DİHA - Dicle Haber Ajansı

HABER MERKEZİ (DİHA) - Üyelerine dönük tasfiye kararına ilişkin DTK'ye ziyarette bulunan Eğitim Sen yöneticileri, AKP zihniyeti karşısında alanlara çıkıp mücadele edeceklerini vurguladı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, kamuda görevli 14 bin öğretmenin "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla görevden alınacağına dönük tehditleri üzerine kamuda örgütlü sendikalar harekete geçti. Amed'te (Diyarbakır) Demokratik Toplum Kongresi'ni ziyaret eden Eğitim Sen yöneticileri, konuya ilişkin görüşmelerde bulundu. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Selahaddin Alp, TMMOB temsilcileri, SES Şube Eşbaşkanı Selma Atabey, Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Mehmet Şerif Demir'in de yer aldığı heyeti, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle karşıladı. Tüm katılımcılar burada düzenlenen basın toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Hatip Dicle, kamu emekçilerinin son dönemde kendilerine yönelik baskılara karşı iradelerini ortaya koyarak, mücadele ettiklerini hatırlattı ve bu iradeli duruşu DTK olarak selamladıklarını dile getirdi.

'Baskılara karşı direneceğiz'

Emek ve demokrasi güçleri adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Selahadin Alp ise kendilerine dayatılan baskılara karşı yıllardır direndiklerini anımsatarak, "Bu baskılara karşı hiç kimseye boyun eğmedik. En son savaşa karşı barış şiarıyla Ankara'ya giden yüzlerce arkadaşımız şehit düştü. Biz onların yolunda devam ediyoruz. Biz de bu uygulamalara karşı direneceğiz" dedi.

'Yüzlerce arkadaşımız sürgün edildi'

Son süreçte yaptıkları tüm eylemlerin hukuka uygun olmasına rağmen soruşturmaya konu edildiğini söyleyen Alp, yaptıkları eylemleri ve amaçlarını anlatarak, "29 Aralık'ta emek ve demokrasi güçleri ile birlikte savaşa karşı barışı haykırdık ve bunla ilgili bir günlük grev hayata geçirdik. Bu grevin sonunda yüzlerce arkadaşımıza adli soruşturma açıldı. Barış isteyen arkadaşlarımız örgüt üyeliğinden yargılandı. Yüzlerce arkadaşımız da sürgün edildi" diye konuştu.

Dicle: Emekçiler yalnız bırakılmamalı

Son olarak konuşan Hatip Dicle ise son süreçle ilgili yaptığı değerlendirmesinde şunları söyledi: "Suriye'ye yapılan müdahaleden sonra herkes daha iyi anladı ki 2013-2014 sürecinde yaşanan durumların ne kadar değerli olduğunu bugün yaşanan kaostan daha iyi anlayabildik. Türkiye 93 yıldır tekçi ve faşizan bir şekilde yönetiliyor. Kürt halkına dayatılan bu baskılar cumhuriyetin kuruluşundan beri gelen tekçi politikalardır. Şehir ve ilçelerimizin yakılıp yıkıldığını, savaş ahlakının nasıl ihlal edildiğini hepimiz gördük. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bütün muhalif resimleri adım adım tasfiyeye yönelik bir süreç başladı. Şuanda büyük bir tasfiye ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyoruz. Buna karşı herkesin tepki göstermesi ve emekçileri yalnız bırakmaması gerekir."

Toplantının sonunda, yarın saat 13.00'da Eğitim Sen öncülüğünde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemi gerçekleştirileceği açıklandı.

DERSIM

Dersim'de ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen yüzlerce Eğitim Sen üyesi, KHK ve OHAL kapsamında kendilerine ilişkin yapılan görevden alınma ve uzaklaştırmalara tepki gösterdi. "Baskı ve sindirme politikalarınıza karşı diz çökmedik, çökmeyeceğiz" pankartı ile dövizler taşıyan eğitim emekçileri, sıklıkla, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları attı. 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevine son verilen Eğitim Sen Dersim Şube Eşbaşkanı Süleyman Güler eğitimciler adına yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbesi sonrasında başlatılan ve darbecilere yönelik olduğu iddia edilen soruşturmaların, OHAL ve KHK dayanakları ile okullarda, üniversitelerde özgür düşünen, sorgulayan eleştiren nesiller yetiştirilmesinden, Dersim'deki öğrencilerin sınavlardaki başarılarından rahatsızlık duyanların darbeyi fırsata çevirdiğini söyledi.

