kredi derecelendirme kuruluşlarına olan “dış güç” tepsini ise, “Bu durum tamamen sizin ekonominizle ilgili. Ekonominizde her şey normalken dış güçler notlarınızı düşürmüyordu. OHAL ilan ediyorsunuz, üretim durma noktasında, iç ve dışta savaş. Bu durumda kuruluşlar yatırımcıları yönlendiriyor. Dış güçle ilgili bir durum yok. ‘15 yıldır para veriyordunuz şimdi neden vermiyorsunuz' diye de suçlayamayız. Bu olayın birinci sorumlusu hükümettir” şeklinde değerlendirdi.

Çıkış yolu

İçine girilen durumdan çıkılmasının zor olmadığına işaret eden Yılmaz, “İlk adım da OHAL kaldırılır. Çatışmalara son verilip, müzakereler başlar. Suriye’de savaş ve göçte uluslararası toplumla paralel politikalar izlenirse Türkiye’nin kredi bileti artar. 6 ay içinde eski düzeyine getirilir” diye belirtti.

(dn/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR