'Asimilasyon daha da etkin hale getirilecek'

ANKARA (DİHA) - Farklı illerinde KHK'lerle açığa alınan eğitim emekçileri, kendi yerlerine ikame edilecek öğretmenlerin AKP ideolojisine yakın kişilerden olacağına işaret ederek, Kürt kentlerinde asimilasyonun daha da etkin hale getirileceğini söyledi.
Hükümetin uygulamaya koyup, fırsata çevirdiği OHAL kapsamında toplamda 10 bin 524 KESK üyesi açığa alındı. Açığa alınanlardan 206 kişi ihraç edilirken, 10 kişi de farklı gerekçelerle tutuklandı. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Türkiye'nin farklı illerinde açığa alınan aynı zamanda veli konumunda olan öğretmenler, kendi yerlerine ikame edilecek öğretmenlerin verecekleri eğitimden kaygılı.
Türkiye'nin farklı illerinde ihraç edilen Eğitim Sen üyesi Muş İMKB Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Neşet Baltaş, Adıyaman Menderes Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Ayşegül Yücetaş ile Dersim Munzur Ortaokulu'nda görev yapan Süleyman Güler, açığa almalar ve ihraç edilmelere ilişkin DİHA'ya konuştu.
'Darbe KESK ve Eğitim Sen'e yapıldı'
Mûş genelinde açığa alınan 200 kişiden biri olan edebiyat öğretmeni Neşet Baltaş, iktidarın cemaate yönelik gerçekleştirdiği operasyonların Eğitim Sen'e yöneldiğini belirterek, operasyonların siyasi olduğunu kaydetti. Baltaş, "AKP'nin özelikle kamuda iş güvencesini ortadan kaldırarak, tüm kamu emekçilerini kendine mahkûm etmeye çalışıyor. Buna karşı, mücadele eden en büyük güç olan KESK ve onun motor gücü olan Eğitim Sen'e bu anlamda bir darbe gerçekleştirdi" dedi.
'Açığa almaların arka planında asimilasyon var'
Açığa almaların özellikle Kürt illerinde yaşanması ve yine açığa alınanların Eğitim Sen üyeleri olmasının arka planında asimilasyon olduğunu dile getiren Baltaş, "Belediyelere ya da şirketlere kayyım atanması ne ise, Eğitim Sen üyelerinin görevden el çektirilmesi ve iktidarın ideolojisine yakın olanların ikame edilmesi de aslında aynıdır. Bu bir nevi okullara kayyım atanmasıdır" diye konuştu.
'Çocuğunun eğitiminden kaygılıyım'
Eğitimci kimliğinin yanında bir de veli konumunda olduğunu belirten Baltaş, birinci sınıfa başlayacak olan kızının eğitiminden de kaygı duyduğunu söyledi. Baltaş, "Kızımı yazdıracağım okulda bulunan öğretmenlerin yüzde 75'i görevden alınmış durumda. Ben bir veli olarak kaygılanıyorum. Bir eğitimci olarak çocuğumu okula göndermenin sonucu ne olur diye düşünüyorum" şeklinde konuşarak Kürt bölgelerinde büyük kaygıların yaşandığını da sözlerine ekledi.
'Açığa almaların arkasında AKP faşizmi yatıyor'
Adıyaman Menderes Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Ayşegül Yücetaş ise, 2 Eylül gecesi yayınlanan KHK ile Adıyaman'da toplamda 29 arkadaşlarının ihraç edildiğini belirterek, açığa alınmalarının altında AKP faşizminin yattığını öne sürdü. Yücetaş, ayrıca DAİŞ'in Semsûr'da (Adıyaman) resmen üs kurduğunu ve bunu Eğitim Sen üyelerinin deşifre ettiğini hatırlatarak, "Bizler yaptığımız tüm açıklamalar ile IŞİD i teşhir ettik. Onları, teşhir ettiğimizden dolayı sistemi rahatsız ettik ve bu yüzden açığa alındık" dedi.
'Tamamen kendi yandaşlarını yerleştirecekler'
Okullara darbe yapıldığını ve darbe sonucunda iktidarın kendi ideolojisine yakın kişileri okullara yerleştireceğini söyleyen Yücetaş, "Özellikle sözleşmeli öğretmen istihdamında uygulanan sözlü ve mülakat sınavlarına bakıldığında, tamamen kendi yandaşlarını eğitime yerleştirecekler. Özelikle Kürt kentlerinde okulların boşaltılması ve AKP iktidarına yakın kişilerin getirilmesi, Kürt çocuklarının asimile edilmesine yönelik bir hamledir, politikadır. Bu da halkımız ve velilerimiz tarafından kabul edilecek bir durum değildir" diyerek tepki gösterdi. Yücetaş, "Veliler bu tür bir ortamda çocuklarını okullara göndermek istemiyorlar. Bir buçuk milyon öğrenci ve veli mağdur edildi" diye konuştu.
'İtiraz ettiğimiz için açığa alındık'
Yine çıkartılan KHK'ler ile açığa alınan öğretmenlerden biri olan ve Dersim Munzur Ortaokulu'nda görev yapan Süleyman Güler de, açığa almaların yargısız infaza dönüştüğünü ifade etti. Güler, "Bizler birçok noktada eğitimde yaşanan aksaklıklara itiraz ettiğimiz için açığa alındık. Bu ülkenin çocuklarına kendi renklerine kendilerini özgürce ifade edecekleri, kendi dillerinde eğitim görecekleri bir eğitim modelini istediğimiz için açığa alındık" dedi.
'Eğitim sistemi tam anlamıyla değiştirilmeli'
Eğitim sistemin tam anlamı ile değiştirilmesi gerektiğini belirten Güler, "Eğitimde gelinen noktaya baktığımızda dünya'dan çok geri bir düzeydeyiz. Eğitimde muhalif seslerin çıkartılamazsa, eğitimde çağdaşlaşma ve daha iyi bir düzeye gelmesi mümkün olmayacak" dedi.
'Kaderine razı olan bir toplum yetişecek'
İnsanların çocuklarını okullara göndermekte kaygılı olduklarını da kaydeden Güler, açığa alınan öğretmenlerin yerlerine tamamen biat eden, boyun eğen, sorgulamayan, kaderine razı olan bir toplum yetişecek ve bundan kaygılanmayacak bir toplum yaratacak isimler atanacağını söyledi. Güler, Türkiye toplumunun bunu kabul etmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
(sg/kk/rp)