Hükümeti uyaran Güler, "Hükümet yeni eğitim yılına sayılı günler kala telafisi mümkün olmayan sonuçlara ve kaosa yol açacak çocuklarımıza ve eğitim emekçilerine büyük mağduriyetler yaşatacak yasa dışı adımlardan vazgeçmeli, hukuka ve yasalara saygılı olmalıdır" dedi.

Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.

İZMİR

Eğitim Ses İzmir Şubesi de, 1 Eylül'de yayınlanan KHK kapsamında görevden uzaklaştırılan üyelerine dikkat çekmek için Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada "14 bin değil milyonlarız korkmuyoruz, susmuyoruz. Emek ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmiyoruz" yazılı pankart açılan açıklamada sık sık " Ne darbe ne OHAL yaşasın tam demokrasi", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Açıklamaya destek vermek amacıyla HDP İl Eşbaşkanları ve üyeleri, birçok STK temsilcisi ve insan hakları savunucuları katılırken polisin yoğun güvenlik önlemleri alması dikkat çekti.

Üyelerinin; okullarda, üniversitelerde özgür düşünen, sorgulayan ve eleştiren nesilleri yetiştirdikleri için hükümetin kendilerine baskı yaptığını belirten Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, anayasa ve yasalar çerçevesinde çalışan ve bu şekilde yaşamını devam ettiren üyelerinin hukuksuz bir şekilde görevden alındığına dikkat çekti.

Hükümetin OHAL ilanını fırsat bilerek insan haklarını askıya aldığını işaret eden Kılıç, "Yaşamın her alanında kendisine mutlak itaat isteyen ve bunun için her fırsatı değerlendiren ve her fırsatta eğitim ve bilim emekçilerine müdahale edenlerin karşısında duracağımız bilinmelidir. Bizler çocuklarımıza ve öğrencilerimize onurlu bir gelecek bırakacağımıza söz verdik, sözümüzü tutacağız" diye konuştu.

Açıklama yarım saatlik oturma eyleminin ardından sona erdi.

ADANA

Eğitim Sen Adana Şubesi, kamuda 50 bini aşkın kişinin ihraç edilmesini protesto etmek amacıyla İnönü Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. "Eşit, özgür, demokratik bir Türkiye için darbeye-OHAL'e hayır" pankartı ve "Darbelere hayır" ve "İş ve ücret güvencesi istiyoruz" dövizlerinin açıldığı açıklamaya KESK, HDP, HDK, CHP, İHD, Halkevleri, Adana'daki Alevi kurumları ve çok sayıda kişi katıldı.

"Zafer direnen emekçinin olacak" ve Tek yol devrim. Yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarının atıldığı açıklamada ise Eğitim Sen Adana Şubesi Başkanı Ahmet Karagöz basın açıklaması metnini okudu. Karagöz, "OHAL'i siyasal çıkarları için kullananlar darbe fırsatçılığı yapmaktan vazgeçmelidir" dedi.

Karagöz'ün konuşması ardından etkinliğe katılan kurum teslimlerinin Eğitim Sen'in yanında olduklarına dair düşüncelerini ifade ettikten sonra eylem sonlandırıldı.

HATAY

Eğitim Sen İskenderun Şubesi, "cemaat üyesi" oldukları iddiasıyla 9 üyesinin görevden uzaklaştırılmasını İskenderun Ulu Camii yanında bulunan Belediye Sosyal Tesisleri önünde basın açıklamasıyla protesto etti. Çok sayıda eğitim emekçisinin katıldığı açıklamayı Eğitim-Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal yaptı.

Görevden alınan üyelerinin derhal göreve iade edilmesini isteyen Ünsal, AKP'nin 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirdiğini ve demokrasi güçlerine dönük saldırı furyası gerçekleştirdiğini ifade etti. İktidarın Kanun Hükmünde Kararnameler ile demokrasi güçlerine baskıları arttırdığını vurgulayan Ünsal, "Bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Eğitim Sen olarak baskı politikalarına karşı direnmekten başka seçeneğimiz yok" dedi.

Yapılan açıklamanın ardından emekçiler alkış ve sloganlar eşliğinde dağıldı.

