Gazeteciler iktidar baskısını ve mücadele yöntemlerini tartıştı
İSTANBUL (DİHA) - Aralarında Celal Başlangıç, Hüseyin Aykol, Ayşe Düzkan, Fatih Polat ve Ayşe Yıldırım gibi çok sayıda gazetecinin bir araya geldiği forumda gazeteciler, basın ve ifade özgürlüğü ile iktidarın baskıları karşısında yapılması gerekenleri tartıştı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Basın İş, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar karşısında "Ne yapılabilir?" başlığıyla Taksim'de bulunan Aynalı Geçit Toplantı Salon'unda meslek örgütleri ve gazetecilerin katılımıyla forum düzenledi. Foruma Özgür Gündem Gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Disk Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, gazeteci Celal Başlangıç, Ayşe Düzkan, Bülent Mumay, basın meslek örgütleri ile çok sayıda gazeteci ve kurum temsilcisi katıldı.
Moderatörlüğünü Ayşe Düzkan'ın yaptığı forumda, gazeteciler iktidar baskısına karşı çeşitli önermelerde bulundu.
Eren: Deklarasyon ilan edelim
Forumda ilk olarak konuşan DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, "Bugün Çağlayan Adliyesi bütün mesaisini gazetecilere ayırmıştı" diyerek, baskıları durdurmak üzere yeni yöntemler geliştirmek gerektiğini söyledi. Eren, "Türkiye durumunu belirten bir deklarasyon ilan edelim. Ülkeye ve dünyaya yaşananları gösterelim önerisinde bulunuyorum" dedi.
Başçı: Sorun ifade özgürlüğü sorunudur
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Haber-Sen İstanbul 5 Numaralı Şube Başkanı Engin Başçı, "KESK emek ve hak arama mücadelesini paralel yürütüyor. Gazetecilerin yaşadığı sorunlar toplumdan bağımsız değil, toplumun sorunu da gazeteciden bağımsız değil. Sorun ifade özgürlüğü sorunudur. Alana çıkmaksa alana çıkmak, adliyede sorunları paylaşmaksa, paylaşmak ama bu dayanışmayı büyütmemiz gerekir. Başka çaremiz yok" diye konuştu.
Güneş: Meslektaşlarımızı görünür kılalım
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, hiçbir siyasi görüş ayırt etmeden bütün gazetecileri savunmak gerektiğini belirterek, "İlk defa bir iktidarın her görüşte olan gazetecilere saldırdığını gördük. Geçmişte sadece Kürt kardeşlerimize yönelik olan baskılar artık herkes için rutin bir hale geldi. Dava açılanlar, gözaltına alınanlar bini geçti. Gazetecilik faaliyeti içinde olan her meslektaşımızın arkasında olmalı ve görünür kılmalıyız. Çağlayan Adliyesi önünde kimseyi ayırmaksızın bulunmamız ve dayanışma içinde olmamız gerekir." dedi.
Durmuş: İşsiz kalanları unutmayalım
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığını hatırlattı. Durmuş, "Darbe girişiminin ardından 3 bin civarında gazeteci işsiz kaldı. İşsiz kalan gazeteciler içinde bir şeyler yapmak lazım. Dışarıda da gazeteciler özgür değil" diye konuştu.
Aykol: Sivil itaatsizlik eylemleri yapılmalı
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol da, dayanışma mesajı vererek şunları söyledi: "Her birimiz yargılanırken, salonu doldurmak hakimleri etkiliyor. Ama gene emir aldıkları için bildiklerini okuyorlar. Dayanışma ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Yazılacak ortak metinler uluslararası kuruluşlara iletilmeli. Sivil itaatsizlik eylemleri bulmamız lazım. Hükümet kendini yenildiğini hissettiği yerde daha çok baskı yapıyor. Nöbetçi Yayın Yönetmeni gibi orijinal sivil itaatsizlik eylemi yapılabilir."
Polat: Sosyal medyayı iyi kullanmalıyız
Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, "Gazetecileri gözaltına alarak, mesleğe de yönelik bir itibarsızlaştırma söz konusu. Bir meslektaşımız gözaltına alındığı zaman meslektaşlarımız için ani bir refleks göstermeliyiz. Sosyal medyayı iyi kullanmalıyız" dedi.
Ilgaz Peri: Sendikal anlamda örgütlülük
Gazeteci Elif Ilgaz Peri, temel sorunun haber alma özgürlüğünü iyi yansıtılamadığının belirterek, "Dokunsak yanacağız dönemindeyiz. Sendikal anlamda örgütlülük sağlamamız gerekiyor. Yapısal bir sorun olduğunu görüyorum. Gazetecilerin örgütlenme problemi olduğunu görüyoruz. Her gazetecinin sendikaya üye olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Danzikyan: Bilgilendirme toplantıları yapalım
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan da, "Bütün örgütlerin içinde olduğu bir platformun her pazartesi Çağlayan Adliyesi'nde bilgilendirme açıklaması yapması gerektiğini düşünüyorum. Haftada bir tutuklu gazetecilerin sorunlarını bildirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde daha önce aramıza katılmayanları da yanımıza çekebiliriz" dedi.
Başlangıç: Yaygınlaştırmazsak yalnızlaşırız
Gazeteci Celal Başlangıç ise şunları söyledi: "İş o hale geldi ki artık artan zamanlarda gazetecilik yapıyoruz. İçerik olarak doğru nitelik olarak yanlış bir yol izleniyor. Davaların sürdürülmesi zor bir yola doğru gidiliyor. Gazetecilerin açlık grevine girmesini öneriyorum ve değişik toplumlarında haber alma hakkı için buna katılması gerekir. Bunu yaygınlaştırmazsak yalnızlaşırız."
Yıldırım: Uluslararası sempozyum yapılabilir
Son olarak konuşan gazeteci Ayşe Yıldırım da, "Sayımız az ama sesimizin gür çıktığı alanlarımız var. Sosyal medya, haber nöbeti ve yayın yönetmeni güçlü olduğumuz şeylerdir. Bunları uluslararasına yayalım. İçerisi tartışılabilir. Her hafta bir ülkeden bir kişi gelir nöbet tutar. Uluslararası bir sempozyum yapılabilir" dedi.
Foruma gelen bütün gazeteci ve kişiler düşüncelerini belirterek önerilerde bulundular. Forum, tartışmaların ardından sona erdi.
(sde-mk/za/sd)