Eliaçık: Kayyımla halkın özgürlük istemini bastırmazsınız
İSTANBUL (DİHA) - İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, "Kayyım atayarak, belediyeleri iptal ederek, şehirleri yıkarak, insanları göçe zorlayarak, zor politikaları izleyerek bir halkın özgürlük istemini bastırmanız mümkün değildir" dedi.
Karar Hükmünde Kararname (KHK) ile belediyelere kayyım atanmasına bir tepki de Antikapitalist Müslümanlar’dan yazar İhsan Eliaçık, Antikapitalist Müslümanlar Hareketi Sözcüsü Muharrem Şaşkın ile yaşam hakkı savunucusu yazar Mehmet Lütfü Özdemir'den geldi. İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, 28 belediyeye kayyım atanmasını, Kürtçe tabelaların kaldırılmasını, mehter marşları eşliğinde belediyelere girilmesini akıl almaz olaylar olarak yorumladı. Eliaçık, yaşanan sürece "Olacak iş değil. Bunların hepsi tek tek iktidara geri dönecektir. OHAL dönemi bitecektir, bu baskı ortamı sona erecektir elbet. Dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamıştır. Öyle baskı hevesleri, muhalefetin sesini bastırma girişimleri elbet sonunda bir yerden döner" sözleriyle tepki gösterdi.
'Kayyımların tek sorumlusu devlettir'
Tüm yaşananlar karşısında barış sürecine dönmekten başka çare olmadığının altını çizen Eliaçık, "Kayyım atayarak, belediyeleri iptal ederek, şehirleri yıkarak, insanları göçe zorlayarak, zor politikaları izleyerek bir halkın özgürlük istemini bastırmanız mümkün değildir" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla ilettiği mesajı da hatırlatan Eliaçık, ülkede var olan savaşın ve kayyımların tek sorumlusunun devlet olduğunu belirtti.
'Tepeden inme antidemokratik uygulamalardır'
Antikapitalist Müslümanlar Hareketi Sözcüsü Muharrem Şaşkın, halkın iradesiyle seçilmiş insanların görevden alınmasını hukukun ve demokrasinin olmadığı ülkelerde yaşandığını belirtti. Şaşkın, “Halkın oylarıyla seçilmiş milyonlarca kişinin, bölgede yaşayan halkın oylarını almış belediyelerin, OHAL gerekçe gösterilerek, somut hiçbir delile, hiçbir kanıta gerek duymadan, yargılanmadan, mahkeme kararı olmadan kayyım atanması, tepeden inme antidemokratik uygulamalardır” diyerek, tepki gösterdi.
'Kayyım ataması savaş körükleyicidir’
Şaşkın, kayyım atamanın savaşı körükleyici, halklar arasındaki düşmanlığı arttırıcı haksız uygulamalar olduğunu söyleyerek, "Kayyım, halkların oradaki değerleri, maddi manevi tüm değerlerine el koyma vaziyetidir. Kendine insanım diyen, haktan, hukuktan, vicdandan yana olan herkesin bu hukuksuz uygulamaya karşı olması gerekiyor” diye konuştu.
'OHAL ve darbe uygulamalarına karşı çıkmalıyız'
Devletin, Kürtlerin elde ettiği kazanımları kabul edemediği için halkın iradesine el koyduğunu ifade eden Şaşkın, doğru dürüst toplumsal muhalefetin olmadığı ülkede örgütlü güç olan Kürt halkının da hem sınır ötesi hem de sınır içi operasyonlarla yıldırmak istediğine vurgu yaptı. Yaşananlara hangi görüşten olursa olsun herkesin tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Şaşkın, "Çünkü Hitler Almanya'sını yaşıyoruz. Hitler Almanya'sında önce komünistleri, sonra Yahudileri sonra sosyalistleri yok ettiler. Bizim ülkemizde de önce Kürtleri yok ediyorlar. FETÖ bahanesiyle Kürtleri, Alevileri, devrimcileri, muhalifleri götürüyorlar. Bütün halklar birleşip egemenlerin baskı, OHAL ve darbe uygulamalarına karşı çıkmalıyız" dedi.
'Kayyım halkın iradesine darbedir'
Yaşam hakkı savunucusu yazar Mehmet Lütfü Özdemir ise, kayyımların halkın iradesine, dayanışma ile inşa ettikleri yaşamlarına karşı yapılan bir darbe olarak gördüğünü söyledi. Kayyımlara karşı hep birlikte direnmek gerektiğinin altını çizen Özdemir, "Karşımızda son derece azgın bir faşizm durmakta ve gün geçtikçe kendisini daha fazla açıktan hissettiriyor. Gerçeklerin üstünü kapatmak için kayyım atanıyor, kendisine muhalif olan demokrat insanları cezaevine atmakla, işkence yapmakla, öldürmekle tehdit ediyorlar. Kayyımda sürdürdükleri savaşın bir uzantısı. Bu vesileyle kayyımın darbe olduğunu, antidemokratik olduğunu söylemek istiyorum" diye konuştu.
(yak/nd/rp)