RİHA

KESK Riha (Urfa) Şubeler Platformu, eğitim emekçilerine yönelik gözaltı, tutuklama ve görevden almalara yönelik Urfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde basın açıklaması düzenledi. Riha merkez ve ilçelerinden çok sayıda eğitim emekçisinin katıldığı açıklamaya, SES de destek verdi. “Baskı, açığa alma, ihraç ve sürgünlere karşı direnişteyiz. Nöbetteyiz” pankartının açıldığı açıklamada, "Öğretmen yalvarmaz, boyun eğmez, el açmaz, ders verir”, “Susmadık, susmayacağız, yılmadık, yılmayacağız” ve “OHAL fırsatçılığına son” dövizleri taşındı. Polisin önlem aldığı açıklamada sık sık, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

'Maskelerini düşüreceğiz'

Açıklamada konuşan KESK Riha Şubeler Platformu Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Mehmet Keklik, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir cadı avının devreye konulduğunu belirterek, “100 Eğitim Sen üyesi görevinden ihraç edildi. Özellikle hedef saptırmak ve yeni bir algı oluşturmak için yüzyıllık geleneğe sahip olan KESK ve Eğitim Sen bir şekilde FETÖ ile ilişkilendirilmek isteniyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sesleniyorum; bulunduğunuz ortamda Eğitim Sen'i, KESK’i karalamak size bir şey kazandırmayacak. Sizin maskenizi düşüreceğiz” dedi.

Açıklamanın ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemine geçen emekçiler, eylemlerini dernek şubesinde sürdüreceklerini dile getirerek şube binasına doğru yürüyüşe geçti.

DÎLOK

Dilok'ta da aralarında KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve TÜM TİS'in de bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu, KHK'lerle görevden uzaklaştırılan emekçiler için Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması yaptı. "Darbe fırsatçılığının Türkiye'nin geleceğini karartmasına izin vermeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamada, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Emekçilerin mücadelesi kazanacak" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.

Açıklamada konuşan Dîlok-Kilis Tabip Odası Başkanı Hamza Ağca, ülkede yaşananların bir "kaos" olarak tarif ederek, iktidarın devlet kurumlarında tek tipleşmeye doğru gitmeye çalıştığını vurguladı. Arkadaşlarının haksız ve hukuksuz bir şeklide görevden uzaklaştırıldığını belirten Ağca, "Darbe sonrası ilan edilen OHAL rejiminin puslu havasından yararlanarak Türkiye'nin demokrasi, emek ve barış yanlısı akademik, bilimsel eğitim geleneği ile hesaplaşmak isteyen yetkilileri uyarıyoruz. Kamu çalışanları olarak bu zorbalıklar karşısında yılmayacağız" şeklinde konuştu.

İSTANBUL

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, kamu alanında çalışan onbinlerce emekçinin "FETÖ" operasyonu adı altında görevden alınmasını İstanbul Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. "Baskılar, sürgünler görevden almalar bizi yıldıramaz" yazılı pankartı açan emekçiler, sık sık, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Ne OHAL, ne darbe yaşasın demokratik Türkiye" sloganları attı.

'Yapılanlar kamuda yeniden paylaşım savaşıdır'

Polisin yoğun baskısı altında kısa bir konuşma yapan TÜMBEL-SEN Genel Örgütlenme Sekreteri Sati Çalı, darbe ile mücadele adı altında kamu çalışanlarının hedef alındığının vurgusunu yaptı. Cemaatçi ve gerici yapılanmalara karşı mücadele ettiklerini dile getiren Çali, "Bizim sürdürdüğümüz mücadele demokrasi ve insanlık mücadelesidir. Bugün yapılmak istenen kamunun yeniden paylaşım savaşıdır" diyerek darbe ve OHAL'e karşı da direnmeye devam edeceklerini söyledi.

'OHAL iktidar elinde silaha dönüştü'

Çali'nin ardından basın açıklamasını emekçiler adına KESK Dönem Sözcüsü Sevtap Akdağ okudu. Akdağ, OHAL'in siyasi iktidar tarafından tehlikeli bir silaha dönüştüğünü belirtti. Siyasi iktidarın kendisi dışında hiçbir düşünceye tahammülü olmadığına dikkat çeken Akdağ, "Okullarda, üniversitelerde özgür düşünen, sorgulayan, eleştiren nesiller yetiştirilmesinden rahatsızlık duyanlar darbe fırsatçılığı yapmaktadır" dedi. Hükümetin düşüncelerine ters düşün fikirlerinden dolayı kimsenin soruşturulamayacağını belirten Akdağ, "Bugün oluşturulan 'puslu havayı' fırsat bilerek hareket edenler, yaptıklarının bedelini hukuk karşısında ödeyecekler" dedi.

Son olarak öğrencilerine ve çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnmeye devam edeceklerini ifade eden Akdağ, darbe ve OHAL kanunlarına karşı sonuna kadar direneceklerini belirtti.

Basın açıklaması alkış ve sloganlarla son bulurken, yarın 14.30 İstanbul Valiliği önünde yapılacak basın açıklamasına katılım çağrısı yapıldı.

WAN

KESK Van Şubeler Platformu, üyelerine dönük tasfiye kararına ilişkin Perihan Aydın İş Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda emekçisinin katıldığı açıklamaya, yurttaşlar da destek verdi. "Baskı, sürgün, işten atma politikalarınıza boyun eğmeyeceğiz" pankartın açıldığı eylemde, sık sık "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı atıldı. Eğitim Sen Wan Şube Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, AKP iktidarının 15 Temmuz darbe girişimi fırsata çevirdiğini ve darbeyle alakası olmayan ama kendisine muhalif olan herkesi tasfiye etmeye çalıştığını söyledi. AKP'nin politikalarına karşı direnenlerin görevden alınmasının şaşırtıcı bulmadıklarını dile getiren Sağyiğit, OHAL hukukuna dayanarak tasfiye girişimleri ve hak kayıplarının hayata geçilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunun altını çizdi. Sağyiğit, yaşanan bu hukuksuzluğun karşısında dimdik mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.

MERSİN

Eğitim Sen Mersin Şubesi'nin çağrısı ile Mersin Forum Alışveriş Merkezinde bir araya gelen yüzlerce öğretmen, açığa almalara sert tepki gösterdi. "Tehditlere boyun eğmeyiz, karanlığa teslim olmayız" ve "Türkiye'nin aydınlık yüzü Eğitim Sen'den elinizi çekin" pankartları açılırken, sıklıkla "Baskılar bizi yıldırmaz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganları atıldı. Eyleme DİSK Genel İş, İHD Mersin Şubesi, KESK Mersin Şubeler Platformu, HDP, Dersimliler Derneği ve çok sayıda yurttaş katıldı. Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan ve darbecilere yönelik olduğu iddia edilen soruşturmalar Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) dayanak yaparak kamuda yapılan açığa almalar ve ihraçlar, siyasi iktidarın elinde tehlikeli bir silaha dönüştüğünü söyledi. AKP iktidarının darbe girişimini fırsata çevirerek darbeyle alakası olmayan ancak kendisine muhalif olan herkesi susturmanın derdine düştüğünü ifade eden Muşlu, "Evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde hareket etmek yerine adeta hukuka düşman kesilenler, Meclisi de re dışı bırakarak OHAL'i kendi hukuksuzluklarına dayanak yapmaktadır" dedi. Yapılan konuşmaların ardından 10 dakikalık oturma eyleminin ardından açıkla son buldu.

ADANA

Eğitim Sen Adana Şubesi, öğretmenlerin açığa alınmasını protesto etmek amacıyla sendika binası önünde basın açıklaması düzenledi. "Susmayacağız. Her attıkları adımda darbecilerin izinden gidenler eğitim emekçileri onurlu mücadelesi asla engelleyemeyecektir" pankartının açıldığı açıklamaya KESK, EMEP, İHD, SYKP, ÖDP yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Polis ablukasında açıklama yapan Eğitim Sen Adana Şubesi Başkanı Ahmet Karagöz, öğretmen arkadaşlarının açığa alınmasını kınayarak, mücadele edeceklerini kaydetti. Karagöz, "Bu ülkede şuan bir hukuk yok. Arkadaşlarımız yargılanmadan açığa alınıp, ihraç ediliyorlar. Eğer biz terör örgütü üyesi isek biz güvenlik soruşturmasından nasıl geçtik. Bu ülkede adalet aramıyoruz. Adaleti biz tesis edeceğiz" dedi.

Kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından kitle, 10 dakikalık oturma eyleminden sonra dağıldı.


(ekip/sd)